Bir tür beyaz kan hücresi olan miyeloid (iliksi) hücreleri, vücudumuzda devriye gezerek patojen aramakla görevli. Fakat bu hücrelerin M1 ve M2 olarak adlandırılan iki alt türü var. M1 makrofajı tümör büyümesini baskılarken, M2 makrofajı ise faydalı T hücreleri ile savaşarak kanserin gelişmesine ve yayılmasına neden oluyorlar.
Tümör küçülten protein
Yeni çalışmanın parladığı nokta ise tam burada ortaya çıkıyor. Bilim insanları miyeloid hücrelerinin hangi makrofaja ait olacaklarını ortaya çıkaran bir ipucu keşfetmişler. Araştırmaya göre sorumlu, miyeloid hücrelerinin yüzeyinde bulunan CD11b proteini. CD11b proteinin artışı M1 makrofajının ve proteinin azalışı ise M2 makrofajının gelişmesine neden oluyor. Kanserli tümörler de ele geçirdikleri hücrelerdeki proteini baskı altına alarak M2 makrofajını artırıyor ve böylece kanser vücutta yayılıyor.
Deney aşamasına gelen bilim insanları, deney farelerini kullanarak CD11b proteinin olmadığı bir grup yaratıyor. Deney sonucunda; tümör yerleştirilen bu farelerde, CD11b proteini bulunan diğer fare grubuna göre daha hızlı tümör geliştiği gözlemleniyor. Araştırma grubu sonuçların doğruluğunu test etmek için işlemleri bir de tersinden denemeye karar veriyor. Normal farelere verilen ve CD11b seviyesini artıran Leukadherin-1 (LA-1) molekülü sayesinde tümörlerin ciddi oranda küçüldüğü görülüyor. Sonuçları tekrar test etmek isteyen araştırmacılar bu sefer de CD11b’nin sürekli en üst seviyede olduğu bir fare geliştiriyor. Günün sonunda tümörlerin benzer şeklide küçüldüğünü gören bilim insanları, CD11b’nin bağışıklık tedavisi için doğru hedef olabileceği ihtimali hakkında oldukça umutlu konuşmuş durumdalar.
Tedavinin insanlar için geliştirmesi kapsamında süreye ihtiyaç olduğunu vurgulayan ekip, yılmadan çalışmaya devam etmeyi planlıyor.
Bu haberi, mobil uygulamamızı kullanarak indirip,istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.