Alternatif enerji kaynaklarının en popüleri olan güneş enerjisi, yakın gelecekte çok daha hızlı bir şekilde yaygınlaşabilir. Yapılan bir araştırmanın sonuçlarına baktığımda, özellikle son 4 yılda, güneş enerjisi için gerekli altyapı maliyetlerinde ciddi bir ucuzlama söz konusu olduğunu gördüm.
Amerika'da yapılan araştırmadaki en ilginç detay, 2008 yılında bina çatısına kurulacak güneş enerjisi sisteminin watt başına maliyeti 8 dolar civarında seyrederken, bugün bu maliyetin 4 dolara kadar düşmüş olması ve bu yöndeki eğilimini sürdürmesi.
2012 yılına kadar geçen süre zarfında maliyetlerdeki düşüşün temel sebebi, güneş enerjisi sistemlerinin temel bileşeni olan fotovoltaik panellerdeki ucuzlamaydı. Teknolojideki ilerleme ve Çinli üreticilerin maliyet avantajıyla bu işe girmesi, fiyat düşüşünde anahtar rolü oynadı.
Fotovoltaik panellerin ucuzlaması elbette çok önemliydi ancak güneş enerjisini daha popüler kılacak gelişmeler silsilesi sadece bununla sınırlı değil. Araştırma raporuna göre, güneş enerjisi sistemlerinin maliyetindeki denge, tasarım ile birlikte mühendislik, işçilik ve finansman tarafındaki kademeli gelişim ile birlikte her geçen gün daha avantajlı hale geliyor.
2008-2012 yılları arasında güneş enerjisi sistemi kurmanın maliyeti %39 oranında düşüş gösterirken, bu oranın %86'lık kısmı fotovoltaik panellerdeki ucuzlamadan elde edildi. 2013-2017 yılları içinse, güneş enerjisi sistemi kurma maliyetlerinde %33 azalma beklenirken, ilginç bir şekilde bunun sadece %6'lık kısmı modül fiyatlarındaki düşüşten gelecek.
Büyük resme baktığımızda, güneş modülleri her geçen gün daha verimli hale geliyor. Teknoloji tarafındaki verimliliğin artması, fiyatların düşeceği sonucunu her zaman için doğurmayabilir ancak verimliliğin artması, aynı miktarda enerjinin daha küçük paneller ile elde edilmesini sağlayacağından ilk etaptaki yatırım maliyeti, bu sayede daha düşük olabilir.
Güneş enerjisi sistemleri üreten firmaları için artan rekabet, sistem maliyetlerinin aşağı düşürecek bir başka önemli parametreyi oluşturuyor. Sistemin tamamına ek olarak, içerisinde yer alan bileşenlerin tedarikçisi olan firmalar için de fiyat avantajı kritik rol oynuyor. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, Çinli üreticilerin bu alandaki yatırımları, fiyat konusunu öne çıkartıyor.
Ölçek ekonomisi, güneş enerjisi tarafında bir diğer önemli kalem. Bu pazarın önemli oyuncuları, sadece bir süre öncesine kadar görece küçük şirketlerdi ve bu durum doğası gereği fiyatları yukarıda tutuyordu. Ancal SolarCity gibi büyük firmaların bu alanda güçlenmesi, örneğin çatı tipi komple sistemlerin kurulum maliyetlerinde belirgin fiyat avantajlarına zemin hazırlıyor.
Yapılan tahminlere göre, 2017 yılında güneş enerjisi sistem kurulumlarının watt başına düşen maliyeti 3 dolar civarında seyredecek. Bu teknolojinin önündeki en büyük engel, doğru kullanım senaryosu çerçevesinde uzun vadeli kazanımlar vaad etse de, kısa vadede hala ciddi bir yatırıma gereksinim duyuyor olması. Ciddi diyoruz çünkü, düşen maliyetler hala bireysel kullanım ve küçük ölçekli işletmeler için birinci aşama yatırım bütçesini cazip göstermiyor.
En nihayetinde yeşil enerjiyi konuştuğumuza göre, bu aşamada devletlerin, hem finansman hem de vergi muafiyeti gibi konularda cazip teklifler sunmasını gerektiriyor. Örneğin Amerika'daki toplam enerjinin sadece 0.4'ü güneş enerjisi sistemlerinden geliyor. Bu oran her yıl artma eğiliminde olsa da, 2013 yılı için güneş enerhisinin kilowatt/saat'lik maliyeti 30 cent civarında hesaplanırken, bu değer ulusal enerji piyasasındaki 12 centlik ortalamanın oldukça üzerinde. Bu tabi ki genel ortalama, bazı noktalarda parite birbirine daha yakın da seyredebilir.
Peki ülkemizdeki durum ne seviyede ? Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın resmi verilerine göre, 2012 itibariyle toplam kurulu güneş kolektör alanı yaklaşık 18.640.000 m² iken, bu sistemlerden elde edilen TEP yani ton eşdeğer petrol karşılığı ısı enerjisi 768.000 olmuştur. Ayrıca üretilen ısı enerjisinin yine 2012 yılı için konutlardaki kullanım miktarı 500.000 TEP, sanayideki kullanım oranı ise 268.000 TEP olarak hesaplanmış görünüyor.
Güneş enerjisinin yaygınlaşabilmesi adına, 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynakları Kanunu'nu 29/12/2010 yılında revize eden bakanlık, Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023 için 3000 MW lisanslı fotovoltaik santral kurulumunu öngörüyor. Bugünün Türkiye'si için baktığımızda küçük enerji ihtiyaçlarının karşılanması ve araştırma amaçlı kullanım senaryoları çerçevesinde kurulmuş olan fotovoltaik sistemleri, 3.5 MW güce ulaşmış durumda.
1 Kişi Okuyor (0 Üye, 1 Misafir) 1 Masaüstü
GENEL İSTATİSTİKLER
17408 kez okundu.
25 kişi, toplam 28 yorum yazdı.
HABERİN ETİKETLERİ
Alternatif Enerji, erdi özüağ ve