- Belçika'da 5G çalışmaları durduruldu
- 5G teknolojisi zararlı mı?
- Güvenlik tehlikesi!
- 5G ile birlikte şebekedeki yerlilik oranı azalacak
- Huawei için casusluk iddiası
- Huawei, 5G'de önde
- 5G hayatımızda neyi değiştirecek?
- Son olarak
- Yorumlar
ABD ise 5G’ye henüz geçiş yapamadı. ABD'li mobil operatör Verizon, dört şehirde 5G'ye geçiş yaptığını duyurmuştu fakat 5G teknolojisinin standartlarını belirleyen belirleyen 3GPP kuruluşu Verizon’un şebekelerinin 5G’ye uyumlu olmadığına karar verdi.
Belçika'da 5G çalışmaları durduruldu
Pek çok ülke 5G teknolojisine geçmek için hevesli olsa da bazı Avrupa ülkeleri 5G’ye şüpheli bir şekilde yaklaşıyor. Bu şüphenin bir numaralı nedeni ise radyasyon tehlikesi. Çeşitli teknoloji firmaları ve bilim insanları, 5G teknolojisinin yaydığı radyasyon miktarının insan sağlığı için tehlikeli olacağını belirtiyor.
Yaydığı radyasyon miktarına dikkat çekmek için hakkında çok sayıda eylemin dahi yapıldığı 5G teknolojisine ilk rest Belçika’dan geldi. Hükümet, geçtiğimiz Temmuz ayında operatörler ile bir anlaşmaya varmıştı. Bu anlaşmaya göre 2020 yılında Brüksel’de 5G şebekesinin kullanıma sunulması amacıyla radyasyon kuralları esnetilmişti.
Çevre Bakanı Celine Fremault, bu kararı bu hafta geri çekti. Bakan Fremault, 5G şebekesi için hizmet veren antenlerden yayılan radyasyon miktarının tespit edilemediğine dikkat çekti. Fremault, "Brüksel halkı kobay değildir. İnternetin hızlanması için halkın sağlığını riske atamam." dedi. Baz istasyonlarının yaydığı elektromanyetik radyasyon miktarı için Brüksel'de 6 volt/metre limiti bulunuyor. Bu limit, başkentte 4G üzerinden hızlı internet sağlanması konusunda operatörleri zor durumda bırakmıştı. Türkiye’de 5G için ilk etapta 6 GHz değerinin altında, 2,4 GHz değerinin üstünde frekanslar kullanılacak. BTK'nın bu frekanslar için belirlediği limit değer 15 volt/metre.
5G teknolojisi zararlı mı?
Beşinci nesil mobil ağ ya da kısa adıyla 5G, yüksek frekans ve yüksek bant genişliği kullanıyor. 28 ile 100 GHz arasında frenkanslarda çalışıyor. Yüksek frekanslı 5G sayesinde 10 Gbit hızda ve çok düşük gecikmeye sahip internet sağlanabiliyor. Bu sayede uzaktan ameliyat yapılabilecek, araba sürülebilecek.
5G teknolojisinin yüksek hızda ve düşük gecikme ile internet sunabilmesi için yüksek frekanslı dalga boyları kullanılıyor. Bu dalga boyları, düşük frekanslı olanlardan daha fazla enerjiye sahip. Üstelik dalganın uzunluğu kısaldığı için daha fazla anten yerleştirmek gerekiyor. Yaklaşık olarak her 150 metrede bir baz istasyonunu güçlendirici antenler kullanmak gerekecek. Bu da şehrin içerisinde her yerde antenler görmemize neden olacak. Antenlerin sayısındaki artış, düşük frekanslı radyo dalgalarında artışa neden olacak ve vücudumuzun bu dalgalardan olumsuz etkilenme ihtimali artacak. Bilim insanları, 5G’nin yaydığı radyasyonun insan DNA’sına zarar vereceğini ifade ediyor.
5G şebekesinin yaydığı frekansların zararı hakkında rapor hazırlayan International Commission on Non-Ionizing Radiation Protection (ICNIRP), yüksek frekansa maruz kalmanın insan sağlığına ciddi etkileri olacağını savunuyor. 5G ile birlikte hayatımıza girecek yüksek frekansların bu sorunu tetikleyeceği belirtiliyor.
5G’nin yaydığı radyasyonun incelenmesi gerektiği yönünde ortak bildiri yayınlayan 250 bilim insanı ise 5G ile birlikte insan ve hayvan sağlığının tehlikeye gireceğini savunuyor. 5G çalışmalarının durulması kararını destekleyen için change.org benzeri bir site açıldı. 5GSpaceappeal.org ismindeki bu sitede Birleşmiş Milletler, Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi ve tüm ulusların hükümetine açık çağrıda bulunuluyor. 5G'nin zararları üzerine hazırlanan itiraz dilekçesinin Türkçe çevirisine bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.
Helsinki Üniversitesi’nden moleküler biyoloji profesörü Dariusz Leszczynski Euronews’e yaptığı değerlendirmede 5G’nin sağlık açısından risklerini kimsenin tam olarak bilmediğini söyledi ve "5G emisyonlu radyasyonun etkilerinin biyomedikal olarak araştırılmadığını, 5G’nin güvenli olduğu görüşünün düşük seviyeli radyasyon sağlığa zararlı değildir varsayımına dayandığını" ekledi.
Deutsche Welle’nin haberine göre ise Almanya'daki Aachen Üniversitesi bünyesindeki Elektromanyetik Çevre Uyumluluğu Araştırma Merkezi'nden Sarah Drießen, güçlü radyo frekans alanları ile kanser teşhisi konan fareler arasında açık bir bağlantı olduğunu gösteren bir çalışmaya dikkat çekiyor.
İki yıllık bir zaman dilimi boyunca günde dokuz saat elektromanyetik alana maruz bırakılan fareler üzerinde uygulanan testler, beyin, kalp ve testisler dahil olmak üzere sinir sistemlerinde de değişimler yaşandığını ve hücre ölümlerinin arttığını ortaya koyuyor. Bu araştırma hayata geçirildiği sırada 5G teknolojilerinin henüz geliştirilmemiş olduğunu da unutmamak gerekiyor.
Tüm bunlara rağmen, elektromanyetik alanların insanlar üzerindeki sağlık etkilerini araştıran DSÖ'nün Uluslararası EMF Projesi, "Onlarca yıldır sürdürülen EMF araştırması kapsamında elektromanyetik alanlardan kaynaklanan önemli bir halk sağlığı riskinin ortaya çıkmadığını" vurguluyor.
5G ile birlikte maruz kalacağımız yüksek frekans dalgalarının kansere neden olup olmadığını anlayabilmek için erken bir dönemdeyiz. Kesin sonuca varabilmek için antenlerin şehirlere yaygın bir şekilde yerleştirilmesi ve en az 10 yıllık bir deney yapılması gerekiyor. Sağlık kuruluşları ve bilim insanları ise 5G kullanılmadan önce bu çalışmaların yapılması gerektiğini ve 5G’nin ertelenmesini talep ediyor.
Güvenlik tehlikesi!
5G’nin tek tehlikesi yaydığı radyasyon değil. Henüz yeni bir teknoloji olduğu için Türkiye gibi ülkeler, 5G altyapısında kullanacağı cihazları ve yazılımları ithal etmek zorunda kalıyor. Ülkemizde 4.5G teknolojisinde kullanılan cihazların ve yazılımların yerlileştirilmesi çalışmaları kapsamında şebekedeki yerlilik oranı epey arttırılmıştı. Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından yürütülen proje kapsamında, ASELSAN'ın ana yükleniciliğinde çok sayıda yerli firmanın katkılarıyla geliştirilen yerli baz istasyonu ULAK geliştirildi. ULAK baz istasyonu şu an 500’ü aşkın noktada aktif olarak kullanılıyor. Turkcell, yaklaşık 4 sene içerisinde 2 bin 500’ü aşkın ULAK’ı şebekesinde kullanacağını açıkladı.
5G ile birlikte şebekedeki yerlilik oranı azalacak
Yerlileştirme çalışmalarının, 5G’ye geçmeden önce değil 5G'te geçtikten sonra yapılması planlandı. Bu nedenle 5G’ye geçtiğimizde mobil şebekedeki yerlilik oranında azalma yaşanacak.
Huawei için casusluk iddiası
Trump ve ABD Hükümeti, Huawei ve ZTE'yi casusluk ile suçluyor. Çin yasalarına göre Çin merkezli şirketler ve kuruluşlar, ülkenin istihbarat çalışmalarına yardımcı olmak zorunda. Bu nedenle ABD'de kamu kurumlarında Huawei'in kullanılması yasaklandı.
Amerikan yönetimi ABD’deki tüm firmaların ZTE’den parça temin etmesini yasakladı. 5G’ye hızlı bir şekilde geçmek isteyen ABDli AT&T ve Verizon operatörleri Huawei ile özel bir anlaşma imzalamıştı. Trump, bu anlaşmanın iptal edilmesi yönünde baskı yapmış ardından Huawei’in kullanılmasını yasaklamıştı. Huawei ve ZTE'den ürün alamayan ABDli operatörler 5G yarışında geride kaldı.
ABD, Huawei’in Avrupa’daki mobil şebeke çalışmalarının dışında tutulması için Avrupa Birliğine baskı yapmıştı. Avrupa Birliği ise Huawei'in casusluğu hakkında henüz somut bir kanıt olmadığı gerekçesiyle bu baskıyı dikkate almadı.
Huawei, 5G'de önde
Zıt bir teoriye göre ABDli teknoloji firmaları 5G ile uyumlu teknolojiler üretmekte geride kaldığı için Çinli firmalar suçlanıyor. ABDli markaların şebeke cihazları üretiminde tekrar söz sahibi olabilmesi için Huawei ve ZTE'ye çamur atılıyor.
Türkiye’de 5G teknolojilerinde Huawei’in korkunç bir hakimiyeti var. Turkcell, Türk Telekom ve Vodafone çoğunlukla Huawei ile çalışıyor. Turkcell'in 'yerli 5G drone' diye lansa ettiği insansız hava aracının şebeke özelliklerini bile Huawei sağlıyor.
Şebeke içerisindeki yabancı ürünlerin yerlileştirilmesi amacıyla geliştirilen ULAK baz istasyonu, 5G ile uyumlu hale dönüştürülecek. Bunun için 5G Çekirdek Şebeke ve 5G Ağ Yönetimi projeleri oluşturuldu, çalışmalara başlandı. ULAK’ın 5G’ye dönüşümü için herhangi bir tarih açıklanmadı. Önümüzdeki dört sene boyunca 4.5G’li ULAK modelinin seri üretimi yapılacak. Bu durumu göz önüne aldığımızda 5G'li ULAK için uzun yıllar beklememiz gerekebilir.
5G hayatımızda neyi değiştirecek?
4.5G teknolojisi bugün 1 Gbit hızını destekliyor. 5G ise 10 Gbit hız sunacak. 5G’nin asıl esprisi ise sunduğu yüksek hız değil, düşük gecikme olacak. Günümüzde hem mobil şebekeler hem de kablosuz geniş bant ağlarda gecikme miktarı yüksek. Özellikle de uzak bağlantılarda bu gecikme hissediliyor.
5G, kablosuz bağlantı ile oldukça düşük gecikme sunacak. Akıllı ulaşım, akıllı ev, akıllı fabrikalar için 5G büyük önem taşıyor. Gectiğimiz haftalarda Çin’de yaklaşık 3 bin kilometre uzaklıktan beyin ameliyatı gerçekleştirildi. Ameliyatı gerçekleştiren Dr. Ling Zhipei, bağlantı hızının gerçek zaman ile neredeyse aynı olduğunu ifade etti. 5G, uzaktan ameliyat imkanı sunuyor. 5G teknolojisi, kablosuz bağlantı teknolojisi için büyük bir devrim olacak.
Son olarak
5G teknolojisi, güvenlik ve sağlık tehditleri içeriyor. Henüz bu tehditlerin gerçekliğini kanıtlar nitelikte somut bir çalışma, rapor vs. bulunmuyor. Dünya, 5G için büyük bir yarış içerisinde. Firmalar ve kurumlar, bu yarışın içerisindeyken koşarken yolun sonunda çukur olup olmadığına bakmıyor. Görünen o ki 5G’nin zararı olup olmadığını, 5G hayatımıza girdikten sonra yaşayarak deneyimleyeceğiz.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
2 Kişi Okuyor (0 Üye, 2 Misafir) 1 Masaüstü 1 Mobil
GENEL İSTATİSTİKLER
77439 kez okundu.
41 kişi, toplam 43 yorum yazdı.
HABERİN ETİKETLERİ
huawei, turkcell ve