Herkese merhaba arkadaşlar ben Erdi Özüağ. Bu videomuzda, daha önce detaylı bir ön incelemesini yaptığımız hatta ayrı bir videoda kullandığı işlemcinin analizini dahi gerçekleştirdiğmiz LG G4'ün genel değerlendirmesini yapıyor, artı ve eksilerini masaya yatırıyoruz.
Teknik özelliklerle başlayalım isterseniz. LG G4, 5.5-inç büyüklüğünde ve 2560 x 1440 piksel çözünürlüğünde IPS ekrana sahip. Gorilla Glass 3 teknolojisiyle korunan ekranın arka kısmına doğru ilerlediğimizde, Qualcomm'un 6 çekirdekli Snapdragon 808 işlemcisi karşılıyor bizleri. 3GB RAM ve 32GB depolama kapasitesi sunan telefona, 128GB'a kadar microSD hafıza kartı takabilmek mümkün. Önde 8MP, arkada ise 16MP çözünürlüğünde kamerası bulunan LG G4, Android 5.1 işletim sistemiyle geliyor ve 3000mAh kapasiteli pilden güç alıyor.
Tasarım, bana kalırsa LG G4'ün en güçlü olduğu konuların başında geliyor çünkü gerçekten hazırlık sürecinde pek çok doğru kararın verildiği güçlü bir görünüm sergiliyor. En basit ifade ile LG G4'ün tasarımını G3 ve G Flex 2 modellerin karışımı olarak nitelendirebilirim. Yay biçimindeki gövde, G Flex 2'den farklı olarak telefona esneklik kazandırmak değil, olur yere düşerse ekranın tamamı yerine sadece kenarların yüzey ile temas etmesini sağlayarak mukavemeti arttırmak için düşünülmüş. Aynı zamanda dış bükey form faktör, büyük bir kasaya sahip olmasına rağmen, LG G4'ün avuç içerisine rahatça yerleşmesi ve konforlu bir deneyim sunmasını sağlıyor.
9.8mm kalınlığa ve 155 gramlık ağırlığa sahip olan LG G4, mobilitesi en yüksek akıllı telefon olmasa da, rakiplerinin düştüğü hatayı tekrarlamayarak, kullanıcıların bir telefonda görmeyi en fazla arzuladığı, çıkartılabilir arka kapak, değiştirilebilir pil ve microSD hafıza kartı gibi özellikleri koruyarak skor tahtasına kocaman bir artı puan kazandırıyor. Arka kapak için farklı seçenekler sunan LG, materyal olarak kullandığı orjinal deri ile rakibi Samsung'un deri görünümlü plasktik kasasından rol çalmanın bir adım ötesine geçmiş.
Üretim süreci 3 ayda tamamlanan dolayısıyla daha çok lüks ürünlerde kullanılan, bitkisel tanenler ile tabaklanmış özel deri ile LG, kullanıcılara tutumu daha yumuşak ve akıcı ama aynı zamanda dayanıklılığı daha yüksek deri kapak sağlarken, kapak üzerindeki dikiş ipliklerini de bu konuda dünyaca ünlü bir firma olan Alman Gütermann'dan ithal ederek kaliteye verdiği önemi bana kalırsa gözler önüne seriyor. Tabi arzu edenler için farklı renkte deri ve alternatif kapak seçenekleri de mevcut.
Endüstriyel tasarımda LG'nin imzası olarak gördüğüm buton yerleşimi de G2 ve G3 modellerinden alıştığımız yerinde. Kullanım ergonomisini arttırabilmek için ses butonlarını dokuklu bir yüzey ile destekleyen LG, güç butonunu ise olması gerekenden küçük tutmuş sanki. Açıkçası bu buton biraz daha büyük tutulup, bir parmakizi sensörü ile desteklenebilseymiş gerçekten yerinde bir adım olurmuş zira güvenlik konusu her geçen gün daha fazla önem arz ediyor ve sensörü nereye konumladıracağını bilemeyen üreticilere kıyasla, LG'nin tasarımı buna müsait görünüyor.
Gelelim LG G4'ün ekranına, çünkü gerçekten harika bir ekranı var ve bunun anlatılması gerekiyor. G3 modeliyle akıllı telefon dünyasında 2K akımını başlatan LG, G4'ün ekranını geliştirirken yeni teknolojilerden istifade etmiş. Önce şirketin açıkladığı teknik verilere bakalım isterseniz, G4'ün ekranı G3'e kıyasla %25 daha fazla parlaklık, %50 daha yüksek kontrast ve %56 daha iyi renk doğruluğu sunuyor. Yani aslında G3 modelinde kullanıcılarının serzenişte bulunduğu eksikler üzerine gidilmiş demek yanlış olmaz diye düşünüyorum. Daha çok sinema endüstrisinin kullandığı DCI renk alanının %98'ini karşılayabilen ekran, LG tarafında IPS Quantum Display olarak tanımlanıyor. Bu teknolojinin dikkat çeken farklarına baktığımızda ise, 2K çözünürlüklü ekranlar arasında ilk defa G4 ile birlikte LCD ve dokunmatik kontrol sensörü aynı katmanda bir araya getirilerek hem yeniden renk üretimi hem de dokunmatik hassasiyeti arttırılmış.
LG G4 zaten kullanmaya ilk başladığınızda bu gelişimi hızlı bir şekilde kullanıcısına hissettirmeyi başarıyor. Ekranın parlaklık seviyesindeki artış ise paneldeki sıvı kristallerin yapısındaki değişiklikten geliyor. P tipi sıvı kristaller yerine N tipi kristallere geçen LG, geleneksel LCD'lerde kullanıan yatay elektrodlar yerine dikey olarak pozisyonlandırılmış elektrodlar kulalnarak ışığı daha az engelleyen daha büyük bir elektrik alanı oluşturmayı başarmış. Bu sayede aynı güç tüketim seviyesinde daha fazla parlaklık ya da daha düşük güç tüketim seviyesinde aynı parlaklık seviyesini yakalamak mümkün kılınmış. AMOLED ekranların siyah konusundaki avantajına karşılık ise LG, ultraviyole ışık ile aktive olan özel bir fotokimyasal kullanarak daha derin siyah oluşmasını sağlamış gibi görünüyor.
Televizyonlarda kullanılan Quantum Dot teknolojisi ile kıyasladığımızda ise Quantum Display de sadece Mavi yerine Mavi ve Beyaz LED'ler kullanılırken, tüp ya da film katmanı yerine kimyasal bileşim tarafında potasyum ve nitrojen tercih ediliyor. LG G4, rakiplerinden farklı olarak 8 değil 6 çekirdekli olan Snapdragon 808 işlemcisini kullanıyor. 4 adet Cortex-A53 ve iki adet Cortex-A57 çekirdeğinden oluşan Snapdragon 808 kağıt üzerinde Snapdragon 810'dan geri gibi görünse de, thermal throttling ısınmaya bağlı performans kaybı sorunuyla mücadele eden Snapdragon 810'a kıyasla, en yüksek frekans seviyesini daha uzun süre koruyabildiği için çoğu genelde çift çekirdek desteği sunan mobil uygulamalarda, kısa süre içerisinde frekansını önce 1.5GHz altına sonra da 1GHz düzeyine kadar düşüren Snapdragon 810 karşısında rekabetçi olmayı hatta kimi zamanda önde yer almayı başarabiliyor.
Açıkçası işlemcinin çekirdek performansından ziyade GPU performansı daha fazla önem arz ediyor. Snapdragon 808'in beraberinde getirdiği Adreno 418 grafik işlem birimi, bu telefonun hakkı olan grafik performansını sunmakta zorlanıyor malesef. Evet pek çok modern oyunu sorunsuzca oynuyorsunuz ama telefonun güçlü karakteristiği çerçevesinde, aynı fiyat bandında yer alan diğer telefonlara karşı GPU'nun nefesi daha çabuk kesiliyor malesef. Üstelik Snapdragon 810'dan farklı olarak DDR4 yerine DDR3 bellek kullanan Snapdragon 808, GPU için daha az bantgenişliği aloke edebildiğinden bu da bir handikap yaratmıyor değil.
Bu kadar detay sonrasında şimdi isterseniz telefonu çalıştıralım ve yazılım seviyesinde getirdiği yenilik ve geliştirmelere yakından bakalım. Daha önce LG G3 ya da son güncellemelere sahip G2 kullanmış herhangi bir kullanıcının yabancılık çekmeyeceği arayüzde, tasarım ve donanım seviyesindeki kadar olmasa da bazı önemli güncellemeler söz konusu. Android 5.1 işletim sisteminin kozmetik yenilikleri ve sistem kaynakları kullanımınıdaki avantajlarını beraberinde getiren LG G4, UX 4.0 arayüzü çerçeevsinde kullanıcılara gerek tema gerekse de ana ekran özellikleri çerçevesinde telefonu kişiselleştirme imkanı tanıyor. Daha hızlı ve verimli kullanım için hafifleştirilen arayüzün genel olarak hızlı çalıştığı telefonda LG'nin farklılaştığı en büyük özelleştirme ekranı soldan sağa çektiğinizde ortaya çıkan Smart Bulletin. Adımsayardan müzik uygulamasına kadar ihtiyaç duıyduğunuz tüm bilgileri bu ekran üzerinde takip edebiliyorsunuz. İlk defa G3'te gördüğümüz Smart Notice özelliği sizi hem telefonun özellikleri konusunda uyarabiliyor hem de yağmur beklentisi var, yanına şemsiye almayı unutma tavsiyesinde bulunabiliyor.
LG'nin yıllardır geliştirdiği Quick Memo plus özelliği de arayüzdeki yerini koruyor. Bu sayede hızlı notlar ve ekran görüntüsü almak mümkün. Ekran büyük olunca birden fazla uygulamayı çalıştırma isteği de daha fazla oluyor. Çift pencere özelliği sayesinde, yüksek performanslı donanımdan gelen güç ile akıcı bir şekilde aynı ekranda iki farklı uygulamayı çalıştırabiliyor, ayrıca Qslide uyumlu uygulamaları da istediğiniz boyutta ölçeklendirerek kullanabiliyorsunuz. LG G4'ün temel özelliklerine baktığımızda, telefon menüsünün de arayüz tasarımından nasibini aldığını görüyoruz. Buradaki ilginç özellik ise en çok görüşme yapılan kişilere farklı zil tonlarının atanabiliyor olması.
G4'ün sunduğu konuşma kalitesi oldukça iyi. Üzerindeki mikrofon yardımıyla gürültülü ortamlarda dahi sesiniz net bir şekilde karşı tarafa ulaşırken, siz de karşı tarafı sorunsuzca dinleyebiliyorsunuz. Mesajlar uygulamasında ise en önemli özellik, klavyenin verimli çalışabilmesi. LG'nin klavyesinde beğendiğim özellik ise G3'ten bu yana yüksekliğinin ayarlanabilmesi. Bu sayede arzu ederseniz sanal klavyenin buton büyüklüğünü ayarlayarak daha rahat bir kullanım elde edebiliyorsunuz. LG G4'ün galeri uygulaması gerçekten çok hızlı çalışıyor. Çektiğiniz görüntüleri tarihe ve konuma göre sınıflandıran galeri uygulaması çalışma performansı olarak sınıfındaki en iyiler arasında.
Aynı şeyleri müzik uygulaması için de söyleyebilirim. Keyifli bir görselliğe sahip olan uygulamada, sahip olduğu medya dosyalarını kolayca yönetebiliyor, dinlemekte olduğunuz müzik üzerinde ön tanımlı ses profillerini hızlı bir şekilde tayin edebiliyorsunuz. FLAC desteğinin olması da yine önemli bir detay. LG G4'ün üzerindeki hoparlörün ses çıkış gücü ve kalitesi de son derece iyi olduğundan, G4 müzik konusunda keyifli dakikaların garantisini veriyor adeta. Tek eksiği ise FM Radyo desteğinin olmaması. Video dosyaları için de fotoğraflar gibi galeri uygulamasını kullanıyorsunuz.. Sunulan seçenekler kapsamında telefon kilit ekranındayken bile arka tarafta video oynamaya devam edebiliyor .
Bu ne avantaj sağlıyor, bazen sadece müziğini dinlemek için video oynattığımız olabiliyor işte o vakit, ekran pilden yemesin diye kapatarak arka tarafta videoya devam edebiliyorsunuz. Oynatıcının format desteği ile oldukça iyi, yaygın olarak kullanılan hemen hemen büyük ses ve görüntü formatlarıyla uyumlu çalışabiliyor. İnternet performansı, bu seviye bir akıllı telefonda tartışmaya açık olmayan bir konu. LG G4 te bu beklentinin farkında ve sizi hayal kırıklığıa uğramıyor. Gerek çok sayıda sekmenin açık olduğu tarayıcının genel performans, gerekse de sayfa yükleme performansı gibi konularda oldukça hızlı olan telefon, bilgisayar deneyimine yakın bir başarım ortaya koyabiliyor.
Gelelim kamera arayüzüne ama önce isterseniz bu arayüzün hizmet ettiği donanımı hatırlayalım. LG G4'te, Sony'nin Exmor RS sınıfı IMX 234 kamera sensörü bulunuyor. 1/2.6-inç büyüklüğünde olan bu sensör, 1.12 mikron büyüklüğündeki piksellerden oluşuyor. F/1.8 diyafram değerine sahip olan kamera, daha stabil görüntülerin çekilebilmesi için OIS 2.0 teknolojisiyle geliyor. Optik görüntü sabitleme için LG G4'te geleneksel OIS çözümlerine kıyasla sadece X ve Y değil üçüncü Z ekseni de eklenerek titreşimlerin görüntüyü etkileme ihtimali en aza indirilmek istenmiş. Telefonun önünde ise Toshiba üretimi 1 / 4-inç büyüklüğünde sensör kullanılıyor. 8 MP çözünürlüğündeki sensörde 1.12 mikron büyüklüğünde pikseller kullanılıyor. Ön kamera için güçlü bir altyapı sunan bu sensör, teknik olarak 1080p'de 60 kare/saniye video çekebilecek düzeyde. LG G4'ün kamerasını farklı özelliklerden biri de renk spektrum sensörü. Eldeki bilgiler çerçevesinde muhtemelen Hamamatsu firması tarafından geliştirilen bu sensörün temel görevi, görüntüsü çekilecek sahnedeki ortam ışığı ve objeye çarpıp geri dönen infrared ışığının RGB değerlerini analiz ederek, ideal beyaz dengesi ayarını yapıp renk hassasiyetini geliştirerek insan gözünün gördüğü resmi birebir yansıtabilmek.
LG G4'ün kamera arayüzü şu ana kadar bir akıllı telefonda gördüğümüz en gelişmiş oırtamı sağlıyor. Basit, temel ve profesyonel olarak sınıflandırabileceğim üç farklıo moda sahip kamera arayüzünde, basit mod ile ekran üzerinde sadece çekmek istediğimiz sahneye konsantre olup hızlı bir şekilde kayıt alabilirken, temel mod, herhangi bir akıllı telefon kamera arayüzündekine benzer kontrol seçeneklerini ekrana getiriyor. G4'ün ayrıştığı nokta ise manuel ya da aslıda doğru ifade ile profesyonel mod. Bu seçenekte, ISO hassasiyetini, enstatane hızını, diyafram açıklığını, manuel fokus ve pozlama değerinbi ayarlayabiliyorsunuz.Eğer arzu ederseniz, bunların hiç birisiyle uğraşmadan ses kısma butonuna arka arkaya iki kere basarak fotoğraf çekebilirsiniz ancak bu işlemin biraz uzun sürdüğünü belirtmek isterim.
Gelelim fotoğraf kalitesine, LG G4 muhtemelen şu ana gördüğümüz en iyi görüntülere imza atıyor. Özellikle iyi ışık koşullarında çektiğiniz fotoğraflar gerçekten muazzam. Android ekosistemindeki en büyük rakibi olan Galaxy S6 serisine kıyasla görüntü kalitesi tarafındaki avantajını netleme performansı ve görüntünün depolama birimine kayıt süresi taraflarında ise kaybediyor LG G4. Bu noktada Galaxy S6 ailesinin daha hızlı işlemcisi ve daha hızlı depolama biriminin etkisini göz ardı edemeyiz. Açıkçası örnekleri görmektesiniz. Hemen her ışık koşulunda LG G4 kullanıcısını fazlasıyla mutle ediyor ve görüntü sabitleme özelliği de oldukça iyi çalışıyor. Videonun ses kaliesi de menunniyet verici. Ön kameranın sunduğu özçekim performansı da hayli başarılı. Kısacası söz konusu kamera olduğunda LG G4, yerini sağlama alıyor. Özellikle G3 ile kıyasladığımızda LG'nin kamera konusunda ciddi mesai harcadığını söyleyebilirim, az rekabetçi bir mirası liderlik iddiasına taşıyarak.
Gelelim sentetik testlere. İşlemci kısmında da ifade ettiğim gibi G4'ün sahip olduğu Snapdragon 808 işlemcisi, genel olarak başarılı bir performans sunuyor. Snapdragon 810 ile çoğu zaman yakın sonuçlar ortaya koyan telefonun, bu tarftaki zayıf halkası malesef grafik işlem birimi. Şu aşamada LG G4 donanım olarak herhangi bir zorluk yaşamıyor lakin aynı fiyat grubu içerisinde daha düçlü donanıma sahip seçenekler, kriter teknik özellikler olduğunda LG G4'ü zorlayan unsur oluyor, bugün için olmasa da geleceğe dönük olarak.
Sentetik testler bir değerlendirme unsuru ama tek başına bir telefonun karnesini verirken ana argüman olacak doğru unsur değil zira güçlü donanım kötü yazılım opotimizasyonu veya hantal bir arayüz ile geldiğinde istenmeyen sonuçlar da ortaya çıkabiliyor ya da Apple'ın çift çekirdekli platform ile yapabildiklerini düşündüğümüzde optimizasyonuın önemi daha fazla kendisini belli ediyor. Oyunlara geçelim isterseniz. Modern oyunlar akıcı bir şekilde çalışıyor. Bazı oyunlarda Galaxy S6 ailesinin rahatlığını tam olarak hissedemiyorsunuz belki ama G4 genel olarak beklentilerini karşılayan bir başarım ortaya koyabiliyor.
Peki cihaz ısınıyor mu ? Açıkçası yoğun yük altında cihazı zorladığımda dahi rahatsız edici boyutlarda ısınmadığını gözlemledim. Hele ki Snapdragon 810'lu cihazlar ile kıyasladığımızda, hissedilir şekilde daha az ısındığını ifade edebilirim. Pil performansına geçecek olursam eğer, farklı kriterlerde ulaştığım süreleri görmekteseniz. Fiziksel olarak rakiplerinden daha büyük pile sahip olan LG G4, buna rağmen özellikle Galaxy S6'nın gerisinde kalıyor.
Kuşkusuz 14nm işlemci ve DDR4 bellek gibi daha fazla verimlilik sağlayan donanımsal unsurlar ve pek tabi ki G4'ün daha büyük ekranı rakibine göre özellikle ekran açık kalma süresinde dezavantaj yaratıyor ama en nihayetinde tam şarj ile 1,5 gün civarında kullanım mümkün kılınıyor, değişen senaryolara bağlı olarak. LG G4, Qualcomm'un Quick Charge 2.0 teknolojisini de destekliyor. Sizler için yaptığım ölçümlerde 30d akikalık şardaj pilin %38'i, 60 dakikalık şarjda %73'ü ve 95 dakikalık şarjda %100'ün dolduğunu gözlemedim.
Diğer özelliklere de hızlıca bir göz a talım. Telefonun görüşme kalitesi oldukça iyi. Üzerindeki mikrofonlar güzel iş çıkarıyor. GPS performansı da bu segmentte beklediğimiz düzeyde. Hızlı konum tespiti ve adres tarif alabiliyorsunuz. Kulaklık için ses çıkış gücü oldukça iyi, üzerindeki hoparlör de film ve müzikler için iyi olmakla birlikte, hoparlörden konuşmak isterseniz biraz düşük kalıyor belki bir sonraki yazılım güncellemesinde arttırılabilir. Toparlıycak olursam eğer, LG G4'ün güçlü olduğu yanları ele çok iyi oturan güçlü tasarımı ve işçilik kalitesi. Deri kapak önemli ama onun dışındaki alterntaiflerde malzeme kalitesi rakiplerinin gerisinde kalıyor.
Ancak diğer taraftan LG G4 kapağın çıkabilmesi, pilin değiştirilmebilmesi ve SD kart desteğine olanak tanıyan bu sınıftaki nadir telefonlardan biri olarak avantajlı durumda. Yazılımı genel olarak başarılı, genel kullanıcı deneyimi en iyi olmasa bile oldukça iyi ve Snapdragon 808 çok yoğun grafik uygulamaları haricinde çoğu zaman Snapdragon 810 kadar da hızlı. Kameranın fotoğrafta görüntü kalitesi çok iyi, videosu fotoğraf kadar olmasa da iyi, ama kamerayı destekleyen netleme ve kayıt hızı konusunda bazı rakiplerinin gerisinde. Pil ömrü olarak ta, batarya büyüklüğünün hakkını tam olarak veremese de, sunduğu özelliklere kıyasla kullanıcısı için sorun yaratmıyor.
LG G4 heyecan verici bir teleon. Her özelliği ile en iyisini sunmuyor özellikle donanımsal bileşenler konusunda sıralamada zirveye yerleşemiyor belki ama kullanıcılarını hemen her ihtiyacına cevap verebilen güzel ve yetenekli bir telefon olarak alıcısını edeceğinin garantisini veriyor. Bir sonraki modelde LG, G4'ün mirası üzerine daha güçlü donanımlar serpiştirebilirse, işte o zaman kim bilir yeni bir lider ile tanışıyor oluruz. Ben Erdi Özüağ bir sonraki videopmuzda görüşenecek dek şimdilik hoçakalın kendinize çok iyi bakın.