Evet, ülkemizde satışı olmayan, kendi çabanızla yurtdışından getirebileceğiniz bir telefon LeEco Le 2 Pro. Açıkçası uzun zaman da bu ve bunun gibi telefonları ülkemizde göremeyiz gibi görünüyor ama biz bir şekilde temin ettik, bu videoda da en azından merağınızı gidermeye çalışacağım.
Bu tür fiyat/performans telefonlarında görmeye alışık olduğumuz üzere sade bir kutuyla geliyor, ilk etapta telefonun kendisi, yan haznede hızlı şarj aleti, hemen üstünde Type C uçlu, silikon ve dirayetli olduğu hissi veren kablo, 12V ve tam tamına 3 amper gücünde şarj adaptörü ve Type C’den 3.5mm jack dönüştürücüyü görüyoruz. Şarj adaptörü şu ana kadar gördüğüm en güçlü şarj adaptörü, performansına da değiniriz.
LeEco Le 2’nin altın, gümüş, gri ve pembe rengi seçenekleri var, elimizdeki de pembe versiyonu. Telefona alüminyum malzeme hakim ama öyle alüminyum deyip geçilesi bir malzeme de değil açıkçası, verdiği tok metal hissiyatı gayet hoş, içi dolu metal bir plaka tutuyormuşcasına bir hissiyat veriyor doğrusu, çok çok keyifli, gönül bu telefonu kılıfın içine tıkma diyor, gerçi telefonu istemsizce birkaç defa sert bir şekilde köşeli objelere vurdum, görünürde bir şey yok gibi. Sinyal aktarımı için üstte ve altta plastik şeritler bırakılmış, işçilik tarafındaki kaliteyi görmek adına önemli yerler ve açıkçası etkilendiğimi söylemem gerek, ayriyetten elmas kesimle parlatılan kenarları da hesaba katınca Çin’li dostlarımızın döktürdüğünü söylesem yeridir.
Arkada hayli çıkıntı yapan ama düz yüzeyde telefonu yalpalatmayan kamera modülü, yanında çift ton başarılı flaş, altında parlayan orta bir hızla çalışan parmakizi okuyucusu ve alt kısımda yine parlak bir logo var. Üstünde artık çoğu tepe model telefonlardan çıkarılan infrared, altında hoparlör ve mikrofon ızgaraları var, ortalarında da popüler USB formatlarından biri Type C portu konumlandırılmış. Infrared’e istediğiniz ürünün istediğiniz kumandasını tanıtmak mümkün, mesela ben odamı aydınlatan LED şeritlerin kumandasını tanıttım.
Hani nerede peki 3.5mm jack portu? Apple’ın yeni iPhone’da 3.5mm jack’ı kaldıracağı iddiası Çin’li üreticilerin çizgilerini değiştirme konusunda anında etkisini göstermiş ve LeEco Le 2 Pro’da jack kaldırılmış, Type C - 3.5mm jack dönüştürücüsü kullanmanız gerekiyor ki hem pratik değil hem de daha doğru düzgün Type C kulaklık yok, benim şahsen telefon tercihimi ciddi şekillendirecek bir durum.
15cm boy, 7.4cm en ve 0.75cm kalınlığındaki telefonu tek elle kullanmak çok zorlamıyor diyebilirim, 153 gramlık telefonun %74’lük bir ekran kasa oranı var. Telefonu dipten tutarsanız eğer ekranın %70’ine erişebiliyorsunuz, parmaklarınızla arkasından tuttuğunuzda telefona hakimsiniz ama tabii orada da telefonun kayganlığı konusu devreye giriyor, açıkçası şahsi kullanımımda işaret parmağımı parmakizi okuyucuya dayayıp telefonu rahatlıkla destekleyebildim.
Toparlarsak eğer LeEco Le 2 Pro malzeme ve işçilik tarafında gerçekten çok başarılı, şeritlerin geçtiği tepe ve alt kısımlardaki hafif ton farkı da hoş bir detay olmuş, elmas kesim kenarlar da derken açıkçası kendilerinden pek haz etmediğim içten siyah şeritler bile gözüme şirin gözüktüler.
5.5 inçlik Full HD çözünürlükte IPS LCD ekran, 400ppi piksel yoğunluğuyla kağıt gibi bir ekran, önyüzün %74’ünü kaplıyor, pek yüksek bir yüzde değil açıkçası ama ufak bir görsel ilüzyonla şık bir kurtarış yapmışlar diyebilirim, içteki siyah şerit kenarlara, telefonun arkasına doğru uzatılmış, 2.5D ekranlara benziyor ama köşeli, şahsen şık durmuş.
Ekranın yeniden renk üretimi baştan söyleyeyim gayet iyi, renkler olması gerektiği gibi sergileniyor ve müteessir olacağınız herhangi bir deneyim yaşamıyorsunuz. Dizi-film izlerken, YouTube’dan video içerik tüketirken gayet keyifli, siyahlar da ideal kıvamda, yeterince derinler. Renk derinliği ve ayrımı olsun, bu konuda da gayet başarılı buldum açıkçası. Bakış açıları amiral gemileri gibi sıfır fark değil, ekstrem açıları gözlemleyince fark hissediyorsunuz ama lafı bile edilmez bence.
Tepki süresi ise ilginç bir şekilde yüksek, günlük kullanımda, menüde veya bir metin okurken sağ sol yaptığınızda hayaletlenmeyi hissediyorsunuz ama özellikle etkileyebileceği oyun ve video gibi hareketli içeriklerde gözlerimi yormadı açıkçası.
LeEco Le 2 Pro’ya MediaTek’in en kaslı yongasetlerinden biri ola Helio X20 güç veriyor, aslında MT6797’yi temel alan bir yongaseti bu. 4+4+2 kurulumunda bir işlemci, kümeler halinde toplam 10 çekirdek barındırıyor, bunlardan 8’i 1.85GHz hızında Cortex A53 çekirdeği, 4+4 şeklinde kümelere ayrılmışlar, duruma göre aynı anda çalışabiliyorlar, geriye kalan iki çekirdek de 2.3GHz hızında Cortex A72 çekirdeği. Grafik birimi tarafında Mali-T880’in 4 çekirdekli sürümü tercih edilmiş.
Şunu söylemem gerek, kağıt üstünde kaslı görünüyor ama pratik kullanımda pek de öyle değil. Real Racing 3 ve Modern Combat 5’te yaptığım testlerde açıkçası öyle 10 çekirdeklik bir performans alamadım, buradaki en önemli faktörlerden biri Mali-T880’in 4 çekirdekli sürümünün yetersizliği kalması, diğeri de telefonun çok hızlı bir şekilde ısınıp hız düşmesi. Normal kullanımda dahi, internette gezerken, video izlerken rahatsız edici deredece değil ama ısındığını hissettiriyor, oyuna girdiğinizde ise ateş topuna dönüyor desem yeridir, içerideki ısı değerleri çok çok uçuk değil, ne var ki oluşan ısı da alüminyum malzemenin de etkisiyle direkt elinidezde. Aynı ısı şarj esnasında da ortaya çıkıyor, hele şarjdayken oyun oynamak gibi bir şey intihar desem yeridir.
4GB LPDDR3 RAM ve 32GB yerleşik depolamayla geliyor telefon, yine kritik öneme sahip arttırılabilir hafızaya yer verilmemiş, çift sim desteği yerine bir SIM bir Micro SD kart yuvasını görmeyi isterdim.
Arkada f2.0 diyafram açıklığıyla 21MP çözünürlüğünde, 4K ve 1080P 30 kare/saniye video çekebilen otofokuslu, çift ton led flaşlı, önde de f2.2 8MP çözünürlüğünde bir kameraya yer verilmiş.
Arka kamera yetenekli bir kamera, aydınlık ortamlarda gayet iyi, gayet net fotoğraflar çekebiliyor, kağıt üzerindeki 21MP değerinin kesinlikle hakkını veriyor. Kamera modülleri zorlu sınavlarını ışığın azaldığı veya karanlık ortamlarda veriyorlar ki LeEco Le 2 Pro bu sınavdan 80-90 arası aldı desem yeridir, rahatsız edici bir noise miktarı oluşturmadan, f2.0 diyaframa göre gayet aydınlık fotoğraflar çekebiliyor, ben açıkçası bu kadar başarılı olacağını beklemiyordum. Gülün bir de dikeni var tabii, odaklanma konusunda hayli hantal, aydınlık veya karanlık ortam olsun fark etmiyor, hem de nazlı, kendiniz efor sarfedip suyuna gitmeniz gerek, ideal noktayı bulduktan sonra aydınlık ortamlarda çektiği fotoğraflar enfes doğrusu, detay miktarı bu fotoğrafı ben çektim dedirtiyor. Video tarafında 4K desteği mevcut, fotoğraf tarafında olduğu gibi yine gayet başarılı bir performans sergiliyor, aydınlık ortam olsun karanlık ortam olsun ülkemizde tepe model olarak satılan telefonlarla kıyasıya kapışır, optik imaj sabitleyicisi de olsa rekabette ciddi söz sahibi olurmuş doğrusu.
Ön kamera da aynı şekilde, fotoğraf performansı beni hayli şaşırttı. Çin’li telefon deyince beklentiler bazen bir miktar düşebiliyor ama düşmesin zira gerçekten detaylı ve net fotoğraflar çekmek mümkün, detay konusunda açıkçası şahsen kullandığım S7 Edge ile kafa kafaya diyebilirim ama dinamik aralığı konusunda pek de öyle değil. 1080P video çektiğini iddia eden ön kameranın video performansı ise beklentimin altında kaldı. Kamera uygulamasında ön kameranın çekim çözünürlüğü seçim menüsü yok ilginç bir şekilde, arka kameranın seçim menüsü de bir defa seçim yaptıktan sonra kayboluyor, uygulamayı durdurup tekrar başlatmanız gerekiyor, yazılım tarafında bu konuyu değerlendireceğiz.
Ses performansı tarafında iki türlü tablo var, telefonun üzerindeki hoparlör ortalamanın altında, hangi kalitede dinlerseniz dinleyin tok tonların üzerinden, neredeyse hiç dokunmadan geçiyor, tiz seslerdeki detaylar atlanıyor, maksimum ses yüksekliği ise hayli yüksek, cızır cızır distorsiyon yok ama detay kaybı fazla. Özetlemek gerekirse yan odadan çaldığını rahatlıkla duyabileceğiniz bir ses yüksekliğine sahip ama kalite anlamında yeterli çizgisinde kalan bir hoparlör. İki ızgara aklınızı karıştırmasın, bunlardan sağdaki hoparlör soldaki mikrofon.
Sese girmişken ahize sesini de değerlendirelim, açıkçası ahize sesi hayli düşük, sesli ortamlarda karşıdaki sesi duymak için dikkat kesilmeniz gerekiyor biraz, karşıya giden sesin ise temiz olduğunu teyit ettim. Bu tür, özellikle de ülkemiz piyasasına yabancı telefonlarda şekebe tarafı önemli bir mesele ama Le Eco Pro 2’de şebeke çekim gücü tarafında net bir şekilde sıkıntı yaşamadığımı aktarayım.
Çekirdek yazılımı ve arayüzünü özellikle değerlendirmek istiyorum zira arayüzün optimizasyonu zayıf, arayüz ağır ve hantal çalışıyor, gün içerisinde birkaç defa tepkisiz kaldığı, haftada 2-3 kez de kendiliğinnden kapanıp açıldığı oluyor. Uygulama açılış hızı olsun, tarayıcı hızı olsun telefon ağır çalışıyor. Renkli olmasına renkli ve canlı bir arayüz aslında, arayüzün kendi içerisinde tema seçenekleri bulunuyor, temel uygulamaların da neredeyse tümü özelleştirilmiş, albenileri arttırılmış, anasayfa butonunu yukarı çekip rehberi açmak veya çoklu uygulama menüsü tuşuna çift dokunup Android’in normal bildirim çubuğu menüsünü açmak mümkün, tüm bu arayüzün Android 6.0 üzerine kurulu olduğunu belirtelim. Lakin dediğim gibi, yazılım tarafı henüz olgunlaşmamış hissiyatı veriyor, dışarıdan yükleyeceğiniz başka temalar da hem verimli çalışmıyor hem de sürekli asıl temaya dönme eğiliminde oluyorlar. Açıkçası meraklıları bu cihaza daha verimli ve stabil ROM’lar yükleyebilirler, telefon bu tür işlemlere açık olarak geliyor zaten.
Telefon açıkçası şahsen kalın bir telefon değil, malzeme kalitesi boyutlarını unutturuyor zaten ama kasaya nasıl bir batarya sığdırılmış biraz da buna bakalım. İçerisinde 3000mAh lithium ion bir batarya bulunuyor, hızlı şarj adaptörüyle 1 saat 10 dakika gibi bir sürede şarj edebiliyorsunuz ki gayet iyi bir süre ama oluşan hızı, bu hız bu ısı derken bataryanın döngü sayısı ne durumda olur gerçekten büyük soru işareti. Günlük kullanımda ki sosyal medya takibi, mail takibi gibi rutin şeylerin yanısıra Spotify ve PowerAmp üzerinden bol bol çevrimiçi ve çevrimdışı müzik, birkaç fotoğraf ve video derken 3.5-4 saat arası bir ekran süresi elde ettim, batarya tarafında bir devrim yaşanmadığı sürece günü çıkartmak için yeterli diyebilirim, fazlası değil.
Çift bant destekli Wi-Fi modülüyle de hızlı dosya paylaşımı için 5GHz bandından faydalanmak mümkün. Bluetooth 4.2 deneyimi dosya aktarımında sıkıntısız ama mesela bluetooth hoparlöre bağlayınca ciddi ses gecikmesi oluyor. GPS’in yeterli uyduya bağlanabilmesi 20 saniye kadar sürüyor, sonrasında kopma, uçma yok.
LeEco Le Pro 2 açıkçası son zamanlarda malzeme kalitesiyle beni en çok etkileyen telefonlardan biri oldu, elde gerçekten çok şık duruyor, çıkıntı yapan kamerasını veya ekrana içten siyah şerit atılmasını umursamıyorsunuz bile. Helio X20 yongaseti açıkçası en azından bu telefonda kağıt üstünde kalan bir yonga, AnTuTu gibi sentetik performans yazılımlarından aldığı yüksek skorlar aldatmasın, tabii hepten yavaş bir telefon değil ama 10 çekirdek meselesi ciddi pazarlama planı kokuyor. Kamera tarafında bazı konularda gerçekten tepe modelleri aratmıyor, enfes fotoğraf ve videolar çekebiliyorsunuz, bataryası da üzmüyor, günü çıkarabilmenizi sağlıyor. Type C portu elbette bir yenilik ama 3.5mm jack için dönüştürücüye mecbur kalmanız en azından müziksever biri olarak beni soğuttu. Bu videonun yayınlandığı tarih itibarıyla 240-260 dolara temin edilebilen bir telefon, vergisiydi cardı curduydu derken 900-1000TL civarına çıkıyor ama şu an Türkiye piyasasında bu fiyatla alabileceğiniz en iyi telefondan da kat kat iyi, açık ve net.
Böylelikle bir inceleme videomuzun daha sonuna gelmiş olduk, bir sonraki videoda görüşmek üzere hoşçakalın.