Daha önce Nanoleaf Aurora’yı da incelemiştik ve renkli, tabiri caizse afilli şeyleri seven biri olarak videolarımın çoğunda kendisini duvarımda görüyorsunuz zaten, dolayısıyla hakkında fazlasıyla soru aldığım bir ürün. Aurora’nın aksine kare modüller halindeki Canvas da kurulumuna göre gayet hoşunuza gidebilecek, yeni özelliklere ve dinamiklere haiz, Nanoleaf’in kullanıcılarını dinleyip bazı şeyleri tekrar ele aldığı bir ürün olarak karşımızda.
Güzel, renkli bir kutusu var, karton kutusunda “Beni geri dönüşüme ver” gibi anlamlı bir not da bulunuyor, ufak ama açıkçası çok hoşuma giden, gönlümü alan bir detay oldu.
İçerisinden 8 tane modül, 1 tane kontrol modülü, yani toplamda 9 tane panel, aralarındaki bağlantıyı sağlamak için 9 tane bağlayıcı parça, 28 tane çift taraflı bant ve 1 tane 24W’lık adaptör çıkıyor.
Ölçek olarak ellerimi gösterebilirim veyahut Samsung Galaxy S10+ telefonum, işin özü ne büyükler ne küçükler, Aurora ile kıyaslarsak aslında yüzey alanları çok çok farklı değil. Karenin içinde de yine karelere ayıran, ince, çok belli olmayan çizgiler var. 1.3CM kalınlığındalar ve uyguladığınız yüzeyde bir çıkıntı oluşturuyorlar tabii ama bence rahatsız edici değil. Yeterince hafifler de çift taraflı bantla yapıştırdıktan sonra siz özellikle zorlamadıkça öyle bir gece ansızın pat diye düşecek şeyler değiller, aksine duvardan çıkarmaları büyük mesele.
Arkasında bantların uygulanacağı yerler, konnektörlerler var. Bu konnektörleri birbirine denk getirmek önemli bir konu, bunu da yazılımdaki destekle halletmişler, A’dan Z’ye her şeyi göstereceğim ben size.
Modüllerden biri kontrolcü, üzerinde dokunmatik butonlar var. Aç/kapa, parlaklığı ayarla, bir sonraki sahne efektine geç, sahneler arasında rastgele geçiş yap ve bir sonraki ritim sahne efektine geç şeklinde. Aurora’da bu kadar buton yoktu, Aç/kapa ve sahne değiştir vardı sadece. Yapı olarak da sonradan takılan bir eklenti gibiydi, Canvas’ta bir bütünün parçası.
Kurulumuna geçelim. Nanoleaf uygulamasında bu modüllerden nasıl bir şey dizayn etsem, dizayn ettiğim şey nasıl görünür, işte tam bu sorulara, endişelere cevap veren bir arttırılmış gerçeklik eklentisi var. İster kendiniz kurgulayın, konnektörler birbirlerine denk geliyor mu bunu kontrol ediyor, ister rastgele bir tasarım oluşturmasını sağlayın. Ortam biraz aydınlıksa güzel güzel yüzey bulup tahmini bir görüntü sağlıyor.
Mesela ben kararımı verdim, şöyle böyle olsun dedim, yere serdim modülleri, tasarımımın aynısını oluşturdum, sürpriz bir şey istemediğim için boyu eni ne oluyor baktım, sonra ona göre duvara rehber çizgilerimi çektim ve uygulamaya başladım.
ilkini su terazisiyle düzgün bir şekilde yapıştırdıktan sonra gerisi sorun değil zaten. Çift taraflı bantlara acımayın, her panel için yeterli bant var.
Köprüleri takmayı sakın unutmayın, yapıştırdıktan sonra çıkarmaya çalışırsanız benim gibi duvarın boyasını da alabilirsiniz. Dediğim gibi ilkinin ne kadar düzgün yerleştirildiği önemli, gerisi kolay, bant, köprü, yerleştir ve 9 modül için tekrar tekrar yapıyorsunuz bunu, adaptörünü de yine köprü konnektörlerinden birine takıyorsunuz ve yaklaşık yarım saatte bitiyor işiniz.
Uygulamaya bağlama tarafına geldiğimizde Android veyahut iOS bir telefon, tablet, Nanoleaf uygulamasından aygıt ekle deyip Canvas’ı seçiyorsunuz ve üç seçenek çıkıyor. QR koduyla ki kutudaki dökümanlarda var, NFC ile eşlemeyle, ki bu Aurora’da olmayan bir kolaylık, kontrol ünitesine telefonu dokundurmanız yetiyor, son seçenek olarak da eşleşme kodunu elle giriyorsunuz. Android veya iOS olsun, NFC ile yaptığımda çoğu zaman kurulumu tamamlayamadım ama QR kod ile her defasında eşleşme sağladım.
Ana ekranda önce açma kapama ve ışık şiddeti ayarını görüyorsunuz. Altında sekmeler halinde basit, renk, ritim ve interaktif şeklinde renk temaları var. Basitte gözü yormayan, günlük renkler, renkli sekmesinde de mesela şömine ateşi teması, kuzey ışıkları, orman, romantik gibi varsayılan renk temaları bulunuyor. Ritim sekmesindekiler Canvas’ın üzerindeki mikrofondan faydalanarak sese, müziğe göre hareket ediyorlar, müzik dinlemeyi seven biri olarak en çok bu özelliğini seviyorum, Aurora’ya bunun için ritim eklentisini takmanız gerekiyordu, Canvas’ın üzerinde, entegre.
Diyelim bu temalardan hiçbiri hoşunuza gitmedi veya kendi ortamınıza göre bir şey ayarlamak istiyorsunuz. Tek başına bir renk veyahut sahne, ritim sahnesi oluşturabilirsiniz. Paletler var, hoşunuza gideni seçin, sonra karşınıza kurulumunuz çıkıyor, şu modül şu renk, bu renk olsun diyorsunuz, kaydedip kontrolcüye yolluyorsunuz. Ben bunlarla hiç uğraşmadım açıkçası çünkü keşfet kısmında topluluğun, kullanıcıların hazırladığı hazır sahneler var, misal veriyorum Netflix başlıklı bir tane var, paneller kırmızı yanıyor, dalgalanıyor gibi gibi.
Aurora’da olmayan bir özelliği daha var, o da panellerin dokunmatik olması. Kağıt üstünde de, pratikte de bana gereksiz gelmişti ki hala öyle düşünüyorum. Renk temasına göre dokunduğunuz panelin rengi değişiyor veyahut ses çubukları efektini seçtiğiniz, hareketin hangi panelden başlayabileceğini seçebiliyorsunuz, havai fişek efektini seçtiniz, dokunduğunuz panelde havai fişek patlıyor, damla efekti seçtiniz, suya düşen bir damlanın efektini oluşturuyor gibi gibi. Dokunmatik tahmin ettiğimden çok daha hassas ve basınca duyarlılığı da yüksek, ne kadar bastırırsanız o kadar parlıyor mesela.
Oyunlar da var, whac-a-mole, şu deliklerden çıkan köstebekleri vurma oyunu, parlayana vuruyorsunuz, oynuyorsunuz, sakin davranmakta fayda var gerçi. Kontrol anlamında mesela herhangi bir panele çift dokundunuz kapanıyor Canvas, yukarı kaydırıyorsunuz parlaklık artıyor, aşağı kaydırıyorsunuz azalıyor, sola kaydır, sağa kaydır efektler arasında gez gibi gibi ve bunları özelleştirmek mümkün.
Panellerin tanesi 44 lumen üretiyor, Aurora’nın tanesi 100 lumendi. Aurora’ya göre yeni bir özellik katmışlar, ışık şiddetini ortam ışığına göre kendi belirliyor, bu çok iyi olmuş, isabetli çalışıyor gördüğüm kadarıyla. 1200K-6500K aralığında renk sıcaklığı destekli. Panel başına 0.3 ila 1W arası, maksimum olarak da 4.4W tükettiği söylenmiş.
Bir kontrolcü 500 modüle kadar destekli, yani ekstra modüller alarak bu kurulumu büyütmek, bir duvarı tamamen bunlarla sarmak mümkün, gerçi her 25 modül için bir adaptöre de ihtiyacınız oluyor. 25 bin saat de ömür biçilmiş, hemen hemen ömürlük. Her gün 10 saat kullanmayabilirsiniz sonuçta ama açsanız yaklaşık 7 sene ediyor, 25 bin saat çalıştıktan sonra da küt diye bozulacak değil, ömrünü ikiye üçe katlayabilir.
Apple Homekit ürünü, Google Asistan da destekli. Akıllı ev aygıtı olarak eklediniz diyelim ve sesle aç, kapa, şu renk yap, ışığı %50’ye getir gibi gibi komutlar verebiliyorsunuz, hemen deneyelim.
Nanoleaf Canvas. Bu videonun çekildiği tarih itibarıyla fiyatı 200 Euro. Aurora, Apple Store’da satılıyor, Canvas da gelecektir, gelmese bile ülkemizde bu ürünü satanlar, satıcılar var. Yapısı itibarıyla Canvas’ı ben Aurora kadar sevemedim ama nedir, ritim için ekstra modül alma zorunluluğunu kaldırmışlar, bu güzel işte. Dokunmatik meselesi eğer panellerden biri ulaşılabilir bir yerdeyse kontrolü kolaylaştırmış, telefona da gerek kalmıyor veya elimde gördüğünüz, Aurora’yı kontrol etmek için kullandığım yine Nanoleaf’in bu pahalı kontrolcüsüne de ihtiyacınız kalmıyor.
Özetle, Nanoleaf ürünleri alanlarında sayılı ve rekabet ortamı olmadığı için fiyatlarıyla kesinlikle lüks ürünler ama nedir, ben severek kullanıyorum, oyuncu ortamıma, salonuma çok farklı bir hava katıyorlar, her gören mutlaka soruyor, çekim ortamımda da bulunduğundan hakkında bir sürü soru alıyorum, inceleme videolarım sonrasında da kullanan bir sürü dostumuz da oldu. Özetle, Canvas’ı Aurora kadar beğenmedim lakin bu lüks görsel şölen rakipsiz ve ortamımda hep bulunduracağım bir şey olacak.