1970’lerin sonunda ise ABD, nükleer denemeler sonucu oluşan nükleer atığın depolanması için “tabut “ adı verilen bir depolama alanı inşa etmeye karar vermiş. Enewetak resifinin bir parçası olan Runit adası üzerinde bulunan bir kraterde toplanan radyoaktif toprak ve külün üzeri, 45 santimetre kalınlığında bir beton kubbeyle kapatılmış.
Ancak ABD yönetimi, söz konusu depolama çözümünü geçici bir süre kullanacağını değerlendirdiği için “tabutun” altını yalıtmayı ihmal etmiş. İnşası üzerinden onlarca yıl geçen kubbe üzerinde oluşan çatlaklara ilave olarak yapının kuvvetli bir fırtınada yıkılabilme ihtimali bölge halkı için kâbus olmaya başlamış.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Perşembe günü yaptığı açıklamaların endişeleri daha da artırdığı söyleniyor.
Genel Sekretere göre inşa edildiği tarihte alt kısmına yalıtım yapılmayan “tabuttan”, Pasifik Okyanusuna radyoaktif madde sızıyor olabilir.
Fiji’de bir öğrenci grubuyla yaptığı konuşmada gündeme gelen konu kapsamında Marshall Adaları Başkanı Hilda Heine’nin de çok endişeli olduğunu belirten Guterres, “Pasifik bildiğimiz kadarıyla geçmişte kurban edilmiş.” sözleriyle böyle bir sızıntının çevre ve bölge halkı için yıkıcı etkileri olabileceği imasında bulunmuş.
Maalesef bir çözüm önerisi yok
AFP’ye konuşan ve “Tabut” için bir çözüm önerisi getiremeyen Guterres, sadece Pasifiğin nükleer geçmişinin detaylıca araştırılması gerektiği uyarısında bulunabilmiş.
Genel Sekreter son olarak, “Fransız Polinezya’sı ve Marshall Adalarında gerçekleştirilen patlamalarla ilgili olarak çokça tedbir alınmalı. Bu tedbirler; halk sağlığının tesisi, toplum üzerindeki olumsuz etkilerin giderilmesi ve diğer konuları kapsıyor. Aynı zamanda, yaşanan mağduriyetlerin telafisi için de maddi yardım gündeme gelebilir.” ifadelerini kullanmış.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.