Aşina olmadığımız bir marka belki Addlink, lakin 10 yıllık geçmişe sahip, ilk ofislerini de 2014 yılında Tayvan’da açmışlar. Ülkemiz distribütorü de Avasya, HP, Dell, Lenovo, Asus, Microsoft, tepe isimlerle de iş ortağı bir limited şirket. Asıl meseleye geçelim, test masamıza konuk olan ürün Addlink’in NVMe standardındaki S80’in 256GB’lık modeli.
Elimizde kutusu olmadığı için detay veremiyoruz, zaten kutudan da ekstra bir şey çıkmıyor, ürün 3 yıl garantili, mesela rakibi Samsung’larla aynı, Toshiba-OCZ’in gerisinde.
İşte, elimizde Addlink S80. 128, 256 ve 512GB seçenekleriyle M.2 2280 formundaki SSD PCIe Gen3 x4 standardında, yani anakartınızın PCIe X4 hattından faydalanıyor, faydalanması da gerek zira uçuk hızlara çıkabiliyor.
Mavi PCB, ki yeşilden iyidir ama siyah olmasını yeğlerdim, ve komponentlerin üzerinde erken test ürünü olması akabiyle kalitesiz bir etiket var, açıkçası elimde kaldı, endişelenecek bir durum değil, final üründe böyle bir sıkıntı olmayacaktır.
Donanımsal özelliklerinden bahsedelim. Üzerinde MLC, yani bir hücreye çift bit depolanan yongalar bulunduruyor, hücre başına yaklaşık 10 bin döngü, bu değer TLC’de 3-5 bin arasında. Toshiba üretimi, TA79G5NAUR kodlu 15nm mimaride 4x64GB şeklinde kurulum oluşturulmuş, ikisi anakarta, ikisi dışarı bakıyor, anakarttan ısınmaması veya anakartı ısıtmaması için hepsinin dışarı bakan yüzde olması daha makbul aslında. Bu videonun çekildiği tarih itibarıyla yongaların TBW, yani TB yazma ömrü hakkında resmi sitesinde bilgi yok, tüketici gözünde belki de en önemli kıstasın en yakın zamanda eklenmesi gerek. Sadece MTBF, yani açmak gerekirse bir yılda günde 8 saat kullanılan 1000 SSD’den kaçının bozulduğu oranını belirten bir değer, S80’de bu süre 2.000.000 milyon saat, Samsung 960 EVO ve OCZ RD400 gibi rakiplerinden yüksek. Hesabını kitabını yaparsak garanti süresi boyunda %0.1 civarı bir ihtimalle bozulabileceği anlamına geliyor.
Kontrolcü Phison PS5007-11, daha çok sonu E7 şekliyle geçiyor, dört çekirdek ve 8 kanal bir kontrolcü, kurumsal sunucu ve veri merkezi uygulamalarına da uygun seviyede, endüstriyel bir çözüm de diyebiliriz. Önbelleği yine MLC bazlı Nanya üretimi 2GB DDR3L bir bellek.
Kontrolcü ve bellek olsun, yönetim kadrosu güçlü, yongalar orta-üst sınıf MLC yongalar, peki ya hızı? Elimizdeki 256GB versiyonu 2700MB/saniye okuma ve 1400MB/saniye yazma hızına sahip, aynı zamanda okuma için 237, yazma için 266 bin IOPS, yani saniye başına giriş/çıkış işlemi hızına sahip. Rakibi diyebileceğim Samsung EVO 960’ın gerisinde, OCZ RD400’ün önünde IOPS değerleri.
Sentetik testlerle başlayalım. Crystalmark’ın çoklu sıra ve izlekli testinde 2777MB/saniye okuma ve 1468MB/saniye yazma hızıyla fabrika verilerinin de üstüne çıktığını görüyoruz, ama soğutucu pedli bir PCI Express adaptörüyle. Tek başına, anakartın üzerindeki M2 slotunda 2294MB/saniye okuma, 965MB/saniye yazma hızı elde ettim, arkaya bakan bellek modülleri olsun, anakartın ürettiği ısı olsun, normal bir SSD’den 3-4 kat daha fazla performansa odaklı olması olsun ısıya bağlı olarak hızı düşüyor.
Anvil’s Storage Utilities testinde ise okuma tarafında diğer testlerle benzer sonuçlar çıktı, lakin okuma testleri etkilenmese de yazma testlerinde termal throttling, yani ısıya bağlı ciddi bir performansı kaybı oluştu. Testin puan bazındaki skorları üzerinden kendi depolama aygıtlarınızla karşılaştırma yapabilirsiniz.
AS SSD testinde gecikme sürelerini dahil ediyoruz. Okuma hızı anlamında normal bir SSD’nin 4 katı hızında, yazma hızında da 2-3 katı civarı. 4K okuma testinde rakipleriyle başabaş, 4K 64 izlekte hatrı sayılır düzeyde gerisinde. Isıya bağlı olarak yine performans düştü.
ATTO Disk Benchmark’ta daha iyimser bir tablo var, zira daha kısa süreli testler uyguluyor. Yazmada ve okumada gayet iyi skorlar görüyoruz, 512 Bayt, 1KB ve 2KB testlerinde OCZ RD400’ün hatrı sayılır düzeyde önünde mesela, 960 Evo’nun da aynı şekilde öyle.
Pratik testlere geçelim. 4K çekimlerimiz ve League of Legends, Overwatch gibi oyunların çok parçacıklı dosyalarından oluşan 42.5GB veri 59 saniyede yazıldı S80’e, teklemedi, tıkanmadı ama bu adaptörün üzerindeykenki hali. 182GB’lık yine benzer karakteristikteki bir veri yığınını depoladım S80’e, bu test de 3 dakika 27 saniyede tamamlandı, genelde 1GB/saniye civarı, tepe olarak da 1.2GB/saniye aktarım hızı gördüm ve ısı 82-84 derecelere zıplayıp geri dönse de yavaşlamadı.
SSD’yi anakartın üzerindeki slota alınca işler değişiyor, 182GB’lık veri yığınını yazarken 102 dereceye kadar çıktı SSD, buraya varmadan hızı azaltıp sıcaklığı düşürmeliydi. Bu sefer hızı 500 ila 800MB/saniye dolaylarında gezdi, 100 dereceyi aşınca 200MB/saniye seviyesini gördü. Günlük kullanım, oyun, Adobe Premiere’de video işleme gibi senaryolarda, yani sadece okuma yapıldığı durumlarda ise performans düşecek kadar ısınmıyor.
Addlink S80, kontrolcüsü, önbelleği ve MLC yongalarıyla komponent anlamında tepeye oynayan cinsten bir M2 SSD. Çok iyi olmasına gerek yok, termal ped’li ufak bir soğutucu bile tam randımanlı çalışmasını sağlıyor ama geldiği bu haliyle sıcaklığa yenik düşüyor, burası açık, rakipleri de sütten çıkmış ak kaşık değil tabii, belirli yüklerde sıcaklığa bağlı olarak onlar da hız düşebiliyorlar ama bu kadar değil.
Her durumda okumada 500MB/saniye okuyup yazan bir standart bir SSD’ye göre 4 katı kadar daha hızlı, soğutursanız eğer ki ben kendi SSD’me pek ihtiyaç duymasa da böyle bir soğutma uyguladım, yazma hızında da tam randıman alabilirsiniz. Addlink S80’in Türkiye pazarı için fiyatlandırmasına erişemedim, marka algısını da güçlendirmek adına rakiplerinden uygun bir fiyatla gelirse ve TBW değeri de açıklığa kavuşursa ufak bir soğutucuyla tercih listenize girebilir.