AMD'nin merakla beklenen yeni nesil Zen işlemci ailesi, nihayet ortaya çıktı. İsimlendirmesinden teknik özelliklerine kadar pek çok detay AMD tarafından resmiyete kavuşturulurken, farklı demo sistemlerinde Intel ile kıyaslamalar da yapıldı. 4 yıllık bir çalışmanın eseri olan, mimari tasarımı sıfırdan yapılan yeni işlemci ailesinin mevcut tüm özelliklerine bu videoda yakından bakıcaz. Amerika'daki özel bir etkinlik kapasamında mühendislik ekibiyle bizzat konuşma yakaladığım Zen tabanlı yeni nesil işlemcilerin önemli özellikleri var.
Önce isimlendirmeyle başlayan isterseniz. Zen, AMD'nin işlemci mimarisine verdiği isim. Bu mimariyi kullanan yeni nesil işlemciler ise piyasaya Ryzen olarak çıkacak. İsimlendirmeye özel çaba gösterildiği belli zira söylem olarak yükselmek anlamına gelen risen ile büyük oranda örtüşen bir tercih olmuş ki bu işlemciler hakikatten AMD'nin yükselişini sağlayacak yeteneklerle donatılmış.
Ryzen işlemci ailesinin teknik özelliklerinden önce kullanılacağı platforma da göz atalım isterseniz. AM4 platformunu kullanan işlemci ailesinde, geriye dönük uyumluluk yok. Tamamiyle yeni bir anakart ve aynı zamanda DDR4 bellek almak zorunda kalacak mevcut AMD kullanıcıları.
Yeni platform USB 3.1 jenerasyon 2 ve NVME tabanlı SSD'ler için tam destek içeriyor. Ancak çipsete ne oranda ihtiyaç duyulduğu, işlemci ve çipset arasında IO dağıtımının ne seviyede gerçekleştiğini henüz bilmiyoruz. Fakat yüksek performanslı işlemcilere ev sahipliği yapacak platform, modern teknolojileri içeren ve her türlü yeni donanıma ev sahipliği yapabilecek modernlikte olacak. Gelelim Ryzen işlemci ailesinin karşılaştırmalı testleri yapılan ilk örneğine. 8 çekirdek ve her çekirdek için çift izlek desteği sunan işlemci, 14nm üretim geometrisine sahip ve 3.4GHz hızında çalışıyor.
Yalnız burada bir detayını altını çizmekte fayda görüyorum. Henüz saat hızları kesinleşmiş değil, tahminlerime göre AMD, laboratuvar ortamında 3. tape out silikon tasarımına sahip ve saat hızı için ince ayarlamalarla meşgul. Dolayısıyla bu işlemcinin baz frekansı 3.4GHz'in altında olmayacaktır lakin açıklanmış olmasa da piyasaya çıkacak final versiyonu 3.4GHz yerine 3.6GHz olarak görebiliriz, Turbo frekansı ise şu aşamada AMD'nin kesinlikle konuşmadığı bir konu. Ancak yine kişisel tahminlerime göre 4 hatta 4.2GHz seviyesini görebiliriz Turbo ile.
Burada önemli bir detay olarak AMD'nin karşılaştırmalı test yaptığı Ryzen işlemcisinin Turbosu da çalışmıyordu. TDP olarak bildiğimiz ısıl tasarım gücü 95 Watt olan işlemcide 4MB'ı Seviye 2, 16MB'ı da 8+8 konfigürasyonunda L3 olmak üzere toplamda 20MB büyüklüğünde tampon bellek bulunuyor.
İşlemcinin açıklanan diğer özelliklerine geçmeden önce Intel tarafındaki rakibinden de bahsedelim kısaca isterseniz. 8 çekirdekli Ryzen'e karşı Intel'in piyasadaki 8 çekirdekli tek işlemcisi 1100 dolar fiyatla satılan Core i7-6900K. AMD'nin çözümü gibi toplamda 20MB bellekle donatılan işlemci, standart olarak 3.2GHz'de çalışıyor yani baz hızı Ryzen'den düşük ancak Turbo Boost 2.0 ile çekirdek hızı 3.7GHz, hatta ne yazık ki hala pek çok kişinin bilmediği Turbo Boost 3 aktif edildiğinde tek çekirdek hızı 4GHz'e kadar çıkıyor.
İşletim sistemi altında müdahele gerektiren bu mod sadece tek çekirdek için var. İşin özü Core i7-6900K da yük altındayken tüm çekirdekler en yüksek 3.4GHz civarında çalışıyor dolayısıya kıyaslama için çok doğru bir örnek. AMD'nin 95 Watt'da 3.4GHz hızında çalışan işlemcisine karşı Intel'in çözümü 140 Watt'da görev yapıyor. Tabi Intel tarafında temel TDP etkenlerinden biri olarak dört kanal bellek kontrolcüsünü unutmamak gerekiyor, AMD ise daha gelenekçi davranarak çift kanal ile devam ediyor.
Gelelim AMD Ryzen için açıklanan diğer detaylara. Zen mimarisinin tüm detaylarını daha önce anlatmıştım, ilgili videoyu sitemizde bulabilirsiniz zaten dolayısıyla aynı şeyleri tekrarlamamaya dikkat ederek AMD'nin açıkladığı diğer özellikleri anlaşılbilir bir dille paylaşmaya çalışacağım. AMD Ryzen işlemcilerine güç veren Zen mimarisi için AMD, SenseMI olarak isimlendirdiği, 5 ana işlevden oluşan teknolojiye önem veriyor. Bu özelliklerin tamamı, yeni nesil işlemcilerin performans ve verimlilik iddiasında anahtar öneme sahipler.
Bunlardan ilki PurePower. Aslına bakarsanız ısı ve voltak takip sistemi olarak yorumlayabilirim. Bu sistem sayesinde işlemcinin gerçek dünya koşullarındaki hız ve voltaj değerleri optimize ediliyor. İşlemcinin zarı sürekli ölçülerek, oradan gelen veriler çerçevesinde uyarlanabilir kontrol şemaları üzerinden olması gereken performans ve hız düzeyinde işlemcinin daha az güç tüketmesi sağlanıyor. AMD farklı terminolojilerden bahsetse de, dağıtık gömülü sensörler üzerinden dinamik yönetim, daha önce hem Intel işlemcilerde hem de gerek AMD gerekse de Nvidia'nın grafik çiplerinde gördüğümüz bir özellik. Kısacası performansını seviyesini statik duruma getirip, güç ve termal değerleri aşağıda tutarak verimliliği arttıran bir özellik.
AMD'nin altını çizdiği ikinci özellik Precision Boost. Aslına bakarsanız az önce bahsettiğim sensörlerin farklı bir amaç için kullanılmasını esas alıyor. Kısaca, Intel'deki Turbo Boost teknolojisinin AMD'deki karşılığı gibi de düşünebiliriz. Yani işlemci çekirdek hızlarının, belirlenmiş termal profil çerçevesinde dinamik olarak ayarlanmasını sağlıyor. Bu sayede tek çekirdek hızı ciddi şekilde arttırılırken, diğer çekirdekler baz frekansta tutulup kullanılabilir bütçe aşılmadan ihtiyaca bağlı performans kazanımı elde edilmiş oluyor. Burada üreticinin konfigürasyon tercihine bağlı olarak aktif durumdaki farklı çekirdek sayısı için farklı boost profilleri de atanabilir. Bence AMD'nin en büyük sürprizi, mevcut işlemcilerden farklı olarak boost hızını 25MHz'lik aralıklarla arttırabiliyor olması. Bu sayede daha yüksek frekans hassasiyetine bağlı daha yüksek kararlılık ve verimlilik elde edilebilecek. Mevcut işlemcilerde bu artış genelde 100MHz'lik aralıklarla oluyor.
Bir detayın daha altını çizmek isterim dostlar, Intel'de Turbo Boost 3.0 kısmen de olsa kullanıcı kontrollü bir özellik, manuel olarak aktif edilmesi ve hangi çekirdeğin o hıza çıkacağının tayin edilmesi gerekiyor. Precision Boot ise tamamiyle otomatik ve kullanıcı müdahelesine kapalı bir özellik, aynı Turbo Boost 2.0 gibi. Ryzen işlemcilerinin teknik seviyedeki üçüncü önemli özelliği, beni ve muhtemelen soğutucu üreticilerini heyecanlandıran bir özellik. XFR olarak bilinen Extended Frequency Range olarak açılan bu özellik, kullandığınız soğutucunun karakteristiğini algılıyor ve otomatik olarak çok daha yüksek saat hızlarına ulaşabiliyor. Aklınıza gelen soruya hemen yanıt vereyim isterseniz, burada bahsettiğim hızı Precision Boot ile erişilebilen en yüksek hızın da üzerinde yani kısacası ekstra performans demek.
Güçlü bir hava soğutma, iyi bir sıvı soğutma ve hatta sıvı nitrojen kullanımına bağlı olarka XFR devreye girebiliyor. Ancak bu özelliğin ne kadar etkili olacağını görmek için sabırsızlanıyorum çünkü teorik olarak ekstrem soğutma koşullarında bu defa da voltaj limit çekirdek hızı için frenleyici unsur olabilir Bu özellik ile AMD, birkaçyüz mhz kazandırmayı başarabilirse gerçekten heyecan verici bir gelişim olur diye düşünüyorum.
AMD'nin bir diğer önemli yeniliği Neural Net Prediction. Biz onu akıllı tahminde bulunabilen gelişmiş yapay zeka sinir ağı gibi de düşünebiliriz. Aslında ana hatları itibariyle burada dallanma tahnimi mekanizmasından bahsediyoruz ki detaylarını daha önceki Zen mimarisi videosunda paylaşmıştım. Fakat standart mekanizmadan farklı olarak sinir ağı konseptinde tahminci, önceki verinin uzun geçmiş kayıtlarına, ihtiyaç duyulan kaynaklarda sadece lineer artış ile bakabiliyor olması. Bu sayede bir sonraki kod sonucunun erken tahmin edilmesi amaçlanıyor.
Özellikle yıllar öncesinin Bobcat işlemci mimarisinde kullandığı dallanma tahmincisiyle çok başarılı bir iş çıkaran ve sinir ağı konseptini benimseyen AMD, komutun geçmişinden hareketle gideceği yolu daha erken ve hızlı bir şekilde tahmin ederek performans artışı hedeflemeyi amaçlıyor bu özellik kapsamında. Beşinci özellik olan Smart Prefetch ise uygulamanın henüz talep hayata geçmeden bellekteki hangi veriye ihityaç duyacağını öngörerek, bellek erişimindeki bekleme süresini azaltıp performans kazanımı sağlayan bir yaklaşım gibi özetlenebilir.
İşte bu 5 özellik, AMD Zen mimariisi ve onu kullanan Ryzen işlemciler için hayati öneme sahip arkadaşlar. Peki Ryzen nasıl bir performans sergiliyor. AMD tarafından Intel'in Extreme Edition sınıfı 8 çekirdekli Core i7-6900K ile Blender üzerinde yapılan üç boyutlu çizim testinde Ryzen aynı hatta kılpayıyla önce olmayı başardı. Unutmayın lütfen bu test, işlemcinin tüö çekirdeklerinin maksimum seviyede yük altına alıyor.
İkinci test ise Handbrake uygulaması ile video dönüştürme üzerineydi. Yine tüm çekirdekleri yük altına alan bu testte, AMD Ryzen, rakibine 5 saniye fark atarak önde olmayı bildi, üstelik turbo özelliği çalışmamasına rağmen. Görüldüğü üzere işlemci, profesyoneller için müthiş bir performans ortaya koyuyor.
Peki ya söz konusu oyunlar olduğunda durum nedir derseniz eğer, işlemcilerin darboğaz yaratıp yaratmadığını görmek için bugünün en güçlü GPU tasarımı olan Nvidia'nın Titan X'ini kullanan iki sistemde Ryzen ve 6900K kıyaslandı ve AMD tabanlı sistem daha yüksek kare/saniyeye oranına erişerek rakibini geride bıraktı. Son olarak AMD, yeni nesil Vega grafik kartı kullanan Ryzen işlemcili sistemde Star Wars oyununu 4K'da çalıştırdı. Yüksek çözünürlük itibariyle bu demoda asıl yük ekran kartı olsa da göründüğü üzere Ryzen oyunlara da şimdiden hazır.