Avrupa Güney Gözlemevi'nden (ESO) uluslararası bir araştırma grubu Dünya benzeri 3 yeni gezegen keşfetti. Yeryüzü'ne yakınlığıyla da dikkat çeken gezegenlerin hepsi aynı Güneş Sisteminde yer alıyor ve Dünya'dan yaklaşık 40 ışık yılı uzaklıkta bulunuyorlar.
ESO astronomları bu 3 gezegenin her birini güçlü bir olası yaşanılabilir Dünya adayı olarak görüyor. Yaklaşık Jüpiter boyutlarında oldukça soğuk bir cüce yıldızın etrafında dönen gezegenler ve gezegenlerin yıldızı için araştırmacılar,"Yaşam arayışları için bakabileceğimiz en iyi noktalar." ifadelerini kullanıyor.
Güneş'ten 2000 kat daha sönük, ancak yine de iyi bir aday
2MASS J23062928-0502285 veya sadece TRAPPIST-1 olarak bilinen ultra-soğuk cüce yıldız Şili'deki TRAPPIST (TRAnsiting Planets and PlanetesImals Small Telescope) teleskobu kullanılarak keşfedildi. Güneş'ten 2000 kat daha az parlak olan TRAPPIST-1 yıldızı Yeryüzü'ne 39 ışık yılı uzaklıkta bulunuyor. 39 ışık yılı her ne kadar şu anki teknolojimizle kat edebileceğimiz bir yol olmasa da astronomik anlamda yakın bir mesafeyi ifade ediyor. Örnek vermek gerekirse Yuri Milner ve Stephen Hawking'in 20 yılda ulaşmayı planladıkları Alpha Centauri yıldız sistemi 4.3 ışık yılı uzaklıkta bulunuyordu.
Olası 3 yeni Dünya'ya ev sahipliği yapan TRAPPIST-1 aynı zamanda Güneş'in yarısı sıcaklığında ve yine Güneş'in kütlesinden 20 kat daha az bir kütleye sahip. Samanyolu'nda epey fazla rastlanan TRAPPIST-1 türevi cüce yıldızlar Güneş Sistemi yakınlarındaki yıldızların da yaklaşık %15'ini oluşturuyor.
TRAPPIST-1 yapısı itibariyle yaşanılabilir gezegen arayışları için çok da iyi bir adaymış gibi durmuyor; ancak işin aslı hiç de öyle değil. Araştırmanın lideri Michaël Gillon bu konuyla ilgili,"Dünya benzeri gezegenleri neden mi en soğuk ve en sönük yıldızlarda arıyoruz? Sebebi basit: Bu küçük yıldızların etrafındaki sistemler şu anki teknolojimizle yaşanılabilir gezegen keşfedebileceğimiz tek yerler." ifadelerini kullanıyor.
Her biri potansiyel taşıyor
TRAPPIST-1 sistemindeki 3 gezegen de Dünya'dan yaklaşık %10 daha büyük bir çapa sahip. TRAPPIST-1a, TRAPPIST-1b ve TRAPPIST-1c olarak isimlendirilen gezegenler aynı zamanda yıldızlarına inanılmaz yakın bir konumda bulunuyorlar. Dünya'nın Güneş'e olan uzaklığından sırasıyla 60 ve 90 kat daha yakın olan iki gezegenin TRAPPIST-1 etrafındaki bir tam turları da sadece 1.5 ve 2.4 gün sürüyor.
Gezegenlerin yıldızlarına olan bu inanılmaz yakınlığı nedeniyle tıpkı Ay gibi bir kısımları sürekli olarak ışık alırken diğer kısımları da sürekli olarak karanlık kalıyor. Işık alan kısımlar yaşam için çok sıcak, karanlık kısımlar ise yaşam için fazla soğuk olsa da gezegenlerin bazı noktalarının yaşama elverişli olabileceği düşünülüyor. Eğer bir atmosfer tespiti yapılabilirse bu, yıldızdan gelen ısının gezegende daha eşit bir şekilde dağıldığının ve bazı yaşama elverişli noktaların oluşabileceği anlamına gelebilir.
TRAPPIST-1 sistemindeki gezegenlerin hepsi de umut vâât ediyor; ancak araştırmacılar özellikle yıldıza en uzak bölgede konumlanan üçüncü gezegene dikkat çekiyorlar. Yıldız etrafındaki dönüş süresi tam olarak belirlenemeyen gezegenin yaşama elverişli bir bölgede konumlanmış olabileceği düşünülüyor. Şimdilik bir tam dönüşünü 4.5 ila 73 gün arasında tamamladığı tahmin edilen bu en uzak gezegen sıvı halde su bulundurabilecek yüzey sıcaklığına sahip olabilir.
"Yaşanılabilir mi?" sorusunun cevabı ilerleyen araştırmalarda
Astronomlar Güneş Sistemi dışındaki gezegenleri araştırırken genellikle bu gezegenlerin yıldızlarını incelerler. Yıldızların yörüngelerindeki gezegenler dönerlerken yıldızın önüne geçer ve Dünya'ya ulaşan ışığı da engellerler. İşte astronomlar da tam olarak bu karartıları analiz ederek gezegenlerin büyüklüğü ve yıldızına uzaklığı gibi birçok bilgiye ulaşabiliyorlar. Bu bilgilerin incelenmesi sonucu gezegenlerin yaşanılabilirlik olasılıkları da çıkarılabiliyor.
TRAPPIST-1 sisteminin Dünya'ya çok yakın olması nedeniyle gezegenlerden gelen atmosferik sinyallerin kolaylıkla incelenebileceğini belirten araştırmacı Julien de Wit,"Yaşanılabilir olup olmadıklarını kısa sürede anlayabileceğiz." ifadelerini kullandı. Julien de Wit aynı zamanda şu anda yapım sürecinde olan dev teleskopların da gelecekte bu gezegenlerin atmosferik yapılarını inceleme konusunda büyük fayda sağlayacağını belirtti.
TRAPPIST-1 sistemindeki 3 gezegen de Dünya'dan yaklaşık %10 daha büyük bir çapa sahip. TRAPPIST-1a, TRAPPIST-1b ve TRAPPIST-1c olarak isimlendirilen gezegenler aynı zamanda yıldızlarına inanılmaz yakın bir konumda bulunuyorlar. Dünya'nın Güneş'e olan uzaklığından sırasıyla 60 ve 90 kat daha yakın olan iki gezegenin TRAPPIST-1 etrafındaki bir tam turları da sadece 1.5 ve 2.4 gün sürüyor.
Gezegenlerin yıldızlarına olan bu inanılmaz yakınlığı nedeniyle tıpkı Ay gibi bir kısımları sürekli olarak ışık alırken diğer kısımları da sürekli olarak karanlık kalıyor. Işık alan kısımlar yaşam için çok sıcak, karanlık kısımlar ise yaşam için fazla soğuk olsa da gezegenlerin bazı noktalarının yaşama elverişli olabileceği düşünülüyor. Eğer bir atmosfer tespiti yapılabilirse bu, yıldızdan gelen ısının gezegende daha eşit bir şekilde dağıldığının ve bazı yaşama elverişli noktaların oluşabileceği anlamına gelebilir.
TRAPPIST-1 sistemindeki gezegenlerin hepsi de umut vâât ediyor; ancak araştırmacılar özellikle yıldıza en uzak bölgede konumlanan üçüncü gezegene dikkat çekiyorlar. Yıldız etrafındaki dönüş süresi tam olarak belirlenemeyen gezegenin yaşama elverişli bir bölgede konumlanmış olabileceği düşünülüyor. Şimdilik bir tam dönüşünü 4.5 ila 73 gün arasında tamamladığı tahmin edilen bu en uzak gezegen sıvı halde su bulundurabilecek yüzey sıcaklığına sahip olabilir.
"Yaşanılabilir mi?" sorusunun cevabı ilerleyen araştırmalarda
Astronomlar Güneş Sistemi dışındaki gezegenleri araştırırken genellikle bu gezegenlerin yıldızlarını incelerler. Yıldızların yörüngelerindeki gezegenler dönerlerken yıldızın önüne geçer ve Dünya'ya ulaşan ışığı da engellerler. İşte astronomlar da tam olarak bu karartıları analiz ederek gezegenlerin büyüklüğü ve yıldızına uzaklığı gibi birçok bilgiye ulaşabiliyorlar. Bu bilgilerin incelenmesi sonucu gezegenlerin yaşanılabilirlik olasılıkları da çıkarılabiliyor.
TRAPPIST-1 sisteminin Dünya'ya çok yakın olması nedeniyle gezegenlerden gelen atmosferik sinyallerin kolaylıkla incelenebileceğini belirten araştırmacı Julien de Wit,"Yaşanılabilir olup olmadıklarını kısa sürede anlayabileceğiz." ifadelerini kullandı. Julien de Wit aynı zamanda şu anda yapım sürecinde olan dev teleskopların da gelecekte bu gezegenlerin atmosferik yapılarını inceleme konusunda büyük fayda sağlayacağını belirtti.
Not: Gezegenler ve yıldızlarına dair yapılan tüm bu çıkarımlar teoriktir. Haberde kullanılan görseller de yine ESO tarafından temsili olarak hazırlanmıştır. Araştırmanın makalesi için buraya tıklayabilirsiniz.
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
K
1 yaz kısa süre kullanım için ideal,
F
Baya eğlenceli görünüyor :)
S
Eğlenceli görünüyor
G
@ccguven evine giren surilere yemek olmuş ilk işleri yemek değilmiş...
M
Benim oğlana alayım bi tane
E
O ışık efektleri sadece yanlarda değil üstte de olmalıydı. Böylece tabancayı kullanan, kafasını yana eğmek zorunda kalıp, fıtık olmaz.
D
hocam 4x daha iyi direk hs attirir
1 Kişi Okuyor (0 Üye, 1 Misafir) 1 Masaüstü
GENEL İSTATİSTİKLER
27449 kez okundu.
23 kişi, toplam 29 yorum yazdı.
HABERİN ETİKETLERİ
astronomi, yaşanılabilir gezegenler ve