P9 ile üst seviye telefon pazarında kendini kanıtlayan ve Leica iş birliği ile üretilen çift kamerası ile fark yaratan Huawei, Mate 9 ile bu başarısını perçinleme peşinde.
Mate 9, P9 ile karşılaştırıldığında bir çok ilke sahip. Huawei’nin ilk Kirin 960 çipsetli telefonu olan Mate 9 aynı zamanda firmanın yeni arayüzüyle de geliyor.
Leica ile işbirliğinde geliştirilen 2. nesil çift kamera setiyle gelen Mate 9’da biri siyah beyaz 20MP diğeri RGB 12MP çözünürlüğe sahip 2 farklı kamera sensörü yer alıyor.
Mate 9’da bir tepe model telefonda beklenen her şey var. Köşelerde kavis yapan yekpare metal kasa, ön yüzde 2.5D cam kaplama, iyi kamera, parmak izi okuyucu ve hızlı bir işlemci.
Mate 9 tasarımsal olarak sınırların zorlandığı modellerden biri. Zira 5.9” lik dev ekran 5,5” ekranlı iPhone 7 Plus’dan daha kısa bir kasaya sığdırılabilmiş. İnce diyebileceğimiz 7.9mm’lik kasa aynı zamanda 4000mAh bataryaya da ev sahipliği yapıyor.
190 gram ağırlığı ise dengeli dağıtılmış. Mate 9’un ön yüzünde F1.9 lensli 8MP özçekim kamerası ve ışık, yakınlık sensörleri hariç herhangi bir tuş yer almıyor.
Sanal tuşların kullanıldığı telefonda güç butonu baş parmak hizasında sağ tarafa yerleştirilmişken ses açıp kapatma butonları da güç butonu üzerinde konumlandırılmış.
Telefonu uyandırmak için de kullanabildiğiniz kapasitif buton özelliği bulunan parmak izi okuyucu ise kamera altında arkada yer alıyor.
Bu kısım aynı zamanda parmak hareketlerini de takip edebiliyor ve parmağınızı yukarıdan aşağı kaydırdığınızda bildirim ekranının açılmasını veya sağa sola kaydırarak fotoğraflar arasında geçiş yapmayı sağlayabiliyorsunuz. P9’dan bu yana aktif olarak kullandığım oldukça işe yarar bir özellik.
Parmak izi okuma performansı ise piyasadakiler içinde en iyisi diyebilirim. P9 ve Mate 9’da parmak izinizin okunmadığı durumlarla gün içinde hiç karşılaşmamanız olası. Telefon parmak izinizi okuduğu anda ekranı uyandırarak kilit ekranını geçiyor. İşlem oldukça hızlı gerçekleşiyor.
3.5mm kulaklık çıkışının üst kısma yerleştirildiği telefonda aynı zamanda irda portuda yer alıyor ve evdeki uzaktan kumandalı cihazları telefon ile kontrol edebiliyorsunuz.
Alt kısımda ise solda mikrofon ızgarası sağda ana hoparlör ve Type-C usb portu yer alıyor.
Ana hoparlçr dedim zira alttaki hoparlör düşük ve orta frekansları verirker ahize kısmında kullanıcıya bakan hoparlör yüksek frekanstaki sesleri veriyor. Daha önce HTC 10’da gördüğümüze benzer bir yapı kullanılmış.
Hoparlör sesi oldukça yüksek ve kalitesi iyi. Sınıfındaki en iyileri demek zor ama kesinlikle memnun kalacağınızı söyleyebilirim. Kulaklık çıkışında ise özel bir şey yok. Açıkçası daha iyi olmasını beklerdim.
Çift SIM destekli olan Mate 9’da eğer tek SIM kullanırsanız slotlardan birine MicroSD kart takabiliyorsunuz. Böylece dahili 64GB alan yetersiz gelirse hafızayı genişletme seçeneği sunulmuş.
Bana sorarsanız Mate 9’un en ilginç yanı 5.9” lik ekranın Full HD çözünürlük sunması. Açıkçası günlük kullanımda büyük fark yaratmıyor ama ekranın 2K olmaması özellikle VR konusunda Mate 9’un rakiplerinden geri kalmasına neden oluyor.
IPS ekran canlı ve parlark renkler sunuyor. Gün ışığı altında da görülebilir kalmayı başarıyor fakat böylesi güzel bir telefonda keşke Amoled ekrana yer verilseydi diyoruz.
Mate 9’un sizi en meşgul edecek kısmı kamerası. Mate 9’un kamera konusunda bir dizi kendine has yeteneği var. İlk olarak 2 farklı sensöre sahibiz ve bunlardan biri safkan siyah beyaz bir sensör.
Pikselleri daha büyük olan ve 20MP çözünürlüğü ile Mate 9’a nazaran daha keskin görüntüler kayıt altına alabilen bu sensör sayesinde efekte ihtiyacı olmayan doğal siyah beyaz fotoğraflar çekebiliyorsunuz.
Bu sensör aynı zamanda geniş dinamil aralığı ile 12MP RGB sensöre de yardımcı oluyor. Resim çekileceği zaman ışık bilgisi ve dinamik aralık 2 sensörle işlenerek ortaya renk doygunluğu oldukça iyi fotoğraflar çıkıyor.
İki sensör ortak çalışarak aynı zamanda keskin dijital yakınlaştırma yapmanıza da yardımcı oluyor.
Bu özellikler yanında tabi ki alan derinliği hesabı ile oldukça etkileyici kareler kayıt altına almak da mümkün. Alan derinliği etkisinin fotoğraf çekildikten sonra tekrar değiştirilebiliyor oluşu da iPhone sahiplerinin şu anda sahip olmadıkları bir özellik.
Alan derinliği konusunda iPhone 7 Plus ile karşılaştırıldığında Mate 9’un avantaj ve dezavantajları mevcut. Avantajları olarak geniş açılı fotoğraflar alan derinliği uygulayabilmesi, iPhone’a göre işlemin çok daha hızlı gerçekleşmesi ve eğer alan derinliği etkisinden memnun kalmazsanız bu etkiyi sonradan tekrar düzenleyebilmek ve düşük ışıkta daha iyi performans göstermesi sayılabilir.
Eksiklik ise iyi ışık altında iPhone’un daha iyi dinamik aralık ve nesnenin arka plandan ayrılması konusunda daha iyi başarım sunuyor olması. iPhone 7 Plus ile çekilen fotoğraflar daha keskin duruyorlar.
Tabi bu fotoğraf söz konusu olduğunda geçerli Mate 9’un rakipsiz yanlarından biri de alan derinliği etkisini videolarda da uygulayabiliyor olması. Bu özelliği Mate 9’u çift kameralı telefonlarda emsalsiz yapıyor.
Evet videolarda alan etkisi kimi zaman fotoğraflardaki kadar başarılı olmuyor ve çözünürlük 720P ama kalite sosyal medyada paylaşmak için fazlasıyla yeterli.
Mate 9’un standart fotoğrafları hakkında yorum yapacak olursak cihaz mükemmel değil ama kullanıcısını fazlasıyla memnun edecektir. Özellikle düşük ışık performansının iyileştirilmesi gerekiyor.
Video konusunda ise OIS yeteneğine kavuşan ve 4K çözünürlükte video çekebilen Mate 9, iyi iş çıkartıyor. Özellikle odaklama hızı konusunda sorunsuz bir telefon.
Kamera arayüzü de olabildiğince pratik tasarlanmış. Eğer ayarları elle yapacağım derseniz pro modu yandan sürükleyerek açmanız yeterli. Kapattığınız anda da her şey tekrar otomatik moda geri dönüyor.
Ön kamerası ise fazlasıyla işinizi görebilecek yetenekte.
Ses kayıt konusunda da 4 yönlü mikrofon ile gürültü engelleme yetenekleri ve kayıt kalitesi geliştirilmiş.
Android 7.0 yüklü olarak gelen Mate 9, Huawei’nin tamamen yenilediği EMUI arayüzün 5.0 versiyonuyla geliyor. Yeni arayüz iOS havasından kurtularak Android temellerinde şekilleniyor ve kullanması eskiye nazaran çok daha keyifli.
Tabi ben uygulamalar için ayrı bir menü istemiyorum hepsi ana ekranda dizilsin derseniz eski şekle dönmeniz için ayarlar menüsünde bir seçenek yer alıyor.
Yeni arayüz işletim seviyesinde bir çok özelleştirme içeriyor. Bunlardan en önemlisi makine öğrenme ile sizi izleyerek ihtiyaçlarınıza yönelik sistem kullanımını optimize eden yapay zeka ve uzun süreler kullansanız da performansı düşmeyen yeni dosya sistemi.
Huawei, bu yeni özellikler sayesinde Android telefonlardaki zamanla yavaşlama sorununun önüne geçtiklerini iddia ediyor. Tabi telefonu en az 6 ay kullanıp analiz edecek vaktimiz olmadığı için şimdiden bir şey söylemek zor.
Fakat ayarlar menüsünün biraz daha revizyona ihtiyacı olduğunu söyleyebilirim. Şu haliyle bana biraz karmaşık geldi.
High Silicon Kirin 960, Huawei’nin kendi geliştirdiği işlemciler içinde en yenisi ve en hızlısı. Aslına bakarsanız şu anda piyasada bulunan en hızlı yonga.
4 adet Cortex A73’e 4 tane Cortex A53’ün eşlik ettiği yonga tek çekirdek performansıyla olmasa da çok çekirdek performansıyla Apple’ın A9’unu da geride bırakmayı başarıyor. Tabi uygulamaların büyük bir çoğunluğu için hala tek çekirdek performansının daha önemli olduğunu da belirtmeden geçmeyelim.
4GB bellek aynı anda 2 uygulamayı görüntüleme, uygulamalar arasında gezinme veya oyunlar için fazlasıyla yeterli.
Kirin 960 ile gelen Mali G71-MP8 aslen 2K için de yeterli bir GPU ilen Full HD altında her iş için fazlasıyla yeterli bir başarım sergiliyor.
Modern oyunları Mate 9 üzerinde takılma atlama olmadan oynayabiliyorsunuz. Isınma konusunda ise Mate 9’un genel olarak serin çalışan bir telefon olduğunu söyleyebiliriz.
Pil Mate 9’un en güçlü yanlarından biri. 5.9” ekranlı bir telefon için 5 saati aşan ekran açık kalma süresi, 1 saati aşan telefon görüşmesi ile 14-15 saat boyunca aktif görev yapabiliyor. Açıkçası iPhone 7 Plus artından pil konusunda en mennun kaldığım telefon oldu.
Huawei’nin yeni hızlı şarj teknolojisi de oldukça iyi iş görüyor. Kutusundan çıkan orijinal şarj aleti ile 30 dakikada %60’ın üzerinde pil doluluk oranına ulaştım.
Görüşme kalitesi gayet iyi ve Wifi, GPS çekim performansı gibi konularda da bir problemle karşılaşmadım.
Mate 9’un tek gördüğüm eksiği suya toza karşı dayanıklı olmaması. Bunu da Huawei’nin ülkemizde verdiği ekran kırılmasına karşı 1 kerelik değişim garantisi teleafi ediyor denebilir.
Eğer fotoğraf çekmeyi seviyor, pil süresi iyi giden, hızlı bir Andoid telefon arıyorsanız bence piyasadan alınabilecen en iyi telefonlardan biri Mate 9.