Üreticinin, fabrikasyon sürecindeki bir hatadan dolayı vaat edildiği gibi çalışmayan veya kullanıcının sağlığını tehlikeye sokan ürünleri geri çağırdığına bir çok kez tanık olduk. Türkçe’de geri çağırma veya kanun koyucu hükmü ile yapılıyorsa toplatma olarak isimlendirilen bu süreç, sadece teknoloji sektörü için geçerli bir durum değil.
Bayer’in insanların ölümüne neden olan ilaçlarından, IKEA’nın devrilme riski bulunan çekmeceli dolabına, Toyota’nın kazaya neden olan paspas nedeniyle çağırdığı binlerce otomobilden, içinde cam kalıntıları olduğu için geri toplanan çikolatalara kadar bir çok sektörde geri çağırma veya toplatmalar yaşandığını biliyoruz.
Hava yolları şirketlerinde dahi envantere giren kimi uçaklarda çıkan yangınlar veya gövdedeki bazı eksiklikler nedeniyle hizmete girmiş uçaklar geri çağrılabiliyor.
Sonuç olarak insan yapısı ürünlerden söz ediyoruz. Arıza olması ihtimali her zaman var ve tüketici mağdur edilmediği sürece de geri çağırmalar genelde hoş karşılanması gereken bir konu.
Fakat enteresan bir nokta var ki uçaktan, ilaca geniş çaplı geri çağırmalar yaşanırken konu cep telefonları veya televizyonlar gibi son dönemin popüler hızlı tüketim cihazları olduğunda geri çağırma pek gündeme gelmiyor.
Bu yazımda cep telefonu sektörüne odaklanacağım ve cep telefonu dendiğinde akla gelen önemli firmaların sorunlu ürünler söz konusu olduğunda nasıl bir yol izlediğini ele alacağım.
Yazıma konu olan ilk firma bir çok telefon modelini severek kullandığım ve pembe kameradan, titreşim motoru bozulmasına kadar bir çok kronik sorunla da karşılaştığım HTC olacak.
HTC tarafında pembe çeken kameralı One M7, M8. Isınan ve titreşim motoru kendiliğinden bozulabilen One M9, kronik sorunlarıyla geniş kitleleri etkilemesine rağmen herhangi bir geri çağırma görmedik. Bunun yerine hatalı üretilen HTC telefon kullananlar mağdur edilerek, bu sorunlardan herhangi birini yaşadıklarında servis kapılarını aşındırmaları istendi.
Servise giden bir çok tanıdığım da sorunların düzeltilmedi gibi cep telefonlarının daha da kötü hale getirildiğinden şikayetçi oldular. Gözleri gibi baktıkları telefonları çizilenler, camında açıklık ortaya çıkanlar bu servis mağdurlarından bir kaçıydı. Forumlar bu şikayetlerle dolup taşarken firma ne yaptı? Hiç bir şey yapmadı tabi ki...
LG ise bu konuda sicili en kabarık firmalardan biri. LG G3, G4, V10 gibi telefonlar hatalı üretim adına yapılabilecek her şeyi içeriyorlardı. Anakart sorunları, aşırı ısınma, pil problemleri, ekranda sararmalar, sesli görüşmede problem, ekran üzerindeki yağ engelleyici tabakanın soyulması! (evet bu da oldu) yaşanan kronik sorunlardan sadece bir kaçı.
Peki geri çağırma oldu mu? Hayır ne gerek var! Sorunun sorun olduğunu anlayan kullanıcılar servise gelirlerse değişim veya tamir yapılır. Anlamayan kullanıcılar ise yoluna öyle devam eder. Ses çıkartmaya ne gerek var değil mi?
LG’nin sorunlu telefonlarını kullanan kullanıcılar da aynı HTC kullanıcıları gibi servise giden telefonların düzgün tamir edilmemesinden şikayetçilerdi. Hatta firmanın hatalı ürettiği telefonun hatasını anlatıp düzeltmesi için aylarca servis kapısında bekleyenlerin isyanları forumlarda duruyor.
İşin komik yanı bu firmalarda telefonu tamir olsun diye servise veriyorsunuz ama servis genelde bir yeri yaparken diğer yeri bozup size öyle teslim ediyor. Utanma sıkılma yok, çok dert ediyorsanız size mahkeme kapısını aşındırmanızı söylüyorlar.
Ya Japonlar nasıl? Gurur ve onur dendiğinde ilk aklımıza gelen millet oluyor (tabi bizden sonra). Sony’nin Xperia Z ailesinde de bir çok kronik problem yaşandı. Ekran sararması, kamera pembeleşmesi, ekran kalkmaları bunlardan bir kaçı.
Asıl büyük sorun ise reklam afişlerinde havuz veya deniz altında resmedilen Xperia Z ailesi telefonların su geçirdiklerinde garanti dışı kalmalarıydı. Firma suya dayanıklı telefonu neredeyse su geçirmez olarak lanse ediyor ama su geçirdiğinde tüketiciyi yarı yolda bırakıyordu.
Peki firma bunca sorun karşısında ne yaptı dersiniz? Yukarıdakiler ne yaptıysa o da aynısını yaptı. Toplu bir bildiri ile sorunlu serilere sahip kullanıcılara sorunsuz modellerle bire bir değişim önermek yerine sessizce pusuya yattı ve sorunun sorun olduğunu anlayan kişilerin servise gelmesini bekledi.
Güney Koreli dev Samsung ne yapıyor? Aslıan bakarsanız patlayan Note 7’lere kadar durum pek parlak değil. Daha önce pili şişerek kullanılmaz hale gelen Galaxy S ve Note serisi ürünlerde firma aynı diğerleri gibi pusuya yatarak kullanıcıların servise gelmelerini bekledi.
Deeepblue rumuzlu üyemizin uyarısı üzerine baktığımda gördüm ki S7 ve S7 Edge telefonların Samsung kamera sensörü kullanılan (kimi modellerde Sony sensör de yer alıyor) versiyonlarında pembe ve mor noktalar oluşması sorunu bir çok kullanıcıyı etkiliyor ve firma bunu da sessiz bir şekilde geçiştirme peşinde.
Note 5 serisi telefonların bir kısmında kalemde tutukluk problemi yaşandı. Bunu yaşayan kullanıcılar telefonu servise götürdüklerinde bire bir yeni telefonla değişim sağlandı ama bir duyuru yapılmadı. Servise gidenlerin anlattıklarına göre telefonu 3 günde geri alan da var 1 ay bekleyen de.
Firma toplu bir geri çağırma yapmadığı için serviste hazır telefon bekletmiyor bu da kullanıcıya ekstra bekleme süresi olarak geri dönüyor.
Fakat Note 7’lerde durum biraz farklı olmak zorundaydı. Zira telefonların bırakın şarj esnasında patlamasını, cepte dururken bile alev alabileceğinin anlaşılması üzerine bu sefer adam gibi sorumluluğu almayı ve geri çağırma işlemini başlatmayı akıl ettiler. Bunu da yayınladıkları açıklamada “Gönüllü” yapıyoruz ha zorlama yok diyerek gururla sundular.
Gönüllü kısmının altını özellikle çiziyor Samsung ama biz biliyoruz ki biraz daha ağır kanlı davransalar kanun koyucular olaya el atacaktı. Bir kaç hava yolu şirketi şimdiden Samsung Galaxy Note 7 serisi telefonların uçuş esnasında kullanımını yasakladı bile.
Ülkemizdeki üreticilerde de durum pek farklı değil. General Mobile’ın Discovery modeli hala hafızalarda soket sorunu ile yer alıyor ve binlerce kişi bu sorundan etkilenmesine rağmen bir geri çağırma programı yapılmadı. Bırakın geri çağırmayı telefonu servise götürenlerden ücret bile talep edildi.
Discovery 4G’de de kronik güç tuşu sorunlarından söz ediliyor. Serviste cihazı 2 kere yenisiyle değiştirilen ama hala daha bu sorunu yaşayan kullanıcılar var. Para iadesi yapılmıyor, geri çağırma konusunda da bir ses seda yok.
Kısacası al birini vur ötekine. Üreticiler tüketici, sorunun sorun olduğunu anladığı ana kadar kolaylık göstermiyorlar. Sorunun farkına vardığınızda da genelde servis kapısında sürünüyorsunuz.
Sorununun sorun olduğunu anlama kısmı garip gelebilir ama unutmayın herkesin teknik bilgisi yüksek değil. Kullanıcıların bir çoğu binlerce lira verip aldığı telefonda ışık sızması, ekran sararması, kameranın pembe çekmesi gibi problemler yaşanacağını aklının ucundan bile geçirmiyor.
Bu yüzden de sorunların hata olduğunu genelde çoğu anlamıyor. Ekran sarıysa, “-bu model kötü gösteriyor” kamera pembe çekiyorsa, “-kamerası kötüymüş diyerek” kullanmaya devam ediyor.
Peki ya Türkiye’de telefonları hep en pahalılar arasında olan Apple ne yapıyor? Aslına bakarsanız Apple, burada ciddi şekilde diğerlerinden ayrılıyor.
Firma bir çoğunuzun bildiği gibi sadece cep telefonu değil; dizüstü bilgisayar, masaüstü bilgisayar, çevre ürünleri ve tabletler gibi bir çok kategoride üretim yapıyor.
Bugüne kadar kronik sıkıntılar yaşanan dizüstülerde, hepsi bir arada masaüstü sistemlerde ve cep telefonlarında defalarca sorumluluğu üstlenerek geri çağırma işlemi başlattı.
iPhone 4, bu konuda en çok konuşulan modellerden biriydi. Anten sorunu nedeniyle bazı tutuş şekillerinde çekim gücü düşen telefon için hem ücretsiz kılıf dağıttılar hem de dileyen kullanıcılara paralarını geri ödediler.
Bunu da büyük bir basın toplantısı yaparak duyurdular. Sessiz kalıp servise gelenlerle işi yürütmeyi seçmediler.
iPhone 5’in de bazı serilerinde güç tuşu ve pil şişme problemleri yaşandı. Apple diğerlerinin hiç yapmayacağı bir şekilde garantisi bitmiş telefonları dahi geri çağırdı. Bozulan modelleri ya tamir etti ya da ücretsiz olarak değiştirdi.
Kimi zaman bu değişim programları iPhone 5 örneğinde olduğu gibi oldukça geç başladı ama sonuç olarak geç de olsa firma hatayı kabullenmeyi bildi. Elbet arada üzerine yatıp geçiştirdikleri de var.
Şu sıra iPhone 6’nın bazı modellerinde ekran sararmasından söz ediliyor. Belki yakın bir zamanda bu modeller için de bir geri çağırma yaşanabilir. Apple, kutudan sorunlu çıkan cihazlarda genelde anında bire bir değişim yapıyor. Mağazaya gidip sıra bekleyip ürünü alıyorsunuz.
Tabi son dönemde düzeltmeleri gereken önemli bir konu olan servis randevusu alma ve sıra problemlerini de başka bir zaman yazarım.
Fakat yukarıdaki kötü örnekler düşünüldüğünde Apple’ın bu yaptıkları bile fazlasıyla yeterli duruyor.
Bükülen iPhone 6’ları da unutmayalım tabi. Arka cepte bükülen telefonu ücretsiz değiştirmek her firmanın harcı değil. Özellikle de suya toza dayanıklı denip, su altında reklam filmi çekilen Xperia telefonların su geçirdiklerinde garanti dışı kaldığı bu garip dünyada.
Şimdi soru şu Apple, sorunları kabullenip geri çağırma duyurusu yaparken diğerleri neden bunu yapmıyor?
Ne yazık ki sorunun cevabını ben de bilmiyorum.
Aslında bana sorarsanız tüketicinin yaşam kalitesini direkt etkileyen ürünlerde, geri çağırma süreci firmaların insiyatifine bırakılmamalı. Bu konuda hızlı adımlar atabilecek ve firmalara yaptırım uygulama yetkisine sahip bir devlet kurumu kurulması şart.
Bir üründe kronik sorunlar olduğunu anlamak için de süper zeka olmaya gerek yok. Firmanın yetkili servisinden, o ana kadar rapor edilen arızaların listesinin alınması yeterli.
Bu raporda, ürünlerin genelde hangi arızalar nedeniyle servise geldikleri ve bu arızaların ortak noktaları olup olmadığı görülebilir.
Kısacası kuzuyu kurda teslim edip, kurdun insafa gelmesini beklemek pek mantıklı değil.
Yazı sonunda sizden ricam, kullandığınız ve sorun yaşadınız ürünler ve markalarla ilgili deneyimlerinizi aktarmanız. Böylece hem yetkili kurumlar hem de diğer kullanıcıları için bir referans noktası oluşturabiliriz.
Hem kim bilir belki bir kaç kurdu da insafa getirir, arızalı ve bozuk ürünlerini geri çağırmalarını sağlarız.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
1 Kişi Okuyor (0 Üye, 1 Misafir) 1 Masaüstü
GENEL İSTATİSTİKLER
29955 kez okundu.
160 kişi, toplam 191 yorum yazdı.
HABERİN ETİKETLERİ
htc, Samsung ve