Şık ve dev kutusu içerisinden Zen Aio Pro’un kendisi, rengiyle eş bir kablosuz klavye ve fare, alışılageldik dökümantasyonlar ve dizüstüdekilerle benzer boyutlarda bir adaptör çıkıyor, adaptör entegre değil.
Cihazla benzer renkteki klavye ve fare plastik malzemeden, hassasiyeti iyi, pürüzsüz kayan, tok hissiyatlı fare ele de iyi oturuyor.
Numerikli klavyenin tuşları cihazın kalitesini yansıtmıyor doğrusu, FN ve F kombinasyonlarıyla çeşitli fonksiyonlar gerçekleştirebildiğiniz klavyenin tuşları orta sertlikte, biraz sesliler ve içeri kattettikleri mesafı bu formdaki bir klavyeye göre biraz fazla. Genel itibariyle fare olması gerektiği gibi ama klavye tarafı için daha başarılı bir çözüme yer verilebilirmiş.
23.8 inç boyutunda bir ekranla gelen Zen Aio Pro, 58.5cm eninde, 43.4cm boyunda ve 5.2cm kalınlığında, 7.3 kilogramlık bir ağırlığa sahip.
Tasarım ve malzeme anlamında emek verilmiş bir çalışma var karşımızda, Asus’un icicle gold, bizim şampanya rengi diyebileceğimiz fırçalı alüminyum kasa gerçekten hoş bir görünüme sahip. Eloksal yani korozyonlanmaya dirençli kaplamayla kaplanan yekpare gövde Asus’un belirttiğine göre 17 ayrı işlemden geçtikten sonra böyle bir görünüm alıyor.
Fırçalı metal yüzeyin üzerinde herhangi bir doku yok, pürüzsüz ve dokunması hoş, soğuk metal hissi de güçlü. Elmas kesim kenarlar aydınlık ortamlarda gayet hoş gönüyorlar, aynı şekilde dokulu alt bar da öyle.
Alümiyum bacak cihazın ağırlık merkezi ince detay hesaplanarak konumlandırılmış, tasarımı hoş hayli güçlü ve hayli kalın bu bacak ekranı stabil tutuyor, ekran yaylanmıyor. Ekranı tek elinizle açılandırabiliyorsunuz, kolay hareket ediyor ama olduğu yerden de oynamıyor.
Arkasında bir Type C, bir USB 2.0 ve dört tane birinci jenerasyon USB 3.1 portunun yanısıra, çoklu monitör kurulumu için 2 HDMI çıkışı, RJ45 portu ve güç girişi var. Sağ tarafa ilerleyince bir mikrofon, bir kulaklık ve bir de kart okuyucuya yer verildiğini görüyoruz. Type C portunun arkasında ikinci jenerasyon USB 3.1 standardı var, 10 gigabit/saniye aktarım ve yüksek enerji aktarımı destekli.
En sağda da el hizasında bir açıp kapama butonu var, ekranı geriye açılandırıp portlara erişebiliyorsunuz.
Ön yüzde, tepede 2MP bir kameraya yer verildiğini de ekleyelim.
23.8 inç IPS LCD ekran Full HD çözünürlüğe sahip, bu boyuttaki bir ekran için yeterli ama 4K ve dokunmatik ekranlı bir versiyonu olduğunu da ekleyelim. Biraz yansıma yapan ekranda renkler doğruluktan yana, baskın renkler yok, beyazlar olması gerektiği gibi, siyahlar gayet derin, sRGB tamamını karşılayan ekran üst sınıf Adobe RGB standardını tutturamıyor, segmentindeki rakiplerinde de durum böyle, baskı sınıfı renkler için 4K sürümü gerek.
670:1 kontrast ve 210 nit ekran parlaklığına sahip ekranda video içerik tüketirken müteessir olduğum bir konu olmadı açıkçası, ekranın tepki süresi ise gayet iyi, rutin kullanım ve yüksek tempolu oyunlarda yormuyor.
Ekrana Intel’in i7 6700T’si ve Nvidia’nın GTX950M’i güç veriyor, ikisi de mobil çözümler. 4 çekirdek ve 8 izlekli işlemci 8MB üçüncü seviye belleğe sahip. 35W TDP’li işlemci Turbo ile 4 çekirdek için 3.4, çift çekirdek için 3.5, tek çekirdek için 3.6GHz’e kadar çıkabiliyor. Performansı masaüstü i7 6700K’nın sadece %11 gerisinde.
GTX950M’in 2GB GDDR5’li sürümü 64-bit veriyoluna sahip, baz çekirdek frekansı 915, Turbo hızı ise 928MHz, kartın DX12 destekli olduğunu da ekleyelim.
16GB DDR4 2133MHz RAM ve 128GB SSD, 1TB HDD kurulumuyla geliyor Zen Aio Pro. 1TB 5400RPM 8MB önbellekli HDD sıralı yaklaşık 100MB/s okuma ve yazma hızına sahip. Toshiba üretimi 128GB SSD ise sıralı 500MB/s civarı okuma ve 280MB/s civarı yazma hızına sahip, SSD tek başına sistemi tepkisel ve üretkenlik yazılımlarına hazır hale getiriyor diyebilirim, işlem gücü ve mesela Adobe Premiere’de harici ekran kartıyla grafik hızlandırmadan yararlanabiliyorsunuz.
Aslına bakarsanız Asus Zen AIO Pro’nun asıl odağı oyunlar değil ama CS:GO, League of Legends, Overwatch gibi çevrimiçi oyunları orta-yüksek ayarlarda akıcı bir şekilde oynayabiliyorsunuz.
İşlemci ve ekran kartı ikilisi tam yük altında çıkan fan sesi ise yok denecek kadar az, işlemci 70-75, ekran kartı da 60-65 derece arasında geziyor, sıcaklığa bağlı hız düşüşü de yaşanmıyor haliyle, sıcak hava arkaya yönlendirilmiş not edelim.
6 hoparlör çift kanal 16W gücündeki SonicMaster Premium hoparlörler bangır bangır hoparlörler, bir Aio için fazla bile desem yeridir, en azından maksimum ses anlamında, sesi odayı rahatlıkla dolduruyor, keyifle müzik dinleyebileceğiniz bir frekans aralığına sahip, tok ses vakti tok, tiz ses vakti tiz sesler alabiliyorsunuz, vokaller ve enstrüman sesleri gayet iyi ayrışıyor, yazılımı üzerinden farklı ortam modları da seçilebiliyor, Zen Aio Pro’nun en beğendiğim noktalarından biri oldu açıkçası hoparlörleri.
Freedos yani işletim sistemsiz gelen cihazda Asus Manager ile güncelleme ve yedekleme işlemlerini yapabiliyorsunuz, Asus WebStorage ile masaüstünde bir klasör açıp içerisine attığım dosyaları eş zamanlı olarak bulut depolamaya aktarabildim mesela, en güzel yanı da 500GB’lık dev bir alan sunması oldu.
Bunun dışında güç yönetimi ve senkronizasyon ayarlarını da içeriyor. Asus App Box’ta da eğlence ve birkaç üretkenlik yazılımı bulunuyor, Cyberlink işbirliğiyle geliştirilmiş, sonrasında para talep etmeyen yazılımlar bunlar.
Ek olarak 2.4GHz ve 5GHz bandındaki yayınlara bağlanabilen, çekim gücü iyi bir Wi-Fi modülüne de sahip olduğunu belirtelim.
Asus Zen AIO Pro direkt rakibi Apple iMac ile karşılaştırıldığında tasarımsal anlamda gerçekten güçlü, sonunda gerçek bir rakip çıkmış diyebileceğim cinsten, fırçalı metal görünümlü yüzeyi ve elmas kesim kenarlarıyla şahsen beni etkiledi, tasarımsal ve stabil ayağı da cabası ama tasarım meselesi göreceli bir şey en nihayetinde.
Zen AIO Pro, fiyat segmentindeki iMac’lerle kıyaslayınca ekran boyutu olsun, i7 işlemcisi, 16GB RAM’i, ek 128GB SSD’si ve en önemlisi de harici ekran kartıyla fiyat/performans ürünü oluyor adeta. Type C girişi ve 6 hoparlörden oluşan kurulumuyla 16W hoparlörü de unutulmaması gerekenlerden. Asus Zen AIO Pro, hepsi bir arada standardındaki cihazlar arasında, özellikle de iMac’ler ile karşılaştırıldığında fiyat/performans ürünü olmuş. Esas olarak herşeyi içinde olsun, masada yer tutmasın, her türlü ofis işini görebilsin, üretkenlik yazılımlarında yeterli performansı alabileyim, yeri gelince multimedya içerik tüketip sıkılınca da küçük çevrimiçi oyunlarda stres atayım derseniz eğer, Zen AIO Pro gerçekten güçlü bir seçenek, 4K ekranlı, Nvme standardında SSD’li ve Realsense kameralı versiyonlarını da ülkemizde görürüz umarım.
Böylelikle bir incelememizin daha sonuna gelmiş olduk, bir sonraki videoda görüşmek üzere hoşçakalın.