Geçtiğimiz bayram yazdığım "Yeni anne ve babalara teknolojik öneriler" başlıklı yazıma çok güzel geri dönüşler aldım. Bunlardan bir tanesinde ise uzman birinin görüşüyle çocuklarda cep telefonu ve tablet kullanımına ilişkin bilgi almamın daha doğru olacağı yönündeydi.
Öyle de yaptım. Bu yazımda Çocuk Gelişimi Uzmanı Emine Ergün, çok değerli zamanından bize ayırdığı sürede sorularımı cevapladı.
Çocuklarda cep telefonu ve tablet kullanımı nasıl olmalı? TV izlemeliler mi?Cep telefonu ve tablet bağımlısı olan çocukları bu alışkanlıktan nasıl vazgeçiririz ve fazlası bu yazıda sizleri bekliyor.
Emine Hanım bize biraz kendinizden ve yaptığınız işten söz eder misiniz?
Merhaba, ben Emine Ergün. Çocuk Gelişimi Uzmanıyım. Anne baba danışmanlığı yapmaktayım. Bu kapsamda çocukları gelişimsel olarak değerlendirme, gelişim problemi olan çocuklar için eğitimsel danışmanlık yapma, çocuklarda oluşabilen davranış ve uyum sorunlarında, yemek ve uyku problemlerinde, okula uyum sürecinde, kardeş kıskançlığı, boşanma süreci gibi durumlarda anne babalara danışmanlık desteği vermekteyim. Evliyim ve 1 çocuk annesiyim.
Her şeyin çok hızlı tüketildiği bir çağ yaşıyoruz. Çocuklar açısından günümüzü nasıl buluyorsunuz? Örneğin günlük yaşantıyı kendi çocukluğunuzla karşılaştırdığınızda şu anki yaşam düzeni açısından iyi ve kötü yanlar neler?
Günümüz çocukları bazı yönlerden şanslı bazı yönden ise şanssızlar maalesef. Bizim çocukluğumuzda aile içi ilişkiler ve sosyal ilişkiler çok daha farklıydı. Çocukların sokak arkadaşı vardı, mahalle maçı yaparlardı, kızlar kaldırım üstünde evcilik oynardı.
Çocuklar acıktığı zaman kimin annesi evdeyse, onlara yiyecek hazırlardı. Çocuklarda gecikmiş konuşma, izole sosyal yaşam şimdiki kadar yoğun gözlenmezdi. Çünkü sosyal iletişim ve etkileşim oldukça fazlaydı. Şimdilerde ise, çocuklar 3 yaşını geçmiş olmasına rağmen konuşmuyor, izole bir hayat tercih ediyorlar, arkadaşlık kurmakta ve sürdürmekte zorlanabiliyorlar, paylaşma, yardımlaşma gibi pro-sosyal davranışlarda sıkıntı yaşıyorlar.
Çünkü aileler de izole yaşıyorlar. Anne babalar çalışıyor, çocukların sosyalleşebildiği en kolay ortam okul öncesi kurumları. Sokakta oyun oynama, komşuya gitme azaldı. Çünkü insanlar yan komşularını tanımıyorlar, dolayısıyla çocuklarını emanet edemiyorlar.
Bireylerin çocuklarının gelişimleri esnasında elektronik cihazlara olan ilgiyi ileri zeka işareti saydıklarını görüyoruz. Gerçekten de bu bir ölçü müdür?
Çocukların elektronik cihazlara olan ilgisi zeka göstergesi değildir. Çocuğun cep telefonunu açıp kapaması, tablette oyun oynaması, kayıtlı olan uygulamaları açıp kapatması gelişimi içinde yapabileceği rutin becerilerdir.
Çünkü çocuklar yetişkinleri gözlemleyerek tıpkı diş fırçalamayı öğrendikleri gibi bu becerileri de öğrenebilmektedirler. Özellikle 0-6 yaş döneminde çocukların algısı çok açık olduğu için ve öğrenme kapasiteleri yüksek olduğu için, kendilerine gösterilen birçok şeyi hızlıca öğrenme ve uygulama becerileri de bulunmaktadır.
Bu nedenle 1 yaşındaki bir çocuğun akıllı telefonun ekranını kaydırıp açması, 2 yaşındaki bir çocuğun tablette oyun oynaması zeka göstergesi olarak değerlendirilmemelidir.
Tablet ve cep telefonları modern çağın vazgeçilmezleri arasına girdiler. Çocuklarımız da sürekli elimizde gördükleri bu cihazlara karşı erken yaşlarda ilgi duymaya başlıyorlar. Çocuklarımızın tablet ve cep telefonu gibi cihazlarla etkileşimi nasıl olmalı? Erken yaşlarda kullanmalarına izin vermeli miyiz?
Akıllı telefon, tablet gibi cihazlar hayatımızın çok içinde. Çocuklarımızın da bu cihazlara ilgi duyması oldukça normal. Renkli ekran, farklı sesler, oyunlardaki animasyonlar, fotoğraf ve videolar çocukların hem görsel hem de işitsel olarak ilgisini çekiyor. Ama burada asıl önemli olan konu şu; anne baba bu elektronik cihazları ne kadar yoğun kullanıyorsa, çocuğun da o kadar fazla ilgisini çekiyor.
Yani bir evde anne baba rutin işlerinden kalan zamanlarını çocukların ayırmak yerine akıllı telefonda oyun oynamaya, tablette film izlemeye ayırıyorsa, çocukların ilgisini daha çok çekiyor. Çünkü çocuk anne babasını bu kadar esir alan bu araçları daha yakından tanımak için onların elinden alıyor ve bu kez çocukta bu cihazlara karşı bağımlılık başlıyor. Bunun sonucunda da yaşı uygun olmadığı halde 2 yaşında 3 yaşındaki çocuklara kendilerine ait tabletler alınıyor. Bu yaşlarda çocukları kendilerine ait tablet ya da telefonlarının olması uygun değildir.
Çünkü tablet ve telefonlar oyuncak değildir. Çocukların legolarla, yapbozlarla, arabalarla ve en önemlisi yaşıtlarıyla oynaması gerekir. Birçok aile çocuğuna yemek yedirmek için de tablet ve telefonları kullanmaktadır. Bu şekilde daha kolay yemek yediklerini belirtirler. Evet çocuklar tablet ya da telefonda video izlerken daha kolay yemek yer, ama bu yemek yeme faaliyeti çocukların adeta şuursuz yaptığı bir faaliyettir.
Çocuk önündeki renkli ve hareketli ekrana kitlendiği için ağzına verilen lokmanın hatta onun ne olduğunun bile farkında olmadan, otomatik olarak ağzını açar ve yemek yer. Ne zaman ki, video biter o zaman çocuk adeta uyanır ve yemek yediğinin farkına varıp, eliyle yemeği iter, reddeder. Bu şekilde yemek yedirilen çocuklar doyup doymadıklarını tam anlayamayabilirler, sürekli olarak başkaları tarafından beslendikleri için, bağımsız yemek yeme alışkanlığını da daha geç yaşlarda kazanabilirler.
Televizyonun da sınırlandırılması gerekiyor mu? Küçük yaştaki çocukların izlemeleri için özel olarak hazırlanmış içerikler sunan kanallar hakkındaki düşünceleriniz nedir?
Televizyonun da sınırlandırılması gerekmektedir. Türk pedagoji Derneğinin de belirttiği gibi 0-3 yaş aralığındaki çocukların televizyonu hiç izlememesi gerekmektedir. 0-3 yaş beyin gelişimi açısından çok önemli ve değerli bir yaş aralığıdır. Bu yaşlarda günde 2-3 saat televizyon izleyen çocukların bilişsel gelişimi, dil gelişimi ve sosyal gelişim açısından dezavantajlı oldukları ve gelişimsel bazı gecikmeler yaşayabildikleri gözlenmektedir.
Çocukların televizyon ile tanışması 3 yaşından sonra olmalı ve en çok günde 15 dakika şeklinde planlanmalıdır.
Tablet ve cep telefonu gibi cihazları çok erken yaşlarda kullanmaya başlayan çocuklarda bu cihazlardan vazgeçememe durumları gözlenebiliyor. Okuyucularımız tablet veya cep telefonu elinden alındığında sinir atakları geçiren çocuklardan söz ediyorlar. Bu durumlarda ne yapılmalı?
Çocuklar edindikleri birçok beceriyi ve alışkanlığı anne babalarını gözlemleyerek edinirler. Örneğin anne babası diş fırçalamayan çocuk da dişini fırçalamaz. Elektronik cihazlar söz konusu olduğunda da durum böyledir aslında. Anne baba çocuğunun yanında sürekli olarak tablet ve telefon ile ilgilenirse, çocuğuna ayırmadığı zamanı, bu cihazlara ayırırsa, çocuklar için de bu cihazlar vazgeçilmez hale gelmeye başlar.
Çocuğun yaşı ve gelişimi uygun olduktan sonra tablet ve telefon hayatına girmelidir. Çocukların saatlerce oynamasına izin verilmemelidir. Oynamaya başlamadan önce ne kadar süre ile oynayacağı çocuğa belirtilmelidir. Örneğin "15 dakika oynayacaksın, sonra süren doldu deyince, kapatacaksın" şeklinde bilgi verilmelidir.
Çocuk oynamaya başladıktan sonra süresi dolar dolmaz "Hadi kapat, ver" demek yerine 1-2 kez hatırlatma yapmakta fayda olabilir. "Şu kadar dakika sonra süren dolacak, oyunun bitince yeni oyun açma lütfen" şeklinde yapılan uyarı ile çocuk süresinin dolmak üzere olduğunu bilir ve kendini hazırlamaya başlar.
Ama elinden tableti aniden alınan çocuk, öfkelenir ve davranış problemi sergiler. Diğer önemli bir konu da çocuğun elinden tableti aldıktan sonar ona sunacağınız alternatiftir. Yani çocuğa "Tableti bırak, hadi biraz da legolarınla oyna" demek cazip bir teklif değildir.
Çünkü çocuk tablet gibi renkli, hareketli, interaktif bir aracı bırakıp, lego gibi daha az çekici bir oyuncağı tercih etmez. Bu noktada çocuğa sunulabilecek en güzel teklif "Hadi tabletini kapat, gel beraber oynayalım" teklifidir. Çünkü çocukların en çok istediği şey anne babaları ile oynamaktır.
Çocukların sosyal gelişimleri ve sahip oldukları yetenekli yönlerinin anlaşılarak ön plana çıkartılabilmesi adına önerileriniz nelerdir?
Bunun için yapılması gereken ilk ve en önemli şey anne babaların çocuklarıyla birlikte vakit geçirmesidir. Çocuğuyla vakit geçirmeyen anne baba çocuğunu yeteri kadar tanıyamaz ve anlayamaz.
Çocuğunun yeterliliklerini, daha az yeterli olduğu alanları, korkularını, onu mutlu eden şeyleri gözlemleyemez. bunları gözlemleyemediği için de çocuğunu doğru şekilde yönlendiremez. Çocuklarımızla oyun oynamak, onlarla birlikte resim yapmak, kitapçıya gidip birlikte kitap seçmek, parkta oyun oynamak, mutfakta kek kurabiye pişirmek, onlarla konuşmak ve onları dinlemek çok değerli ve önemlidir.
Çocukları başka çocuklarla oyun oynarken gözlemlemek de önemlidir. Bu gözlemler sırasında çocuğumuzun nasıl iletişim kurduğunu, ne tür arkadaşları tercih ettiğini, sorunlarını hangi yöntemlerle çözdüğünü görme şansımız olabilir.
Kısacası, anne baba olarak yapmamız gereken ilk ve en önemli nokta çocuklarımıza zaman ayırmak, onlarla kaliteli vakit geçirmek ve oyun oynamak. Çünkü onların da bizden istediği bu...
1 Kişi Okuyor (0 Üye, 1 Misafir) 1 Masaüstü
GENEL İSTATİSTİKLER
34480 kez okundu.
15 kişi, toplam 15 yorum yazdı.
HABERİN ETİKETLERİ
çocuk gelişimi, çocuk ve