Herkesin bildiği gibi ilk çıkardığı iPhone ile dünyayı değiştiren Apple, bugünkü Android ve hatta Windows Phone dünyasına da yön gösterdi. Bunu yaparken tabii ki tasarım, donanım, yazılım ve mağazalar servislerinin hatta paraya dönüştürme sistemlerinin tek bir elde toplanmasının avantajını kullandı.
Yeni duyurduğu iPhone ile de bu başarısını tekrarlayıp tekrarlamadığını ise zaman gösterecek ama geçen sene ABD pazarında bu kadar rakibe karşın Android'den ve diğer rakiplerinden pay kapması, geleceğin göstergesi sayılabilir. Zaten kasasına doldurduğu 150 Milyar Dolar’ın üstündeki nakit ile yapabileceğinin en iyisini yapmaya çalışan bir firma için daha aşağısı pek kabul edilemez.
Yazımda mümkün olduğunca tarafsız olmaya çalışacağım lütfen varsa eksiğimiz, yanlışımız yorumlarda paylaşın. Bu tarafsızlığı başlıktan itibaren tutturmaya çalışacağım. Ayrıca görüşleriniz doğrultusunda yazıyı güncelleyebilir ya da yenisini ekleyebilirim. Ayrıca yine bu yazıyı yazmak içim biraz beklediğimi de söylemeliyim. Bu sayede konuşabilecek daha fazla somut bilgi ortaya çıktı. Dahası da gelecektir tabi.
iPhone 6 ve iPhone 6 Plus
Yeni iPhone'daki en büyük farklılık gözle görülen ekranlar olabilir ama bana göre asıl olay pil ve işlemci kombinasyonunda. Bildiğiniz gibi Apple ve diğer tüm üreticiler, her yeni jenerasyonda performans üzerine odaklanmış ve bir çok defa işlemci gücünü ve grafik gücünü iki kat arttırmıştı. Şimdi ise Apple ilk defa %25 işlemci, %50 grafik gücünü arttırmayı yeğledi ama neden? Aslında sorunun cevabı akıllı cep telefonlarının evrimi ile alakalı.
Bugünkü anlamıyla ilk gerçek akıllı telefonu iPhone kabul edersek -ki Android’in çıkış hikayesinde de bu durum net bir şekilde izah ediliyor- o günlerdeki kullanım alışkanlıklarımız ile bugünkü değer yargılarının çok farklı olduğunu hatta bir iki senede bile devasa değişimler yaşandığını görebilmek gerek. Önceleri akıllı özellikleri olan telefonlar kullanırken şimdilerde telefon özelliği olan akıllı cihazlar kullanıyoruz. Üstüne üstlük artık konuşma dakikalarının ve internetin ucuzlaması ile geyiğine telefon açmaktan tutun da mobil internet üzerinden video izlemekten bile çekinmiyoruz.
Pil Ömrü ve Büyüyen Ekran
Hâl böyle olunca pil performansını ilk iPhone'dan beri devamlı artıran Apple artık işlemcilerin yeterince geliştiğini düşünmüş olmalı ki kullanıcıların farklı doğrultudaki isteklerine kulak verdi. Bu sorun; hem bir miktar pil artışı hem de 20nm işlem teknolojisi ile üretilmiş ve 64 bit ikinci nesil özelleştirilmiş işlemci sayesinde uzaktan çözülmüş gözüküyor. Not olarak vermek gerekirse iPhone 2G’de 8 saat olan konuşma süresi zamanla 14 saate kadar çıkmıştı. 3G ile birlikteyse tekrar 8 saatleri görmüş ama zamanla yapılan iyileştirmeler neticesinde nihayet iPhone 6 ile birlikte 14 saati buldu. Hatta iPhone 6 Plus'ta 24 saat gibi devasa bir değere ulaşmış. Bu süreler tabii ki ulaşılamayacak değerler olsa da en azından Samsung Galaxy Note 3'ün 21 saat olarak verilen değerinden daha fazla. Bu seride ekranı büyütürken bir yandan performasın da artırılması hatta incelip metal kasadan vazgeçilmemesi diğer göz ardı edilen ancak dikkate değer başarı unsurları olarak sayılabilir.
Ekran boyutu olayı da aslında yukarıda bahsettiklerimizden çok farklı olmaması gerek. Zira Apple'ın mantığına göre daha çok kullanılan cihazın ekranının boyutlarının arttırılması çok yadsınacak bir şey değil. Kaldı ki sunumlarda ve editörlerin yorumlarına göre home tuşuna çift dokunma ile üst taraftaki her şeyin aşağı çekildiği kolay bir tek el erişim modeli ile Apple artık her kesime hitap etmeye devam ediyor.
Büyük Şirketler Başına Buyruk Hareket Edemez!
Bir firma, özellikle de Apple gibi platformun tamamını kontrol eden marka, verdiği her karar ile kendi karını direkt etkileyecektir. Bu yüzden markanın verdiği kararları bizden çok inanın yatırımcıları ve şirket iç dinamikleri eleştirmekte. Mesela pilin kısa sürede bitmesi o an iTunes üzerinden müzik satın alacak birisini engelleyebildiği için kar azalabilir veya ekranın küçük olması Clash of Clans'ın bağımlılığını azaltacağı için oyun içi satışları etkileyebilir. Başka bir açıdan ise tek elle kullanım kolaylığına alışmış bir iPhone kullanıcı grubuna çift eli dayatmak da büyük bir risk zira sistem yeterince iyi değilse bir sürü güzel Android'li telefon pusuda beklemekte.
Bugün ABD'de Samsung bir reklamda iPhone kullanıcılarının büyük ekran için bize teşekkür etmesi gerekir dedi. Bana göre bu ifade çok doğru. Zira pazarı ve insanları buna iten kuvvet tamamıyla Samsung olmasa da katkısı çok büyük gerçekten. Bir nevi insanları bu geçişe hazırladı ve Apple gibi senede bir model çıkartan bir firmanın böyle radikal bir karar almasını kolaylaştırdı.
Belki de bir diğer güçlü neden rakipleri karşısında bire bir satış yeteneğini kaybetmiş olması idi. Örnek vermek gerekirse son zamanlarda bir teknoloji mağazasına gidip telefonları şöyle bir incelediniz mi bilmem ama ben geçen hafta gittiğimde iPhone'u bulmakta çok zorlandım. O kadar büyük ve göz alıcı telefonun yanında iPhone artık oyuncak telefon modunda kalmış gibi gözüküyordu.
Kısaca gelirlerinin büyük bir çoğunluğunu iPhone satışlarından elde eden halka açık bir şirketin tek elle kullanım tekniğinde direnmesini beklemek esas hata olurdu. Zaten direnen şirketlere bakarsak sonuçlarını görebilirsiniz. Tuşlu klavyede direnen Blackberry ya da Symbian'da diretip Android'e geçiş yapmayan Nokia eski güçlerini iyice yitirdi. Kanımca Apple çok doğru bir zamanda karar verip bunu gerçekleştirdi ve Steve Jobs'ın ilkelerinin bile gerektiğinde değiştirebileceği garantisini sağlamış oldu.
1 Kişi Okuyor (0 Üye, 1 Misafir) 1 Masaüstü
GENEL İSTATİSTİKLER
1441 kez okundu.
112 kişi, toplam 126 yorum yazdı.
HABERİN ETİKETLERİ
iphone 6, Apple ve