İnce Satırlar
Liste Modu
Döşeme Modu
Sade Döşeme Modu
Blog Modu
Herkese merhaba arkadaşlar ben Erdi Özüağ, yeni bir inceleme videosuyla karşınızdayım. P ve Mate serisi telefonlarıyla üst segmente oynayan Huawei, Honor markasıyla ise fiyatı uygun, gençlerin erişebileceği telefonlar sunmaya devam ediyor. Ailenin en yeni üyesi olan Honor 8, gerek tasarımı, gerekse de özellikleriyle önemsediğim bir telefon, hadi gelin detaylarına yakından bakalım.
5.2-inç boyutunda Full HD IPS Neo ekrana sahip olan telefon, Huawei'in kendi çözümü olan Kirin 950 işlemcisinden güç alıyor. Hem 3GB hem de 4GB RAM seçeneklerinin sunulduğu telefon, modeline göre 32GB veya 64GB depolama kapasitesi sunarken, microSD hafıza kartı desteği de devam ediyor. Önde 8MP çözünürlüğünde kameraya sahip olan Honor 8, arkada ise her ikis de 12MP çözünürlüğünde olan ancak biri renkli diğeri ise siyah beyaz kayıt yapan çift kamera kurulumuna sahip. 3000mAh kapasiteli pilden güç alan Honor 8, Android 6.0 üzerinde EMUI arayüzünün 4.1 sürümüyle çalışıyor.
Tasarım detaylarına geçmeden önce Honor 8 ve P9 modelleri arasındaki teknik farktan bahsetmek istiyorum. Huawei'in amiral gemi telefonu olarak P9 modeli, şirketin en güncel işlemci tasarımı olan Kirin 955 ile gelirken, Honor 8 ise, videosunu sitemizde bulabileceğiniz Mate 8 modeli gibi Kirin 950 ile geliyor. Yalnız burada ilginç bir durum söz konusu. P9'un Kirin 955 işlemcisinde Cortex-A72 çekirdeleri 2.5GHz hızında çalışırken, Kirin 950'de ise 2.3GHz'de görev yapıyorlar. Cortex-A53 çekirdeklerinde ise fark yok, her iki platformda da çalışma hızı 1.8GHz. Buna ek olarak grafik işlemci konfigürasyonları da aynı, her iki işlemci de ARM'ın Mali-T880MP4 GPU'sunu 900MHz'de kullanıyor.
İlginç olansa Honor 8'deki Kirin 950'nin, DDR4 bellek, P9'daki Kirin 955'in ise DDR3 bellek ile çalışması. DDR4 belleklerin iki avantajı var, birincisi daha yüksek bantgenişliği ikincisi ise daha iyi enerji verimliliği. Huawei'in önümüze getirdiği tabloda bantgenişliği öncelik arz etmiyor çünkü Mali-T880MP4 GPU'su DDR3 bellekle darboğaz yaşayacak kadar güçlü bir tasarım değil. Verimlilik konusunu yorumlayabilmem ise çok kolay değil, kaldı ki, her iki platform da TSMC'nin 16nm üretim geometrisini kullanıyor lakin P9'daki Kirin 955'in FinFET Plus ile daha olgun bir süreçten geçmesi, transistör seviyesinde akım kaçaklarına daha iyi müdahele ve watt başına performansta bir miktar avantaj sağlayacaktır. Ancak P9'daki Kirin 955'in DDR4 ve biraz daha güçlü GPU ile gelmemesi, hangi nedenle alınmış bir karar, sanki yöneticilerin üzerine düşünmesi ve sorgulaması gerek.
Tasarımla devam edelim isterseniz. Honor 8 sandviç olarak tanımladığımız, ön ve arkada aynı materyal, taşıyıcı iskelette ise farklı materyal kullanıyor. Kısacaıs cihazın önü ve arkası camdan oluşurken, etrafını saran çerçeve ise metal. Telefonda en çok sevdiğim detay, yuvarlatılmış köşelere ek olarak hem ön hem de erkadaki camın 2.5 boyutlu olması sayesinde telefonun ele iyi oturması. Evet bu tasarım çizgisi, telefonu kayganlaştırarak farklı zeminlerde düşme riski oluşturmuş ama gerçekten tutuşu güzel ve özellikle arkadan görünümünü oldukça başarılı kılmış.
Ancak aynı şeyi ne yazık ki ön tasarım için söylemeyeceğim. Parmakizi okuyucusu arkada olan, herhangi bir kapasitif butona sahip olmayan bir telefon için alt ve üst çerçeve kalınları biraz fazla kalmış gibi. Kenar çerçeveler rahatsızlık vermese de, alt ve üst böümler sanki biraz tıraşlanabilirmiş gibi geldi bana. Telefonun üst kısmında kızılötesi sensör dikkat çekerken, altta ise USB 2.0 hızında çalışan Tip-C konnektörü bulunuyor. Fiziksel kontrol butonlarının sağ tarafta toplandığı telefon, gerek sağ gerekse de sol elle, kolayca kontrol edilebiliyor.
Çift kamera sistemi, aynı P9'da olduğu gibi sol üst kısma konuçlanmış. Aslında mantıklı olan da bu en azından tasarım olarak çünkü Samsung benzeri bir yaklaşımla kamerayı orta kısımlara çekmek, dışa çıkıntıya sebebiyet verebilir, üstte olması ise en azından arka tarafataki ekran kısmından kaçınılması ve biraz yer evantajı yakalanmasını sağlıyor. Tabi aynı şey neden iPhone 7 Plus'da olmadı diyebilirsiniz, çünkü ekrandan kaçnılmış olsa bile sensör paketi büyük olduğunda yine ince bir sığmayabilir, Honor 8 ve P9 rakipleriyle kıyasldığımızda nispeten daha küçük sensör kullanıyorlar.
Huawei'in başarılı olduğu konulardan biri de parmakizi okuyucusu ki bu telefonda da parmakizi okuyucusu hem hızlı hem de isabetli çalışıyor. 7.4mm kalınlığında ve 153 gram ağırlığında olan Honor 8'in tutuş ergonomisi iyi, taşıması kolay. Tek ellek kullanıma da uygun olan cihaz, malzeme ve işçilik kalitesiyle de beğenimizi kazanmaya başarıyor.
Honor 8'in Full HD IPS Neo ekranı, ortalamanın üzerine çıkamıyor ne yazık ki. Beni en çok rahatsız eden husus, en yüksek parlaklığın yetersiz kalması oldu. Kapalı bir ortamda yaptığım testlerden edindiğim izlenim kadarıyla açık hava kullanımında, yani doğrudan güneş ışığı altında ekranı görmek düşünülenden zor olabilir. Her ne kadar geniş renk gamutu destekleniyor olsa bile, Apple'ın cihazlarından farklı olarak Android ekosisteminde bir renk yönetim sistemi olmadığından, ekranda renkler sadece daha doygun görünüyor. Bence ekran biraz daha iyi kalibre edilebilirmiş. Genel görüş açılarının fena olmadığı ekran, yazılım seviyesinde RGB desteği sunabilse ve biraz daha iyi kalibre edilseymiş, daha başarılı bir tablo ortaya çıkabilirmiş.
İşlemcinin detaylarından bahsetmiştim zaten. Kirin 950 ile Honor 8 kullanıcısını üzmeyecek bir performans ortaya koyuyor. Evet GPU tarafı oyun tutkunları için nispeten yavas kalacaktır özellikle Snapdragon 820'li cihazlara karşı ancak bu, onun yavaş bir telefon olduğu anlamına gelmiyor. Bu arada Smart, Ultra ve Performance gibi farklı kullanım modları da sunuluyor. Standart olarak gelen Smart modu performans ve güç tüketimi arasında denge güderken, asıl hız ise Performans modunda ortaya çıkıyor. Genel olarak Honor 8 hızlı bir telefon, keşke daha hızlı olsaymış diyeceğiniz bir pratik kullanım alanı göremiyorsunuz oyunları dışında.
Gelelim kameraya, aslına bakarsanız Honor 8'in kamera sistemi, P9 modeliyle hem aynı hem değil. Donanım olarak büyük oranda benzeştikleri ortada, çünkü her iki telefonda da Sony'nin 1 / 2.9-inç formatlı, 1.25 mikron piksellerden oluşan IMX 286 sensörlerini kullanıyor. Ancak fiyat/performans odaklı Honor 8 modelinde özel süreçlerden geçeren çok düşük verimlilikle üretilen Leica imzalı lens dizilimi ve yine Leica ile optimize edilen görüntü sinyal işlemci algoritması bulunmuyor. Geriye kalan çalışma mantığı ise aynı. Kamera sensörlerinden biri bayer filtresi ile renkli kaydederken, diğerinde ise filtre yok dolayısıyla siyah beyaz çekiyor ama daha fazla ışık oluyor. Sistemi monokrom sensörden gelen daha yüksek ışık bilgisi ve diğer sensörden gelen renk bilgisini birleştirerek görüntü oluşturuyor.
Denediğim kadarıyla kamera özellikle pozlamayı iyi ayarlıyor ve renk doğruluk başarımını yüksek düzeyde tutabiliyor, görüntülerdeki detay yüksek ve görüntünün galeride oluşum süresi de uzun değil. Sadece oto-fokus hızı bence biraz daha iyi olabilir çünkü Huawei'in rakipleri gerçekten agresif atakarla ilerliyorlar. Video tarafında ise ne yazık ki 4K video eksikliği devam ediyor. Kamerada optik görüntü sabitleme özelliği olmasa da video için elektornik sabitlemenin de fayda sağladığını not düşmek isterim. Tüm bunlara ek olarak kameranın yazılım arayüzü fotoğraf üzerinde manipülasyona izin vererek örneğin arka kısmı bulanıklaştırmanıza da izin veriyor.
Yazılım tarafında Android 6.0 üzerinde Emotion UI arayüzü, IOS vari bir görsel deneyim sunuyor. Uygulama çekmecesinin olmadığı arayüzüde, uygulamalar ana ekranlara dağıtılırken, genel akıcılığın oldukça iyi düzeyde olduğunu söylemem gerekiyor. İleri seviyede özelleştirme içeren arayüz, Huawei'e has Google alternatifi uygulamalar ile geliyor. Kullanıcısına çok fazla ayar seçeneği sunan telefon, tek elle daha iyi kullanım için mini ekran modu, çift tıklamayla cihazı uyandırma, harf çizerek uygulama başlatma ve harekete duyarlı kontrol özellikleri gibi detaylarla geliyor. Arayüzün geneli ve internet tarayıcısı gibi uygulamaların oldukça hızlı çalıştığını söyleyebilirim arkadaşlar.
Kullandığım süre boyunca rahatsız edici bir ısınma problemi gözlememediğim telefonun dahili hoparlörü de ilk izlenim olarak makul performans gösteriyor gibi geldi bana ancak bu konuyu derinlemesine yorumlayabilmem için tabi ki detaylı testleri yapıyor olmam lazım. En çok merak edilen konulardan biri de pil performansı. Aslında gözlemlediğim kadarıyla Honor 8'in pil performansı P9 ile yakın seyreder gibi görünüyor, zaten donanımlar büyük oranda benzeşirken, bunu tahmin etmesi zor değil olmasa gerek. Tabi işlemciye binen yükle bağlantılı olarak bazı farkla olacaktır ama dramatik farkla çıkmayacaktır, gözlemlediğim kadarıyla makul kullanımda 1 günü çıkarma konusunda kullanıcısını üzmez gibi görünüyor Honor 8.
Gelelim fiyatlandırmaya, Honor markası her ne kadar Huawei'in fiyat / performans serisi olsa da, Amerika pazarı için 390 doları civarı olan başlangıç fiyatı bence biraz yüksek kalıyor, zira aynı fiyata evet çift kamerası olmayan ancak Snapdragon 820 ve gelişmiş ses özellikleriyle gelen ZTE Axon 7 gibi modeller alınabiliyor. Evet bir diğer bakışı açısı ile çift kameralı telefonu iPhone 7 Plus'ın yarı fiyatına yorumu yapılabilir ancak gerçekçi olmak gerekirse fiyat bir miktar ayarlama ihtiyacı hissediyor. Evet arkadaşlar bu videomuzda Huawei Honor 8'e yakından bakmış olduk. Ben Erdi Özüağ, bir sonraki videoda görüşene kadar hoşçakalın ve kendinize çok iyi bakın.
