İnce Satırlar
Liste Modu
Döşeme Modu
Sade Döşeme Modu
Blog Modu
Odağı belli, bir fotoğraf çekip anında, oracıkta tab edilmiş halini, çıktısını elinize almak istiyorsanız kullanmak isteyebileceğiniz bir makine. Yeni bir şey değil, filmli makinelerin kullanıldığı dönemlerde de böyle anında çıktı alan makineler vardı lakin artık teknolojiler, teknikler değişti, daha kompakt, daha yetenekli cihazlar var, Zoemini S de bunlardan biri.
Gayet güzel, gayet tatlı görünen bir kutusu var. İçerisinden cihazın kendisi, küçük bir el askısı ve kısa bir Micro USB kablosu çıkıyor. Alışılageldik dökümantasyonlar var, özellikle bu karta dikkat etmekte fayda var.
Tasarım. Mat siyah, İnci Beyazı ve Pembe Altın renk seçenekleriyle geliyor. Pembe Altın gerçekten albenili, özellikle Mat Siyah olanından çok daha şık, elde hoş görünüyor, biraz daha kir tutmaya müsait ama gülü seven dikenine katlansın.
Sert plastik bir gövdesi var, tutmakta zorlanmıyorsunuz, eli iten, ele oturmayan bir yapıda değil ama genelde işaret ve baş parmağımla bu şekilde tutmak bana daha rahat geldi. 188 gram ağırlığında, yani hemen hemen bir telefon ağırlığında, dolayısıyla yorucu değil. Cihazı tuttuğunuzda, sıktığınızda güven verecek kadar sağlam, sadece yazıcı bileşenlerinden dolayı özellikle sallarsanız tıkır tıkır, rahatsız etmeyecek sesler duyuyorsunuz.
Üstünde denklanşör, güç butonu, flaş ayarı ve durum LED’i var, açıldığında mavi, yazdırma sürecinde mor, şarjı azalınca kırmızı yanıyor, kısaca sizi durumdan haberdar ediyor. Altında Micro USB girişi, şarj LED’i, Micro SD hafıza kartı girişi ve reset butonu var. Kutudan bir adaptör çıkmadı gördüğünüz üzere, telefonunuzun şarj adaptörüyle şarj edebilirsiniz, bir sorun olmaz. Bu arada, Micro SD takarsanız çektiklerinizi karta da kayıt alıyor. Sağında bir detay yok ama solunda var, çıktılar buradan geliyor.
Arka yüzünde vizör, çıktı boyutu ayarı ve kopyalama butonu var. Kopyalama butonu şu işe yarıyor, bir şey çektiniz, çıktısını alacaksınız ama yanınızda bir arkadaşınız var, ona da bir kopya vermek istiyorsunuz, işte buna basınca iki tane çıktı alıyor.
Yazıcı haznesine gelelim, kolayca çıkan bir kapağımız var, altında da kağıt haznesi. Kutusundan bence denemelik birkaç kağıt çıkabilirdi, neyse buraya Canon’un Zink fotoğraf kağıtlarından satın alıp 10 tane koyabiliyorsunuz.
Zink kağıtların özelliği şu, bu makinenin üzerinde bir kartuş veya boya doldurmanız gereken herhangi bir şey yok, yani sarf olarak sadece kağıt alıyorsunuz çünkü renkleri cihaz ısıyla oluşturuyor, renkler kağıtta aslında. Kağıt üstü veriler bir kenara, küçük kağıtlar bunlar, 10x15, bildiğimiz fotoğraf kağıdının 4’te 1’i kadar bir kağıt. Buzdolabına, çalışma ortamınızda küçük bir yere veya küçük fotoğraflardan oluşan bir tabloya yapıştırabilirsiniz, yapıştırmalı bir kağıt, arkasını çıkarın, yapıştırın. Zaten fotoğrafta mesele küçücük bu, kocaman bu meselesi değil, o fotoğrafı görüp o anı, o kareyi yad etmek bence.
Teknik özelliklere gelelim şimdi. Sensörümüz 8MP’lik bir sensör, 3264x2448 çözünürlükte çekimler yapıyor. 100-1600 ISO aralığı destekli ama ISO, Pozlama, beyaz ayarı, bunların hepsi otomatik yapılıyor, manuel bir şey yok. Etrafı gördüğünüz üzere ayna gibi, hafif bir balık gözü efekti var ama karanlık veyahut aydınlık olsun, buradan kendinizi görebiliyorsunuz, kareye sığıp sığmadığınızı rahatça görüp selfie çekebiliyorsunuz.
Sadece Canon’un değil, Fujifilm’in de böyle şipşak makineleri var, merak edenler için kısaca Instax Mini 9’dan da bahsedelim. Instax Mini 9, Zoemini S gibi dijital bir makine değil, filmli bir makine. Mesela Zoemini S’de kaç kağıt kalmış, makine üzerinde göremiyorsunuz, Instax Mini 9’da görebiliyorsunuz. Instax Mini 9’un vizörü çok daha net bir vizör, Zoemini S onun kadar net değil. Zoemini S’in vizöründeki siyah kare çizgileri güneş altında ve açık renklere bakarken adeta yok oluyor, göremiyorsunuz, kareyi tutturup tutturamadığınızdan emin olamıyorsunuz ama Instax Mini 9’da o siyah çember ayan beyan ortada. Genel olarak Zoemini S’e göre 2 önemli avantajı var.
Çıktılarla devam edelim. Bu çekimde şöyle bir durum var, Instax Mini 9, 1/60 pozlamanın altına inemediği için ve F/12.7 diyaframlı olduğundan açık ya da kapalı ortam olsun flaş hep açık oluyor, elle veya bir kağıt parçasıyla kapatabilirsiniz. Dolayısıyla ortaya çıkan fotoğraf filmli bir makineden bekleneceği üzere daha nostaljik görünüyor bence. Hangisi daha detaylı peki, Zoemini S daha detaylı.
Mesela bu karede Instax Mini 9, ortam ışığını ölçüp bana bir mod önerdi ama o modla çekince çok karanlık çıktı fotoğraf, yani bu ışık ölçümü her zaman isabetli değil. Zoemini S’de her şey otomatik olduğu için istediğim kadar pozlama yaptı, her şey açık seçik görünüyor.
Bu fotoğrata da aynı azizliği yaşadım, Instax’ın tavsiye ettiği modu kullanınca karanlık çıktı fotoğraf, Zoemini S’de yine olması gerektiği gibi, otomatik yaptığı ayarlarda pozlamanın dengesi de, renk sıcaklığı da iyi.
Selfie çekelim dedim, Zoemini S’nin açısı da fena olmadığından, normal bir selfie çekim mesafesinden dört kişi kareye girebildik, kenarlar boş, daha da alırdı. Instax Mini 9’da açı biraz daha dar ve yine flaş kullandığı için yüzümüzün renkleri gitti, fosforumuz kaçtı açıkçası.
Bunda da Instax’a uydum, karanlık çıktı fotoğraf, kendim bir üst modu seçtim, biraz daha aydınlandı, daha da açmam gerekiyordu ama aynı kare için 3 poz harcamış olacaktım, harcamadım. Zoemini S’de tek pozla işimi halettim.
Bu da Balat’ta hoşuma giden ahşap bir kapı, bir dükkan girişi. Zoemini S renk dengesini ve pozlamayı kaçırmış, kapı koyu renkli olunca karanlık diye düşündü belli ki ama Instax burada sonunda ideal pozlama/ışık dengesini yakaladı, daha güzel görünen daha nostaljik bir fotoğraf aldı.
Genel olarak Zoemini S, kullanımı daha rahat bir makine, ISO, pozlama, renk, ışık dengesi, hepsi otomatik ve dengeyi çoğunlukla iyi kuruyor. Diğer tarafta Instax Mini 9’un sensörün yanındaki LED’lerle tavsiye ettiği ayarları seçerseniz genelde karanlık şeyler çıkıyor, bir süre alışmak lazım. Instax Mini 9’dan ayarı tutturursanız filmi makinenin nostaljisini yaşatacak şeyler alırsınız, hatta kapağını pozlar bitmeden açarsanız yanıyor ama Zoemini S genel olarak çok daha iyi çalışıyor, dediğim gibi zahmetsiniz ve pozunuz yanmıyor.
Zoemini S’in, Instax Mini 9’da olmayan, benim daha çok hoşuma giden bir özelliklerine geçelim. Şunu söylemek lazım, cebimizdeki üst segment telefonların özçekim kameraları, arka kameraları Zoemini S’ten daha iyi fotoğraf çekiyor.
O zaman ne yapıyoruz, Canon’un Android ve iOS destekli Mini Print uygulamasını indiriyoruz, Bluetooth destekli, Bluetooth ile bağlıyoruz, telefonun galerisindeki veyahut Facebook, Instagram gibi hesaplarımızı bağlayıp bu hesaplardaki fotoğrafları bastırabiliyoruz.
Yani Zoemini S’i sadece bir yazıcı olarak da kullanabilirsiniz. 314x600dpi çözünürlükte bir yazıcı ve çıktıların renkleri de gayet yeterli geldi bana. Kırpabilirsiniz, renklerle oynayabilirsiniz, yazı ekleyebilirsiniz, emojiler ekleyebilirsiniz, fotoğrafları istediğiniz gibi düzenleyip öyle çıktıya verebilirsiniz yani. Bu arada, bir şarj ile 25 çıktı alabiliyor, 2 saat civarında da şarj oluyor.
Canon Zoemini S. Bu videonun çekildiği tarih itibarıyla fiyatı 800-1000TL arasında, Dolar ve TL’nin ne olacağı belli olmuyor, o yüzen güncel fiyatına mutlaka kendiniz bakın. Instax Mini 9’un fiyatı ise 400TL civarında, yani Zoemini S’nin yarısı kadar ama aradaki fiyat farkı aslında normal çünkü genel olarak daha iyi fotoğraflar çekmesi, kullanımı daha kolay olması, Bluetooth ile bağlantı, yazıcı olarak kullanabilme özelliği bunlar gibi çok önemli farklar var.
Ben açıkçası Zoemini S’nin küçük bir yazıcı olabilme özelliğini sevdim zira telefonlarımız artık harika fotoğraflar çekiyorlar, dolayısıyla sadece yazıcı olan Zoemini de tercih edilebilir diye düşünüyorum. Uzun lafın kısası, Zoemini S bulunduğu ürün kategorisinde bence en başarılı ürünlerden biri, nasıl fotoğraflar istediğinize, bu tür cihazlardan ne istediğinizi enine boyuna ölçün, ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğini düşünüyorsanız Zoemini S’ye de mutlaka göz gezdirin.
