Anlık Bildirim

25’inci yılında Google hakkında bir makale

Kimilerine göre Google, internet ile eş anlamı taşıyor. Ancak yirmi beş yıldır internetteki akışın kaynağı olan bu güç, şimdilerde belki de ilk defa varoluşsal krizlerle boğuşuyor.
25’inci yılında Google hakkında bir makale Tam Boyutta Gör
Google’da aranan ilk şeyi biliyor musunuz?

Google’da aranan ilk şey o dönemler eski bir Stanford başkanı olan Gerhard Casper'ın adıydı. Bu arama 1998 yılında Larry Page ve Sergey Brin’in bilgisayar bilimcisi John Hennessy için Google'ın tanıtımı sırasında yapıldı. Gerhard Casper'ın adı hem AltaVista'da hem de Google'da aratıldı. AltaVista, sevimli hayalet Casper sonucunu verirken Google ise Gerhard Casper ile ilgili sonuçlar çıkarmıştı.

Peki neden Google’ın sonuçlarıyla AltaVista'nın sonuçları birbirinden bu kadar farklıydı? Esasında ikisi arasındaki temel fark, Google’ın sonuçları sayfalar arasındaki bağlantı miktarına göre düzenleyen PageRank algoritmasında yatıyordu. Aslında 1998 yılında Google, Google adını taşımıyordu, sitenin orijinal adı BackRub’tı ve sonuçları sıralama için kullandığı geri bağlantılara bir gönderme taşıyordu.

Larry Page ve Sergey Brin’in sunumundan sonra Google, 1998 yılında resmi olarak çevrimiçi oldu. Kısa sürede hem interneti kullanma biçimimizden hem de nihayetinde kültürün kendisinden o kadar ayrılmaz hale geldi ki Google, kimileri için internetin kendisiyle eş anlam taşımaya başladı. Ancak Google’ın hakimiyetinin sallandığına dair son zamanlarda bazı işaretler var.

Yön kaybı

Bu yazıyı okuyan muhtemelen herkes aynı şeyi düşünüyor: Google, bir zamanlar olduğu kadar doğru, yetkin ve kendini aramaya adamış bir şirket değil. Ancak burada tek suçlu Google da değil. Özellikle 2010’lardan sonra Facebook, Instagram, Twitter ve son zamanlarda TikTok gibi kapalı algoritmik sosyal ağlar bildiğimiz interneti kemirmeye başladı. İnsanlar artık TikTok’u bir arama motoru olarak bile kullanmaya başladı.

25 yıldır ilk defa, Google'ın çıkışından bu yana ilk kez, onun merkezde olmadığı bir dünyayı ufukta görüyoruz. Kapalı sosyal ağlar ve her şeyi bilen yapay zekaları göz önüne aldığımızda açıkça görülüyoruz ki, bir çağın sonunda ve başka bir çağın eşiğinde bulunuyoruz. Ancak nereye gittiğimizi anlamak için şimdiye nasıl geldiğimize bakmamız gerekiyor.

Başlangıç

Google’ın tam anlamıyla Google haline geldiği dönem 2001 yılı civarındaydı. Şubat 2000'de Jennifer Lopez, Grammy ödül töreninde ikonik yeşil Versace elbisesini giydiğinde çok farklı bir şeye ilham kaynağı olacağından bir haberdi. JLo’nun o elbiseyi giymesi eski Google CEO'su Eric Schmidt’e göre Google Görsel Arama’nın başlangıcı oldu. Böylece JLo hem bir moda hem de bir teknoloji ikonu haline geldi…

25’inci yılında Google hakkında bir makale Tam Boyutta Gör
2001 yılı bir açıdan da önemliydi. O yıl, insanlar Google’ın ele geçirilecek kadar önemli bir şey olduğunu fark etti. İnsanlar o yıllarda “Google bombing” terimi çıktı. Google bombing, bir web sitesinin yoğun bağlantılarla alakasız, alakasız veya konu dışı arama terimleri için web arama motoru sonuçlarına çıkmasıdır. Nasıl açıklasak… Bu, Google’a şaka gözlüğü yazınca Kemal Can Parlak’ın çıkması gibi bir şey.

2001 yılında bir Google sözcüsü, belirli bir sonucun neden meydana geldiğini anlamakta zorlandıklarını ve bu sonucun Google'ın sıralama algoritmasıyla ilgili olduğunu belirtiyor. Aynı zamanda bu sonuçları "bir anormallik" olarak nitelendiriyor. Ancak bu bir anormallik değildi. Bir mücadelenin başlangıcıydı: PageRank’ı manipüle etmek isteyenlerle Google’ın bunu engelleme savaşı.

2023 yılında, arama optimizasyonu tamamen kişisel çıkar meselesi, Google'ın egemen olduğu bir dünyada yaşamın bir gerekliliği. Yeni makalelerin URL'leri anahtar kelimelerle dolu. YouTube video başlıkları da öyle - elbette çok fazla değil, çünkü aşırı uzun bir başlık cezalandırılıyor. SEO şimdilerde kulağa spam içerik gibi geliyor (Bkz: Beşiktaş’ın maçı saat kaçta? Beşiktaş maçı ne zaman, hangi kanalda vs.) Ama aslında olay böyle başlamadı.

2000’lerin başında içerik üreticisi olarak internette çoğunlukla blog yazarları bulunuyordu. Aslında onlar Google’ın ilk arama sonuçlarına çıkmak için savaşmıyordu. Tam tersine, PageRank için optimizasyon yaparak Google'ı daha iyi hale getiriyorlardı. Google’ın bu yıllardaki ürünlerine baktığımızda - Google Groups, Google Calendar, Google News, Google Answers - bunu aslında görüyoruz.

2005 yılında Google Reader hayatımıza girerek bir devrim yarattı. Reader, kullanıcıların RSS beslemelerini almasına ve bu beslemeleri tek bir okuyucuya eklemesine olanak tanıdı. Eğer Google Arama 2000'lerin internet kültürünün omuriliğiyse, Google Reader da merkezi sinir sistemiydi. Google Reader, insanları web'de yazmaya teşvik ediyordu. O dönemlerde blog yazarları Google'ın yaptığı her şeyin interneti daha iyi hale getirmeye hizmet ettiğini düşünüyordu. Piyasaya sürmeye devam ettiği araçlar, dünyadaki bilgileri toplama ve insanların web'e daha fazla içerik eklemesine yardımcı olma misyonuna bağlıydı. Ancak şimdi herkes farklı düşünüyor. Önde gelen isimler SEO’yu Google bombing ile aynı görüyor.

Yeterince yaşlı olanlar Google’ın ilk yıllarında arama sonuçlarının ne kadar tutarlı olduğunu hatırlayacaktır. Şimdi ise sonuçlar reklam, spam içerik ve anahtar kelimelerle oluşturulmuş durumda.

Arama ve Sosyal

25’inci yılında Google hakkında bir makale Tam Boyutta Gör
Sosyal ağların gelişiyle PageRank de aslında bir nevi değişti. Milyarlarca insan sosyal ağlarda bir şey görüyor ve bunu Google’da arıyor, sonuçlar sosyal ağlara taşınıyor ve döngü devam ediyor. "Arama" ve "sosyal" kavramlarını birbirine rakip fikirler olarak düşünme eğilimindeyiz. İnternetin 2000'ler ve 2010'lar arasındaki tarihi genellikle arama motorlarından sosyal ağlara geçiş olarak resmediliyor. Ancak PageRank, bir anlamda çevrimiçi topluluğun nabzını ölçüyor ve aynı zamanda nasıl aktığını da etkiliyor. Yıllar içinde bu, insanların nasıl içerik üreteceklerini de etkilemeye başladı. Bu da kaliteli içeriğe ağır bir darbe indirdi. Nobel Kimya Ödüllü Aziz Sancar mı yoksa Seren Serengil ve Gülben Ergen kavgası mı daha çok konuşuldu?

Bu gerçek hayat verisi sanal hayatta da aynı. Eskiden bloglar derin ve bilgilendirici içeriklerle doluydu. Mesela, yemek tarifi veren bloglar. Günümüzde halen tarif veriyorlar ancak uzun bir anahtar kelime gövdesi ve reklamlardan sonra. Sonuçta bunların insanlar tarafından okunması gerekiyor ve diğerleri bir şey yaparken siz yerinizde durup yaprak dolması tarifi yazamazsınız.

Sonuç olarak PageRank'in algoritması çoğu insanın sandığından çok daha basit. Başlangıçta, insanların paylaştığı ipuçlarının ve püf noktalarının çoğu SEO için büyük ölçüde anlamsızdı. Günümüzde ise SEO için içerik ana fikir olmuş durumda. Bu tek başına içerik üreticilerin suçu değil, hiç de değil. Yazılı sınavda 50 ve üstü alanlar geçiyorsa size 50 puan aldıracak şeyler bellidir. Google’da da durum öyle. Bu bir anlamda Google'ın içeriğin nasıl oluşturulacağını şekillendirmesi değil mi?

Bombardıman

2000'li yılların internet ortamında Google'ın diğer her şeyin üstünde yer alan bir şey olduğu düşünülüyordu. Google'ın ortaya çıkardığı şeylerin belirli bir kalite düzeyini ifade ettiği hissi vardı. Ancak şimdi Google’ın son 25 yılını PageRank’ı manipüle etmek isteyenlerle Google’ın bunu engelleme savaşına indirgersek arama motorunun nihayetinde savaşı kaybetmeye başladığını görüyoruz.

Google artık büyük bir alışveriş merkezi olmuş durumda. Elbette asıl soru, her şeyin ne zaman ters gittiği? İnternetin hayal gücünü yakalayan ve iletişim şeklimizi temelden değiştiren bir site nasıl oldu da bu hale geldi?

Bir gecede her şey değişti

25’inci yılında Google hakkında bir makale Tam Boyutta Gör
Uzmanlara soracak olursa bu sorunun cevabı şirketin AdSense programını açtığı 2003 yılına kadar uzanıyor.

2003-2004'ten önce internette herkese açık bir yorum kutunuz bulunabilirdi. Yorum yapmak isteyen yorum yazabilir veya yorum bırakmak istemeyen hiç kimse buraya bir şey yazmazdı. Kimlik doğrulama yok. Hiçbir şey yoktu. Bunun nedeni de orada ne yorum yaptığınızın kimsenin umurunda olmamasıydı.

Sonra bir anda, bir gecede internetteki her bir yorum başlığı anında spam'lendi. Ve bu, bir gecede oldu. Google'ın reklam araçları bağlantılara parasal bir değer kazandırarak platformdaki organik her şeyi etkilemeye başladı. O andan itibaren Google, internetin genelinden çok kendi ağının sağlığını önemsemeye başladı. AdSense sonrasında uzmanlara göre gelecek 20 yılın nereye gideceği çok açıktı. Ve tünelin ucu da Mahmut Hoca’nın odasına çıkıyordu.

Mezarlık ve diriliş

25’inci yılında Google hakkında bir makale Tam Boyutta Gör
Google Answers, 2006 yılında kapandı. Google Reader, 2013 yılında kapandı ve blog dünyasını da beraberinde götürdü. Blogger hala çalışıyor, ancak Google Reader'ı bir araya getirecek bir merkez olmadığı için çoğu yayıncı Twitter, Facebook ve Instagram gibi platformlarda ve son zamanlarda TikTok'ta yerel içerik üretmeye başladı.

Tüm bunların ötesinde, OpenAI’ın hayatımıza soktuğu ve inanılması güç başarılar elde eden ChatGPT var. Üretken yapay zeka tarafından her şeyi bilen sohbet robotu hayatımızın her yerine giriyor. Ve ChatGPT, tamamen farklı bir arama türü oluşturmak için Google’ı Microsof’a karşı kıyasıya bir yarışa sürükledi. Microsoft’un Bing yapay zekası Google’ın Bard yapay zekasının çok önünde. Microsoft aylardır arama sonuçlarına yapay zekayı entegre etti. Windows Copilot artık adı üstünde Windows’a yapay zekayı getirdi. Bir şey mi merak ediyorsunuz hemen Copilot’a sorun. Yani artık bilgiye ulaşmak için seçeneklerin sayısı giderek artıyor ve artmaya da devam edecek.

Tarih tekerrür mü edecek?

Yirmi beş yıl önce, farklı bir internet çağının şafağında, başka bir arama motoru benzer sorunlarla mücadele etmeye başladı. En tepede olduğu düşünülen ve gelişmiş teknolojisiyle övülen bu arama motoru, aniden varoluşsal bir tehditle karşı karşıya kaldı. Genç bir şirket içerik bulmanın yeni bir yolunu yarattı.

Şirket, temel ürününü daha iyi hale getirmeye çalışmak, kullanıcılarının sorunlarını çözmek yerine, giderek daha az iyi çalışan şişirilmiş hizmetlerle ağırlaşan bir portal haline geldi. Şirketin CEO'su 2002 yılında “odağını kaybettiğini” tiraf etti ve o dönemde Wired'a geri dönüp tekrar arama yapmaya odaklanacağını söyledi. Bu hiçbir zaman başarıyla sonuçlanmadı. Evet, o şirket AltaVista idi.

Bu arada siz Google'da ilk neyi aradığınızı hatırlıyor musunuz?

Kaynakça https://www.wired.com/2005/08/battelle/ https://www.newyorker.com/magazine/2012/04/30/get-rich-u https://www.theverge.com/23846048/google-search-memes-images-pagerank-altavista-seo-keywords https://www.wired.com/2001/01/google-link-is-bush-league/ https://www.newyorker.com/magazine/2012/04/30/get-rich-u Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
DH Android Uygulamasını İndir DH iOS Uygulamasını İndir
Sorgu:

Editörün Seçtiği Sıcak Fırsatlar

Sıcak Fırsatlar Forumunda Tıklananlar

Tavsiyelerimiz

Yeni Haber
şimdi
Geri Bildirim