Siyah ve gri tonlarıyla bezenmiş kutusu üzerinde fare hakkında mümkün mertebe tüm bilgiler verilmeye çalışılmış. Kutu vitrin tasarımında, bu sayede ürünü rafında en azından boyutları çerçevesinde deneyimleyebiliyorsunuz.
Kutusundan alışılagelmiş dökümantasyonlar ve ek olarak iki yapıştırma çıkıyor, kasamızı süslemek için belki bunlardan biri farklı renkte olabilirmiş.
Fare bilgisayara USB arabiriminden bağlanıyor, 1.8metre uzunluğunda, usb ucu oyuncu temasına yakışır tasarımda. Kaplı kablo ise kaskatı değil, açması ve kat izlerini yok etmesi kolay ancak kaliteli bir hissiyat verse de pek hor kullanılası değil. Faresini sık sık yanında taşıyan biri olarak kutunun içinden taşıma çantası çıkmaması içerik anlamında bir eksik, keskin ve sivri uçlu şeyler doğal olarak kumaşı tüylendirebiliyor.
Bloody, ürünlerini robotik bir tasarım diliyle şekillendirmeyi seviyor, T60 da bundan nasibini almış.
Fareyi elime aldığımda ilk olarak el kararıyla tartma gereği duydum zira farede ağırlık oyuncular için önemli detaylardan, tartmamın asıl sebebi ise bu farede ağırlık ayarının olmayışı, hafif veya ağır geldiyse yapabileceğiniz bir şey yok. Gerçi bu segmentteki çoğu oyuncu faresinde ağırlık ayarından bahsedemiyoruz.
Neyse ki fare oyuncular için bazı hesaplar yapılmış olacak ki 148gr ağırlığa sahip. Benzer segmentteki ürünlerden biri 108gram ağırlığındaki Logitech G402'den 40gram, üst segment ürünlerden 105gramlık Razer Deathadder'dan 43gram daha ağır. Ağırlığın büyük kısmı ise farenin alt arka tarafında yoğunlaşmışa benziyor.
Ağır olmasına ağır ancak pratik kullanımda tüm ağırlıklarıyla 159gram tutan Thermaltake Theron'dan daha rahat hareket ediyor, sebebi ise farenin altındaki metal topuklar. X Glider adlı bu topuklar metalden imal edilmişler ve hayli iyi kayıyorlar. Hafif tutucu bir mause pad ile kullanımı keyifli, kaygan mause pad ile gerektiğinden fazla kayabilir. Bloody bu topuklara 300Km ömür biçmiş, metal olmaları belki 300km değil ama uzun seneler hizmet vereceklerine dair bir işaret, ufak denemelerimde de kolay kolay kalkmayacaklarmış gibi görünüyor.
Farenin altını çevirmişken kullanılan sensörü inceleyelim.Avago A3050 optik sensörle donatılmış T60. Bu farenin optik sensörü belki de seneler önce kullanmayı bıraktığımız eski optik sensörlerin yüzey tarafındaki seçiciliklerini hatırlatıyor olabilir ancak durum pek de öyle değil. 4000Dpi çözünürlüğe sahip sensör farklı yüzeylerdeki kullanımımda sorun çıkarmadı, ekstrem denemelerimde de arayüz üzerinden sensörün algılama mesafesini değiştirmem fareyi verimli kullanabilmem için yetti. 28 inç monitör kullanan biri olarak maksimum DPI değerinde Windows üzerinde hassasiyet ayarı da yaparak yeterince keskin ve isabetli hareketler yapabildim. Farenin 1000Hz'e kadar bildirim hızına, yani faredeki sinyalin bilgisayara iletim hızına sahip olduğunu not edelim, bir oyuncu faresinde olması gerektiği gibi ve bazı farelerde olduğu gibi farenin sapıtmasına sebep olmuyor.
Siyah ve metalik gri rengiyle bezenmiş fareyi görünüm anlamında daha detaylı inceleyelim. Metalik gri derken hemen bir şeye de açıklık getirmiş olalım, fare tamamen plastikten oluşuyor. Siyah yüzeyler hafif yumuşak bırakılmış, tutuculuk için ötesine geçilmemiş, böylece üzerinde pek el izi kalmıyor. Kasanın led ışık hazneleriyle ayrılmasından olacak ki farenin sırtını kavradığınızda istediğim kadar diri ve fiziksel açıdan içi dolu bir fare hissiyatı alamadım.
Sağ ve sol tık ise tutucu ve dokulu bir malzemeden imal edilmiş. Tutucu malzeme gerçekten tutucu, parmakların kolay kolay kaymasına izin vermiyor, özellikle de FPS türü oyunlarda aralıklarla ateş edip parmağını kaldıran biri olarak hoşuma gitti, verimli buldum. Tek eksisi ise tutuculuğun kir tutma tarafında da işe yarıyor olması, bu yüzeyler kir tutmaya hayli müsaitler, arada bir özellikle temizlemek şart.
Tık sesleri bir oyuncuı faresinde önemli bir ölçüt müdür, bu kullanıcıdan kullanıcıya değişir ancak şahsi fikrim rahatsız etmecek seviyede olduğu. Tık için gereken güç ve de şu ana kadar kullandığım oyuncu fareleriyle eş düzeyde, orta şekerli, ne çok kolay ne çok zor. Tıklanması için gereken mesafede göründüğü kadar fazla değil, ideal seviyede.
Bloody, T60'ı bazı kendine has ve bazı üst seviye farelerin kullandığı teknolojilerle güçlendirmiş ki bunlardan ilki infrared teknolojisini baz alan Light Strike adlı anahtar sistemi. Bu sistem tepki süresi rakipleriyle karşılaştırıldığında T60'ın tepkime süresini 0.2ms gibi rakipsiz bir değere çekiyor. Tık tepkime süreci ve farenin haberleşme hızıyla beraber hesaplandığında dahi ortaya çıkan sonuç liderliği göğüsler düzeyde. Bu teknolojinin diğer bir artısı da tık ömrünü 20 milyonun üstüne çıkarması, örneğin bu değer Razer Deathadder'da 10 milyon. İletim tarafında metal bulundurmadığı için de üst seviye farelerde zamanla rastlanabilen çift tıklama sorunu ihtimali bu anahtar sisteminin doğası itibarıyla minimuma indirilmiş. Zira çift tıklama yapan bir fareyi bir oyuncu gözünde bozuldu sayabiliriz.
Solungaç tasarımlı metalik gri kısımlar benimsenen robotik tasarımın en önemli destekçilerinden. Başparmak ve serçe parmağın temas ettiği yüzeyler, solungaç tasarımıyla malzemenin doğasında olmasa da tutucu hale gelmişler, başparmağım hemen yer edindi. Ancak burada ufak bir gevşeklik söz konusu, özellikle sol metalik gri parça içeri doğru hafif esniyor ama rahatsız edicici değil, rahatsız edici olanı butonlardaki gevşeklik. Sağa sola kolayca esneyen butonların tepkisi sert ve basış mesafeleri de hayli uzun, ani tepkilerin kritik olduğu oyunlarda verimli değiller.
Fare simetrik bir fare, sağ elle de sol elle de kullanılıyor, fareyi pençe ve avuçiçi stiliyle tutanlar için ideal ergonomiye sahip ancak fareyi tamamen kavrayan bir kullanıcıysanız yüzük parmağınızın isteğiniz kadar fareye tutunamadığını hissediyorsunuz, "şimdi tam oturdu" diyemeden parmağınız biraz dışarıda kalıyor, çok rahatsız etmiyor belki ama oyunlarda fare ile mümkün olduğunca iyi geçinmeniz şart. Fareyi satın almadan önce tutuş biçiminizi belirleyip iyi karar verin derim.
Farede sol tık hariç tüm butonlar özelleştirilebilir yapıda, arayüzü üzerinden hepsine ayrı görevler ve yeri geldiğinde macro ve kombolar atamak mümkün, bu konuda kullanıcı tamamen özgür. İkisi sol tarafta, diğerleri ise farenin sırtında konumlanmışlar. Piyano siyah butonların tepkisi gayet iyi.
Scroll ise kademeli yapıda, tıklanabiliyor, tarayıcısında ise yine infrared teknolojisine yer verilmiş, bu sayede ömrü uzun tutulabilmiş. Led aydınlatması da gayet homojen bir şekilde dağılmış.
Videonun başından beri yanıp sönen ledler dikkatinizi çekmiştir eminim, güzel haberi vereyim, fare aydınlatmalarını istediğiniz renge ayarlıyabiliyorsunuz. Arayüzü üzerinden farklı Dpi ayarlarıan sahip farklı profiller belirleyebiliyor, profillere renk atabiliyor, üzerindeki tuşlardan birini profil geçiş tuşu yaparak anında renklerini değiştirebiliyorsunuz. Led aydınlatmaya bazı efektler de atamak mümkün ve seçenekler bol, yavaş ve hızlı renk değiştirme veya döngü gibi. Scroll'ün rengi ikinci çekirdek ayarı, yani farenin FPS modunda değiştirilebiliyor ancak bu renkler sabit, yani tek, çift, üç ve dört tık için birer renk belirlenmiş, isteğe göre değiştirilemiyor.
Şimdi arayüze gelelim biraz. Temel başlıklar altında 4 ayrı çekirdek seçimi yapılabiliyor ve bu çekirdek seçimleri direkt olarak fareye işleniyor, evet, fare bir hafızaya sahip. İlk iki çekirdek ücretsiz, birincisi RTS ve FPS oyunları için karışık, ikincisi ise daha çok FPS türü için ayarlar içeriyor, diğer ikisi ise ücretli, bunların üçüncüsü üst düzey özelleştirmelerin yapılabildiği bir FPS modu, dördüncüsü de MMO ve RPG oyunlarında döngüye sokabildiğiniz macroların bulunduğu çekirdek, neyseki ücretli çekirdekler için 1000 tık ücretsiz olarak verilmiş, burada sinir bozucu detay ise arayüzdeki denemelerinizde dahi tık hakkınızın düşmesi, daha oyuna giremeden ayarlamalar sırasında 100 kadarını tükettim, FPS modunda yaptığınız ayarları test etmenizi sağlayan, hayli faydalı bulduğum flash içerikli testte dahi tık hakkınız gidiyor.
Butonların istenildiği gibi özelleştirilebildiği arayüzde teknik detaylarla da oynanabiliyor, örneğin DPI kademeleri seçilebiliyor, bildirim hızı değiştirilebiliyor ve yüzeye göre kalibrasyon gerçekleştirilebiliyor. Macro menüsünde ise sınırlı sayıda oyuna ve benzer dinamiklere sahip MMORPG'lere özel macrolar yapılabiliyor, hazır macrolardan da faylanılabiliyor. Combo menüsünde de istediğiniz macroyu döngü haline sokabiliyorsunuz. Bu elbette çevrimiçi oyunlarda başınızı belaya sokabilecek bir şey ama burada Bloody, komutların direkt olarak fareden işlenip gelmesi sebebiyle döngüye sokulan makronun illegal olarak algılanamayacağını belirtiyor, ki doğru. Ne olur ne olmaz diye tüm ayarlarınızı faredeki belleğe de yükleme imkanı da sağlanmış.
Yazılımda hayli olumsuz bulduğum şey ise üçüncü ve dördüncü çekirdek paketlerinin ayrıca satın alınması gerektiği ve bu çekirdekler olmadan fare üzerinde macro belirlenemiyor oluşu oldu. Halbuki bu macro ayarlarında teker teker belirli silahlara ayar yapabilmek bile mümkün, istenen makrolar ve düzenler ayarlanabiliyor ki buna örneğin CS:GO Online'da AWP ile her atıştan sonra dürbünden çıkılması veya AK-47 ile atış aralığını ve sayısını kendiniz belirleyerek ateş etmeniz gibi şeyler de dahil, üzerinde uğraşarak oyunlarda hız kazanıp öne çıkmanızı sağlayacak bu ayarların ürünün yanında para ile satılıyor oluşu, oyunun içinde varolması gerekipte sonra DLC olarak satılan içeriklere benziyor şahsen.
Fareyi deneyimlediğim oyunlar genellikle çevrimiçi oyunlar oldu, League of Legends ve CS:GO. League of Legends'da hızlı tepki verebilmek, farenize hakim olabilmeniz hayli önemli, oynadığım menzil ve yakın dövüş şampiyonlarında herhangi bir sorun yaşamadım, iyi kayan topuklar sayesinde hareketlerime yeterli tepki verdi diyebilirim, aralıklarla saldırı yapmak için yeterince akıcı hareket ediyor ama yüzük parmağımın tutuş stilim yüzünden biraz dışarıda kalması benim tutuş stilim dahilinde fareye tam hakimiyet için az da olsa olumsuz bir etki oluşturdu. Dpi değerini de monitörüm ve alışkanlıklarım çerçevesinde 2000-2500 aralığında tuttum. Gri butonlara da seri olmadıkları için can potlarına ve aktifleştirilebilir özellikleri olan eşyalara atadım.
CS:Go'da da benzer bir tablo ortaya çıktı, farenin topukları ve ağırlığı tarafındaki denge iyi tutturulmuş, M4A1 ve özellikle de AK-47 gibi seken silahlarda kontrolü sağlamak mümkün. Farenin üzerindeki ayarlı butonlarla tek, çift, üç ve dört atış yapmak silahına göre performansınızı arttırıyor, tuşların konumları sayesinde anlık geçişler yapabiliyorsunuz, hatta ücretli FPS çekirdeği ile ateş esnasında tepmeden oluşan hareketi tolere edebilecek ayarlar yapmak bile mümkün ancak maalesef bu ayarı yapabilmek için tık sınırı olmayan çekirdek paketini almanız gerekiyor, fiyatı da indirimli haliyle 15 dolar, farenin fiyatına oranla hayli yüksek. Keskin nişancılığa soyunduğunuzda da başparmak hizasına atayabileceğiniz Dpi ayarı ile istediğiniz hızı yakalamak mümkün, şahsen CS:GO için fareyi hayli başarılı buldum, tabii burada oyuncunun yeteneği esas alınmalı ama T60, potansiyelinizi kullanabileceğiniz bir fare.
Bloody T60, 95-120TL civarındaki fiyatlandırmasıyla segmentinde bulunabilecek en iyi oyuncu farelerden biri. Özelleştirilebilir led aydınlatması ürünü segmentinde görsel anlamda tahta oturtabilir zira en ucuz rengi ayarlanabilir aydınlatmalı ürünlerin fiyatları bazı örneklerde T60'ın iki hatta üç katı kadar. Donanım tarafı güçlü tutulan T60'ı fiyatı ve özellikleri çerçevesinde fiyat/performans ürünü olarak nitelendirebilirim ancak bilgisayar arayüzünde fareyi birkaç gömlek yukarı taşıyacak kritik içerikler için ayrıca ücret talep edilmesi ciddi bir sorun. Elimizde nispeten pişmiş bir arayüz varken 3. parti yazılımlara sevkediyor diyebilirim. Fareyi kullanırken benim gibi tamamen kavrayanlardan değilseniz eğer şahsen yüzük parmağımda yaşadığım ufak ama performansa yansımayan durumu da yaşamazsınız diye tahmin ediyorum.
Böylelikle bir videomuzun daha sonuna gelmiş olduk, bir sonraki videomuzda görüşmek üzere hoşçakalın.