Apple TV Dördüncü Nesil Video İnceleme

İlk olarak 2007 yılında tanıtılan Apple TV aslında zaman içinde çok fazla değişime uğramadan bu günlere kadar gelmişti. Apple’ın iTunes ile sahip olduğu gücü farklı bir alana kanalize etmek istemesi noktasında evrimleşen modelin bugün geldiği nokta ise çok başka.

Öncelikle artık kendine has işletim sistemi, uygulama mağazası ve oyun eko sistemi ile başlı başına bir akıllı cihaz var karşımızda. iOS temelli tvOS işletim sistemi sayesinde geliştiriciler tıpkı bir iOS uygulaması veya oyunu hazırlar gibi aynı kod yapısı ile bu cihaza özel yazılımlar geliştirebilecek. Yani bir anlamda Apple’ın bu akıllı kutusunu televizyonunuza bağladığınız anda Apple deneyimini odanızda dev bir ekrana taşımış oluyorsunuz.

Teknik Özellikler
Dördüncü nesil Apple TV, Apple’ın geçtiğimiz yıl pazara sunduğu 64-bit’lik çift çekirdekli işlemci ile geliyor. RAM tarafında ürüne 2GB kapasiteli bir modül eşlik ediyor. Kendi işletim sistemi sayesinde artık sadece bir stream cihazı olmaktan çıkan üründe haliyle depolama alanı da kritik önem taşır hale geldi. Apple kullanıcılara 32 ve 64GB olmak üzere iki farklı seçenek sunuyor.

Apple TV’nin sahip olduğu ekran çözünürlüğü Full HD. Yani 4K ekranlı bir televizyona bu cihazı bağladığınızda çözünürlük 1080p olarak yansıtılacak ve haliyle de televizyonunuzun sahip olduğu paneli uç verimlilik değerlerinde kullanamayacaksınız. Tabi bunun altında Apple’ın henüz piyasaya sunduğu mobil işlemcilerinde 4K için yeterli teknik olanaklara sahip olmayışı yatıyor.

Televizyonunuza HDMI yuvası üzerinden bağlayabileceğiniz dördüncü nesil Apple TV’nin kutusunun içinden HDMI kablo çıkmıyor ancak Apple kutu içerisine bir adet lightning kablo koymayı ihmal etmemiş. Kablo 1 metre uzunluğunda. Bu kablo ile beta aşamasındaki tvOS güncellemelerini cihazınızı iTunes üzerinden bilgisayara bağlayarak yükleyebiliyorsunuz. Ayrıca kumandayı da bu kablo ile şarj edeceksiniz çünkü kumanda üzerinde de lightning yuvası mevcut.

Apple TV sonunda yepyeni bir kumanda ünitesi ile geliyor. Siri’nin olmadığı ülkelerde Apple TV Remote, olduğu ülkelerde ise Siri Remote olarak adlandırılan bu kontrol aracının boyutları çok değişmese de kumanda üzerinde önemli gelişmelere imza atılmış. Bluetooth 4.0 üzerinden Apple TV ile bağlantı sağlayan kumanda, sahip olduğu ivme ölçer, jiroskop gibi sensörler sayesinde bir joystick gibi kullanılabiliyor. Kumandanın üst yüzeyindeki alanda yer alan dokunmatik yüzey ise size Apple TV arayüzünde özgür bir kullanım imkanı tanıyor. Özellikle önceki kumandada Apple hesabınıza giriş yapmak bile eziyet haline gelebiliyordu. Bu konu, dokunmatik yüzey sayesinde büyük ölçüde ortadan kalkıyor. Unutmadan belirtelim diğer Apple TV’lerdeki gibi iPhone’unuzu Apple TV’ye yaklaştırdığınızda iki cihaz Bluetooth üzerinden birbiri ile haberleşiyor ve Apple TV’nin kurulumu iPhone’unuzdaki bilgiler ile otomatik olarak gerçekleştiriliyor. Buradaki teknolojinin NFC olmadığı vurgusunu da özellikle yapalım. Sadece Bluetooth kullanılıyor.

Kontrol demişken kumandanın asıl büyük bombasının Siri olduğunu da belirtelim. Kumanda üzerinde çift mikrofon var. Bu mikrofon ile Siri’ye komutlar vererek Apple TV’nizi kumanda edebileceksiniz ancak biz bu özelliği henüz deneyimleyemedik ne yazık ki. Apple, bölge veya dil değişimi yapsanız bile Siri Remote özelliğini kullanmanıza henüz imkan vermiyor. Bu nedenle bu konudaki deneyimlerimizi destek geldikten sonra ayrı bir videoda sizlere aktaracağız.

Bu arada kumanda üzerinde dokunmatik yüzeyi saymazsak sadece 6 tane tuş mevcut. Bu tuşlardan ikisi ses açma ve kısmaya yarıyor. Üzerinde mikrofon olan buton ile Spotlight arama ekranı açılıyor ülkemize destek geldiğinde Siri Remote için kullanılabilir olacak. Mikrofonun hemen altında ise play ve pause butonu mevcut. Dokunmatik alanın hemen altındaki MENU tuşu tüm ekranlarda bir önceki sayfaya dönmeye yarıyor. Bunu geri tuşu gibi düşünebilirsiniz. Sağındaki ise iOS’taki home tuşu ile aynı görevde. Yani tek tıklama ile ana ekrana geri dönüyorsunuz.

Önceki kumandalardan farklı olarak artık kumanda düğme pille çalışmıyor. İçerisinde şarjlı pil mevcut ve bu pil lightning yuvası üzerinden şarj oluyor. Biz Apple TV’yi 2 haftadan uzun bir süredir kullanıyoruz. Bu süreçte bir çok uygulama deneyip oyun oynadık ancak kumandayı hiç şarj etmek zorunda kalmadık. Yani kumandanın pili çok çok uzun gidiyor. Apple da zaten 3 ay pil ömrü sunulduğundan bahsediyordu.

Unutmadan Apple TV’ye televizyonunuzun kumandasını öğreterek gerektiğinde tek kumanda da kullanabilme imkanınız var zira hem Apple TV hem de Siri Remote, kızıl ötesi alıcıya sahip. Bu sayede HDMI üzerinden bağlı tüm cihazlar tek bir noktadan kontrol edilebilir hale gelmiş oluyor. Aslında bu yeni bir özellik değil. HDMI-CEC özelliğine sahip tüm cihazlar, HDMI kablo üzerinden tek bir kumanda ile kontrol edilebiliyor. Eğer televizyonunuzda, ses sisteminizde hatta medya oynatıcınızda bu özellik varsa tek bir kumandadan tüm cihazları kontrol edebiliyorsunuz. Mesela Samsung bu özelliğe Anynet+ diyor. LG SimpLink, Sony BraviaSync, Philips EasyLink, Arçelik Digi Link şeklinde isimlendirmiş. Siz de kullandığınız cihazlarda bu özelliğin mevcut olup olmadığına kullanım kılavuzuna göz atarak bakabilirsiniz.

Film, Müzik ve Fotoğraf
iTunes’ta yüzlerce film Türkçe alt yazılı veya Türkçe seslendirmeli olarak sunuluyor. İçeriklerin çok büyük çoğunluğu Full HD çözünürlükte. Sadece bazı çok eski yapımlar 720p olarak kalmış durumda. Filmleri dilerseniz kiralayabilir dilerseniz de satın alabilirsiniz. Satın aldığınız filmler arşivinizde ömür boyu kalıyor. Kiraladığınız içerikleri izlemeye başlamak içinse 48 saatiniz var. İzlemeye başladıktan sonra filmi 24 saat içerisinde bitirmeniz gerekiyor. Filmlerin ortalama fiyatı 20TL civarında. Kiralama bedeli ise maksimum 5 lira olarak gerçekleşiyor. Mesela Mad Max: Fury Road’u 18 lira 99 kuruşa arşivinize katabiliyorsunuz. Kiralama bedeli ise 4 lira 99 kuruş. Ayrıca bazen ücretsiz kısa filmler, erken yayınlanan gösterimler olabiliyor. Hatta bazı önemli yapımları ön siparişten alıp çok daha uygun fiyata arşivinize ekleyebiliyorsunuz.

Aksiyon, Komedi, Dram, Korku, Romantik gibi kategorilere ayrılan filmlerden istediğinizi seçip konusuna, oyuncularına bakabiliyor hatta fragmanını yüksek kaliteli olarak izleyebiliyorsunuz. Ayrıca Apple TV zaman içinde film zevkinizi öğrenerek size bu doğrultuda film önerileri de sunmaya başlıyor.

Apple Music’in henüz ülkemizde hizmete girmemiş olması nedeniyle Apple TV’de tam anlamıyla bir müzik deneyimi yaşayamıyoruz ancak bu konuda küçük yasal prosedürler kalmış durumda ve muhtemelen çok yakında bu destek de sağlanacak. Özellikle radyonun kullanıma girmesini şahsi olarak merakla bekliyorum diyebilirim. Tabi bu arada iTunes üzerinden satın aldığınız müzikleri family sharing özelliğini açarak Apple TV üzerinden de dinleyebiliyorsunuz. Mesela biz Adele’in albümünü iPhone üzerinden satın alıp Apple TV ile de paylaştırdık. Siz de daha önce satın aldığınız tüm içerikler için bunu yapabilirsiniz. Bu arada ev paylaşımını açarak bilgisayarınızdaki farklı mecralardan indirilmiş müziği de Apple TV üzerinden dinleyebiliyorsunuz.

Müziğin yanı sıra iCloud fotoğraf arşivinizi Apple TV’den de görebiliyorsunuz. Buna sadece sizin değil, arkadaşlarınızın sizinle paylaştığı fotoğraflar da dahil. Burada işin altındaysa iOS’taki ve artık Mac’teki fotoğraflar uygulamasının bir benzerinin Apple TV’ye de yerleştirilmiş olması yatıyor. Uygulamanın ikonu ana ekranda yer alıyor ve tıkladığınız anda fotoğrafları klasörlenmiş halde görebiliyorsunuz. Tabi evinize gelen herhangi bir arkadaşınızın menü’de gezinirken görmesini istemediğiniz fotoğraflar varsa iCloud fotoğraf arşivinizde ona göre bir düzenleme yapsanız iyi olur zira henüz bu alanı şifreleme gibi bir imkan mevcut değil. Sonuçta bu telefon kadar kişisel bir ürün değil.

Uygulama Mağazası
Apple TV’nin en büyük gücü elbette ki uygulama mağazası. Şimdiden bir çok uygulama mağazada yer almış durumda. Tabi şimdilik eksik sayısı çok çok fazla. İlk etapta aradığınız bir çok uygulamayı bulamayacaksınız belki ama bu konudaki açığın hızla kapatıldığına Apple TV ile geçirdiğimiz iki haftalık süreçte fazlasıyla şahit olduk. Öyle ki ülkemizdeki bankalar bile Apple TV uygulamalarını yayınlamaya başladılar. Hatta Apple TV satışa sunulduğu gün mağazada NTV Spor kanalının uygulamasını görmek oldukça şaşırtıcıydı.

Şu anda mağazada YouTube, Periscope, TED Talks gibi işe yarar bir çok uygulama kullanıma sunulmuş durumda. Hatta Akbank bile kendi uygulamasını yayınlayarak bir anlamda televizyon bankacılığı anlayışının ülkemizdeki fitilini ateşledi. Yenileri de yakında eklenecektir. Biz bu videoyu yayına hazırlarken Facebook, Twitter gibi sosyal ağların uygulamaları henüz kullanıma sunulmamıştı ancak Asphalt 8, Crossy Road, Beat Sports gibi heyecan verici bir çok oyun erişişilebilir durumdaydı.

Aslında oyun konusu da bir hayli kritik. iOS ile oyun severleri mobil cihazlara kanalize eden Apple, şimdi Apple TV ile mobil cihazların donanımsal gücünü ve iOS platformunun alt yapısal zenginliğini konsollar ile savaşın ilk hamlesi olarak denemek istemiş olabilir. Aslında bu bakış açısı pek de yanlış değil ve şimdiden Asphalt 8’in hatta Beat Sports’un sunduğu deneyim gelecek adına epey umut verici.

Bu arada Beat Sports’a ayrı bir paragraf açmakta yarar var. 26 lira 99 kuruştan satılan oyunda kumandayı bir çeşit raket gibi kullanarak, gerçekten topa vururmuşçasına kontrol edebiliyorsunuz. Tabi şimdilik bu deneyim çok çok üst düzey değil ancak başlangıç için epey iyi. Bu arada bu oyunu, iOS cihazlarınıza indirebileceğiniz bir kontrol yazılımı sayesinde multiplayer olarak oynayabiliyorsunuz.

Kullanıcı Arayüzü ve Air Play
iOS cihazlara aşina bir kullanıcı iseniz Apple TV’yi kullanmakta pek zorluk çekmeyeceğiniz garanti. Cihazın menü’leri arasında gezerken sanki bir iPad veya iPhone kullanıyormuş hissine kapılabilirsiniz. Özellikle ayarlar ekranı altında bir çok seçenek aynı sıralama ve alt menüler ile listeleniyor. Tabi Surround ses, alt yazı dili, HDMI çıkışı ve çözünürlük ayarı gibi Apple TV’ye özel ayarlar da mevcut.

32GB mı 64GB mı?
Bu cihazı alırken kafaları kurcalayacak ilk konu depolama seçeneği konusundaki tercih olacaktır. Eğer 16GB kapasiteli bir sürüm mevcut olsaydı kesinlikle bu versiyonu tercih etmeyin derdik ancak 32GB da ortalama bir kullanıcı için hiç de az sayılmaz. Burada kullanım tercihlerine göre bir karar vermek gerek.

Bir kere Apple TV kullanıcısına bir içerik indireceği zaman kesinlikle hafıza yetersiz uyarısı vermiyor. Cihaz sizin kullanım alışkanlıklarınıza göre kendini şekillendiriyor ve depolama alanına ihtiyaç oldukça kendi algoritması ölçüsünde uygun gördüğü en eski içeriği yerel hafızadan sırasıyla siliyor. Uygulama, oyun, müzik veya film fark etmeksizin tüm içerikler için aynı işlem uygulanıyor. Tabi yerel hafızadan silinen içeriklere ihtiyacınız olduğunda yine anında erişim sağlayabiliyorsunuz ancak bu kez yerel hafızadan değil Apple sunucularından indiriliyor ve belleğe kaydediliyor. Yani can sıkıcı tek konu internet kotanızın gerektiği durumlarda tüketilmesi olacaktır.

Bu videomuzda Apple TV’yi merak edilen bir çok yönden incelemeye çalıştık. Sahip olduğu içerik alt yapısı sayesinde alanında rakipsiz olarak ifade edebileceğimiz ürünü kullanması kesinlikle çok eğlenceli. Yani karşımızda bildiğiniz smart tv deneyimlerinden çok daha fazlası var. Fiyatın biraz yüksek olduğu konusuna katılıyoruz ancak imkanınız el veriyorsa bu deneyimi yaşamanızı öneriyoruz.

Paylaş Tweetle