UC Berkeley ve University of Chicago'dan bir grup astronom, 4.453 ışık yılı uzaklıkta bulunan Kepler-223 isimli bir Güneş Sisteminin gezegenlerinin çok enteresan bir şekilde senkronize hareket ettiğini farkettiler. Şu ana kadar ilk kez rastlanan bu ilginç durumun diğer Güneş Sistemlerinin oluşumuna dair önemli bir bilgiler vereceği düşünülüyor.
Kepler-223 yıldızı isminde de anlaşılacağı üzere NASA'nın uzay aracı Kepler tarafından bundan birkaç yıl önce keşfedilmişti. Neptün benzeri dört farklı gezegene ev sahipliği yapan Kepler-223 ilk bakışta pek de etkileyici görünmese de astronomlar sistemi daha uzun bir süre incelediklerinde bu dört gezegen arasında inanılmaz bir yörüngesel rezonansa rastladılar. Yıldızları etrafındaki dönüşlerini birbirleriyle senkronize olarak tamamlayan bu dört gezegen aynen bir saatin akrep yelkovan ve saniyesi gibi zamanla aynı noktada birleşiyor.
Peki ne anlama geliyor?
Kepler-223 sistemindeki dört gezegenin aralarındaki yörüngesel rezonans kısaca şöyle anlatılabilir: Daha önce de belirttiğimiz gibi gezegenlerin yıldızları etrafındaki dönüşleri birbirleriyle tamamiyle senkronize olarak gerçekleşiyor. Örneğin yıldıza en yakın konumdaki gezegenin her 8 tam dönüşünde hemen ardındaki ikinci en yakın gezegen 6 tam dönüşünü tamamlıyor. Aynı şekilde ikinci en yakın gezegenin 6 tam dönüşüyle beraber üçüncü en yakın gezegen de 4 tam dönüşünü tamamlamış oluyor. Sistemin üçüncü gezegeninin 4 tam dönüşündeyse dördüncü gezegen, yani en uzak konumda bulunan gezegen 3 tam dönüşünü tamamlıyor. Bir başka deyişle Kepler-223 sisteminin gezegenleri arasında 8:6:4:3 şeklinde bir yörüngesel rezonans bulunuyor.
Kepler-223 yıldızı isminde de anlaşılacağı üzere NASA'nın uzay aracı Kepler tarafından bundan birkaç yıl önce keşfedilmişti. Neptün benzeri dört farklı gezegene ev sahipliği yapan Kepler-223 ilk bakışta pek de etkileyici görünmese de astronomlar sistemi daha uzun bir süre incelediklerinde bu dört gezegen arasında inanılmaz bir yörüngesel rezonansa rastladılar. Yıldızları etrafındaki dönüşlerini birbirleriyle senkronize olarak tamamlayan bu dört gezegen aynen bir saatin akrep yelkovan ve saniyesi gibi zamanla aynı noktada birleşiyor.
Peki ne anlama geliyor?
Kepler-223 sistemindeki dört gezegenin aralarındaki yörüngesel rezonans kısaca şöyle anlatılabilir: Daha önce de belirttiğimiz gibi gezegenlerin yıldızları etrafındaki dönüşleri birbirleriyle tamamiyle senkronize olarak gerçekleşiyor. Örneğin yıldıza en yakın konumdaki gezegenin her 8 tam dönüşünde hemen ardındaki ikinci en yakın gezegen 6 tam dönüşünü tamamlıyor. Aynı şekilde ikinci en yakın gezegenin 6 tam dönüşüyle beraber üçüncü en yakın gezegen de 4 tam dönüşünü tamamlamış oluyor. Sistemin üçüncü gezegeninin 4 tam dönüşündeyse dördüncü gezegen, yani en uzak konumda bulunan gezegen 3 tam dönüşünü tamamlıyor. Bir başka deyişle Kepler-223 sisteminin gezegenleri arasında 8:6:4:3 şeklinde bir yörüngesel rezonans bulunuyor.
Kepler-223 sistemindeki bu yörüngesel rezonans türünün ilk örneği. Benzer rezonans durumlarına daha önce iki veya üç gezegen arasında rastlanmış ancak hiçbir zaman dört gezegen arasında gözlemlenememişti.
Olağandışı bir stabiliteye sahip
Evrendeki bu tür rezonans durumları çoğunlukla diğer büyük cisimlerin kütleçekim etkilerinin bir sonucu olarak zamanla bozulup özelliklerini kaybederler. Kepler-223'deki yörüngesel rezonansı daha da enteresanlaştıran bir başka faktör de işte tam olarak bu. Zira dört gezegen arasındaki bu ilginç senkronize hareket milyarlarca yıldır devam ediyor. Chicago Üniversitesi'nden Daniel Fabrycky'in de belirttiği gibi Kepler-223 bu olayın en ekstrem örneğini içeriyor.
Araştırmanın bilim insanları yörüngesel rezonansın Güneş Sistemlerinin oluşumu hakkında da bilgiler verecebileceğini düşünüyor. Şu an için gezegenlerin belli bir şekilde sırayla oluştuğunu ve zamanla beraber hareket etmeye başladıklarını düşünen astronomlar ilerleyen araştırmalarda "gezegenler oluştukları konumdan bir başka bölgeye göç edebilirler mi?" sorusuna da cevap bulabileceklerini düşünüyorlar.
Çalışma için Kepler ve Kech teleskoplarından elde ettikleri bilgileri kullanan astronomlar bu senkronize hareket için "kozmik dans" ifadelerini kullanıyorlar. Kozmik dansın bir zamanlar Güneş Sisteminde de bulunabileceğini belirten araştırmacılar Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün'ün de önceleri benzer bir yörüngesel rezonansa sahip olma olasılıklarının bulunduğunu ancak bu rezonansın zamanla bozulmuş olabileceğini de ekliyorlar.
Nature dergisi üzerinden yayımlanan araştırmanın makalesi için buraya tıklamanız yeterli.
Olağandışı bir stabiliteye sahip
Evrendeki bu tür rezonans durumları çoğunlukla diğer büyük cisimlerin kütleçekim etkilerinin bir sonucu olarak zamanla bozulup özelliklerini kaybederler. Kepler-223'deki yörüngesel rezonansı daha da enteresanlaştıran bir başka faktör de işte tam olarak bu. Zira dört gezegen arasındaki bu ilginç senkronize hareket milyarlarca yıldır devam ediyor. Chicago Üniversitesi'nden Daniel Fabrycky'in de belirttiği gibi Kepler-223 bu olayın en ekstrem örneğini içeriyor.
Araştırmanın bilim insanları yörüngesel rezonansın Güneş Sistemlerinin oluşumu hakkında da bilgiler verecebileceğini düşünüyor. Şu an için gezegenlerin belli bir şekilde sırayla oluştuğunu ve zamanla beraber hareket etmeye başladıklarını düşünen astronomlar ilerleyen araştırmalarda "gezegenler oluştukları konumdan bir başka bölgeye göç edebilirler mi?" sorusuna da cevap bulabileceklerini düşünüyorlar.
Çalışma için Kepler ve Kech teleskoplarından elde ettikleri bilgileri kullanan astronomlar bu senkronize hareket için "kozmik dans" ifadelerini kullanıyorlar. Kozmik dansın bir zamanlar Güneş Sisteminde de bulunabileceğini belirten araştırmacılar Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün'ün de önceleri benzer bir yörüngesel rezonansa sahip olma olasılıklarının bulunduğunu ancak bu rezonansın zamanla bozulmuş olabileceğini de ekliyorlar.
Nature dergisi üzerinden yayımlanan araştırmanın makalesi için buraya tıklamanız yeterli.
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
NE korkutuculugu YHA hadi ordan o ZMN internetde kullanmayn ???
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.