Casper VIA A1, VIA serisi içerisinde bir amiral gemisi, piyasayla karşılaştırınca orta-üst segmente oynadığını söyleyebilirim.
Beyaz ve sade bir kutuyla geliyor, VIA V10’dakine benzer bir kutu ama 4.5G destekli CAT6 modem vurgusu yapılmış özellikle.
Beyaz ve sade bir kutuyla geliyor, VIA V10’dakine benzer bir kutu ama 4.5G destekli CAT6 modem vurgusu yapılmış özellikle.
Kutunun içerisinden ürünün kendisi, 2 amper gücündeki hızlı şarj adaptörü ve 1 metrelik Type C kablosu, mikrofon ve kontrolcülü bir beyaz bir kulaklık ve alışılageldik dökümantasyonlara ek olarak Type C’den Type A dönüştürücü kablo çıkıyor, flaş belleklerinizi ve hatta vericisiyle kablosuz kulaklıklarınızı bağlayabiliyorsunuz. Silikon kablolu kulaklık kutudan çıkan bir kulaklığa kıyasla iyi, mikrofonu karşıya temiz ses aktarıyor, müzik dinlerken tok ve bas seslerin ön planda olduğunu hissediyorsunuz.
VIA A1 tek renk seçeği, şampanya rengiyle geliyor. 15.3cm boy, 7.5cm en ve 7.6mm inceliğindeki telefon 170gram ağırlığında, aynı ekran boyutuna sahip telefonlardan biraz daha kalıplı ve ağır olduğunu söyleyebiliriz, bunda CNC tezgahından çıkma yekpare alüminyum kasanın rolü büyük elbette.
%72’lik bir ekran kasa oranına sahip VIA A1, çerçeveleri gayet ince olsa da üst ve altta bırakılan boşluklar biraz fazla, benzer boyutlarda tutuldukları için telefonun önyüzü yakışıklı görünüyor gerçi.
Soğuk metal hissi de telefondan telefona ayrışıyor, VIA A1’de için dolu, alüminyum bir plaka tutuyormuş gibi oluyorsunuz, dokusuz yüzeyde soğuk metal hissi gayet hoş. Alüminyum yüzey tutucu değil doğyası gereği ama keskin kenarlara sahip olduğu için hafifçe kavramanız yeterli oluyor. Tek elle tutmak biraz zor, arayüzde tek elle kullanımı kolaylaştıran, arayüzü küçülten bir ayar var ama telefon çift elle kullanılmayı istiyor adeta.
Köşeler ve kenarlar elmas kesimle parlatılmış, özellikle güneş ışığı ve yapay ışık altında gayet hoş görünüyorlar, telefonun genel görünümünü ciddi manada güçlendirmiş elmas kesim.
Sağ kenarda açma kapama ve ses ayarı butonları var, yuvalarında hafiften serbest duruyorlar, telefonun boyutları itibarıyla butonların kolay kullanımı için biraz daha aşağıda olabilirlermiş.
Telefonun üstünde 3.5mm jack girişi, solunda sim kart ve Micro-SD kart yuvası var, 128GB’a kadar hafıza kartı takabiliyorsunuz.
Telefonun alt kısmına geldiğimizde son zamanların popüleri Type C portunu görüyorsunuz, şahsi tabirimle popülerlik uğruna Type C portunu benimseyip 3.5mm jack’ın kenara itildiği bir sürece giriyoruz yavaş yavaş ama Casper’ın bu süreçte yer almayışı benim şahsen beğendiğim bir nokta oldu. Bu portun arkasında ise USB 2.0 standardında bir hız var, 1GB’lık bir dosyayı 36 saniyede telefonuma aktarabildim, saniyede 28MB gibi bir hıza tekabül ediyor.
Type C portunun sağında mono hoparlör ve solunda mikrofon var, iki korumasız boşluk gibi görünebilir ancak içeriden siyah filtre çekilmiş.
Önyüzdeki anasayfa butonunun tasarıma aşınasınız eminim, aynı zamanda bir parmak izi okuyucusu bu, gerçekten çok hızlı ve hatasız çalışıyor, şahsen deneyimlediğim çoğu pahalı amiral gemilerinden bile hızlı, orta sertlikte ve tek hamlede telefonu uyandırabiliyorsunuz, parmak izi kaydını telefon elinizdeyken aldınız diyelim, telefon bir masanın üzerindeyken bile gecikmesiz parmağınızı okutabiliyorsunuz, normalde masadayken okuması için ikinci bir parmak izi okutmak gerekebiliyor. Parmak izi tek seçenek değil, ekrana çift dokunarak uyandırabiliyor veya çift dokunarak tekrar uyku moduna alabiliyorsunuz. Telefonla anlık etkileşime geçme tarafında ciddi bir çalışma ve dolayısıyla yüksek bir hız var.
Anasayfa butonunun yanında da dokunmatik butonlar var, aydınlatmasız ama tepkisel butonlar bunlar, arayüz ayarlarından geri ve çoklu görev menüsü butonlarının yeri değiştirilebiliyor.
Telefonun arkası gayet sade tutulmuş, IMEI’dir üretim yeri bilgisidir, burada değiller, olan bilgiler de pek dikkat çekmiyorlar açıkçası, sinyal giriş çıkışı için altta üstte plastik şeritler bırakılmış. Üstte baskı bir Casper logosu, onun da üstünde dışarı hafif çıkıntı yapan kamera ve tek ton flaş var, kamera çıkıntısı telefonu masaüstünde kullanırken rahatsız edecek kadar yalpalatmıyor, telefonunu masada kullanmayı seven biri olarak şahsen önemli olan da bu.
Ön yüzün büyük oyuncusu 5.5 inç Full HD ekranda 400ppi piksel yoğunluğu elde edilmiş, panelin ve dokunmatiğin tek bir katmanda toplandığı IPS in-cell ekran kağıt gibi net olmasının yanısıra yüzeye çok yakın, görüntülenen içerik ekrandan çıkacakmış hissi veriyor. Renkler capcanlı, beyazlar IPS panelin doğası itibarıyla gerçek beyaz, siyahlar hayli derin siyahlar, renk üretimi ve haliyle ton ayrımı gayet başarılı, ekranın bakış açıları net bir kusursuz, ekstrem açıların pek bir ehemmiyeti yok belki ama renk sapması sıfır VIA A1’de.
Ekran parlaklığı kapalı ve direkt güneş ışığı altında kullanım için yeterince iyi, yansıma makul düzeyde kalıyor, direkt ışık altında gayet iyi netice veriyor açıkçası.
VIA A1’in ekranı fiyat segmentinde tepeye oynamayı geçtim piyasanın en iyi telefon ekranlarından olmaya aday bir ekran, uzun zamandır VIA A1’in fiyat segmentinde böyle başarılı bir ekran görmemiştim, telefon için kocaman bir katma değer.
Ekrana MediaTek MT6755M, bir başka deyişle Helio P10 güç veriyor. 64-bit 28nm mimarili yongada 8 tane 1.8GHz’e kadar çıkabilen Cortex A53 çekirdeğinden oluşuyor, grafik tarafı Mali-T860’ın 700Mhz’de çalışan çift çekirdekli sürümüne emanet edilmiş.
4.5G destekli Cat 6 sınıfı modemle güçlendirilmiş, bu logoyu kontrolsüzce, modem sınıfı fark etmeksizin kullanan telefonlar var ve aslında çoğu zaman gerçek 4.5G hızına yaklaşamıyorlar bile, VIA A1’deki modem 300 megabit indirme ve 50 megabit yükleme hızı sunuyor, ülkemizdeki en yüksek 4.5G indirme hızı olan 375 megabit’e hayli yakın bir değer.
(Kameraya dair detaylar videoda, örnek çekimler burada)
(Daha fazla detay ve örnek için videoyu izleyebilirsiniz)
Telefonun Android 6.0, Android M tabanlı, stok arayüze çok yakın arayüzüyle telefon neredeyse hiç teklemiyor, uygulamalar gayet hızlı açılıyor, uygulamalar arasındaki geçiş pürüzsüz, tabii burada fiyat segmentinde her zaman görmediğimiz 4GB RAM’in de payı var ama her şey RAM değil, yine segmentinde premium diyebileceğimiz 64GB’lık hızlı bir dahili belleğin üzerine kuruluyor uygulamalar.
Rakamlarla konuşmak gerekirse 165MB/saniye okuma ve 140MB/saniye yazma hızına sahip bu bellek, bir telefon belleği için gayet iyi hızlar bunlar. Harici hafıza kartına uygulama kuramıyorsunuz belki ama 64GB bu segmentte 32GB’a alışanlar için hayli yeterli gelecektir diye düşünüyorum. En nihayetinde donanım-yazılım harmonisi çok iyi tutturulmuş, önemli olan da bu.
Oyun performansına geçelim şimdi, Mali-T860 ne yalan söyleyeyim 2 çekirdekle beraber açıkçası pek ümit vermemişti bana ama beni yanıltmayı başardı. Akıcı bir oyun deneyimi var, Real Racing 3’te zor sahnelerde kare/saniye oranında dramatik düşüşler olmuyor, stabil devam ediyor, performansında artı ya da eksi zıplamalar olmuyor, gayet oynanabilir seviyelerde seyrediyor hep.
Modern Combat 5’te bir tık daha başarılı, kare/saniye oranı daha yüksekten seyrediyor, ufak tefek bazı sahneler hariç yine stabil performans vermeyi sürdürüyor. Isı tarafında büyük alüminyum kasanın termal bütçeye katkısı büyük, yongaseti tam yük altında dahi 50 derece civarında gezip hız düşmüyor haliyle nefessiz kalıp oyunlarda yavaşlamaya sebep olmuyor. Günlük kullanımda, ekran ışığı yüksek halde internette sörf ve sosyal medya takibinde de kayda değer bir ısı ortaya çıkmıyor doğrusu, rahatsızlık vermiyor.
Arayüzün detaylarına inelim biraz da, Android 6.0 üzerine kurulu olduğunu söylemiştik. Genel itibarıyla seri, hızlı çalışan bir arayüz, VIA serisi telefonların en hızlısı diyebilirim arayüz bakımından. Stok arayüz seriliğinde, uygulama menüsü olmayan özelleştirilmiş bir arayüz bu, dosya yönetimi, galeri ve müzik gibi bazı uygulamaların arayüzleri özelleştirilmiş, renklendirilmiş, genel itibarıyla da renkli bir arayüz zaten, üzerinde 4 tema yüklü olarak geliyor, stok android teması da bunlardan biri.
Uygulama kısayollarına alttan yukarı çekerek ulaşıyorsunuz, bildirimler üst çubukta toplanıyor, anasayfa butonuyla da sürüklediğiniz yönde hızlı erişim menüsü açabiliyorsunuz, burası özelleştirilebiliyor. İleri seviye ayarlar başlığı altında telefonu kulağınıza götürerek arama yanıtlama ve telefonu ters çevirerek alarm kapatma gibi akıllı hareketler var.
Akıllı buton ekran erişimini kolaylaştıran bir sanal buton oluşturuyor, hızlı erişim paneli anasayfa butonuyla açtığınız panelini özelleştirmenizi sağlıyor, çift pencere de iki uyumlu uygulamalarla çift pencerede işinizi kolaylaştırıyor.
Mono hoparlör ve 3.5mm jack’ı ele alalım. Mono hoparlör ortalama bir hoparlör, maksimum ses yüksekliği iyi, gerçi sesi sonuna kadar açınca ufak distorsiyonlar oluşuyor ama detayları es geçmemeye çalışan, bassları da belli ölçüde unutmayan bir hoparlör olduğunu söyleyebilirim, ilgilenenler için belirteyim sesini öteki odadan duyabiliyorsunuz.
Kulaklık jack’ı giriş-orta seviye kulaklıklarınızı besleyebilecek seviyede bir güç sağlıyor, açıkçası biraz daha güçlü olmasını arzulardım, aldığım sesin bass tarafı güçlü, tiz tarafı biraz daha arkaplanda, sese varsayılan bir ekolayzır ayarı yapılmış gibi görünüyor, tiz tınıları da duymayı seven biri olarak bu ayar kullanıcıya da açık olsaymış iyi olurmuş demedim değil, bir yazılım güncellemesiyle halledilebilecek bir şey gerçi.
Gel gelelim bu kasaya sığdırılan bataryaya. 3130mAh’lik Li-ion bir batarya, rakipleriyle benzer bir kapasitede. Günlük kullanım, yarım saat telefon görüşmesi, sosyal medya takibi, Spotify ile çevrimiçi ve çevrimdışı müzik, testler gereği bol fotoğraf ve video çekimi, günün büyük kısmında hücresel veri ve yüksek ekran ışığı derken nispeten ağır bir kullanımla 5 saatin biraz üstünde bir ekran süresi elde ettim, günü kurtarmanın birkaç tık ötesinde. Bataryayı doldurmak için gereken süre ise 2 saat 20 dakika, bu kapasite için ne yavaş ne hızlı diyebileceğim bir süre.
(Genel özet videoda)