İnce Satırlar
Liste Modu
Döşeme Modu
Sade Döşeme Modu
Blog Modu
TP-Link’in akıllı telefon pazarındaki ilk meyvelerinden, giriş segmenti Neffos C5 ve C5 Max’ı görmüş, denemiş, incelemiştik. Şimdi sıra ilk olarak IFA 2016 döneminde tanıştığımız, açıkçası ülkemize geç gelen lakin orta segmentte rekabetçi olabilecek Neffos X1 ve X1 Max’ta.
Altın renkli yazıların işlendiği, dokulu gayet hoş tasarımlı kutudan telefonun kendisi, sağdaki bölmede 5V 3A adaptör, yine hoş bir kutuda kulakiçi kulaklıklar, farklı boyutlarda ekstra tipler, soldaki bölmede alışılageldik dökümantasyonların altında hafif silikonlu 1 metrelik data ve şarj kablosu çıkıyor. Telefon iki yıl garantili.
Kulaklıkların görünümü aslında fena değil lakin plastik yapıları pek hoş bir his vermiyor. Kablosu cepte karışmayı engeller vaziyette düz ve hafif silikonlu, kolay kolay kırılmaz. Kulaktan düşmeyen kulakiçi kulaklığın sesi dengeli, baskın gelen bir ton yok, dinamik aralığı, sahne performansı, detay ayrımı bir müzikseveri doyurmaz ama normal bir kullanıcının işini görür, mikrofonu da aynı şekilde.
Bulut grisi ve altın rengi olarak iki renk seçeneğiyle gelen telefon 15.2CM boyunda, 7.6CM eninde ve 7.85MM kalınlığında, 148 gram ağırlığa sahip. Fiyatı segmenti çoğu rakibinden ufak farklarla da olsa ince ve hafif bir telefon.
Yekpare alüminyum gövdeli telefonu tek elle tutması, kavraması kolay. 5.5 inç ekranıyla kasasının oranı %76. Segmentinde bu oran ortalama %72-%73, birkaç tık önde yani. Üstte özçekim kamerası, ahize, yakınlık sensörü ve çok renkli bildirim LED’i, altta aydınlatılmamış kapasitif butonları görüyoruz, sanal butonlarla ekrandan çalınmaması güzel, segmenti çoğu rakibi gibi aydınlatmasız butonlar bunlar.
Kendini belli eder şekilde, kavisli 2.5D ön yüzeyden sonra elmas kesim, 2.75mm kalınlığındaki kenarları görüyoruz.Telefona şık bir hava kazandırmış ve olduğundan ince görünmesini, daha önemlisi de hissettirmesini sağlamış.
Sağda dokulu güç butonu ve dokusuz ses ayarı butonları var, ezbere tuttuğunuzda güç müydü ses miydi anlıyorsunuz butonu. Erişmesi kolay, geri dönütleri de normal butonlar.
Solda sessize alma sürgüsü ve tek taşıyıcıya MicroSD, NANO SIM takılan yuva var. Atanmış bir sessize alma butonunu iPhone’larda görüyoruz, Android tarafında da sayılıdır. Android telefonlarda ses azaltmaya basılı tutarsınız, önce titreşime, sonra da sessize geçer lakin X1 Max’ta olmuyor, o görev sadece sürgüye bırakılmış. Sürgü hayli sert, o yüzden iki elle veya baş parmakla kullanmak gerek. Olmaması bir eksi değil ama olunca kullandığım bir şey olduğunu gördüm açıkçası.
Üstünde 3.5mm kulaklık girişi ki altta olmasını yeğlerdim, altta da sağda mono hoparlör, mikrofon haznesi ve ortalarında USB 2.0 standardındaki Micro USB portunu görüyoruz.
Arkası iki taraftan da kavisli, telefonu tutmayı kolaylaştıran faktör bu. Soğuk metal hissi hoş, üst ve alt kısımda sinyal geçişi için hoş duran bir ton farkıyla plastik malzeme var. Kamera, çift ton LED flaş ve parmakizi okuyucusu var arkada, ki yeri doğru, parmağa cuk diye oturuyor, orta-iyi arası diyebileceğim hızda ve teklemiyor, tek seferde parmağınızı okuyor. Bunların bulunduğu bölüm toptan çıkıntılı, yüzey alanı geniş olduğu için çıkıntılı olsa da masada kullanırken beşik gibi sallanmıyor telefon.
5.5 inç, FHD çözünürlüğünde IPS LCD bir ekran. 403PPI piksel yoğunluğuyla ekran gayet net ve keskin, bir şeyler okurken yormuyor. Beyazlar beyaz, siyahlar segmentin için derin. Renkler doğruluktan yana, ayrımları yeterli seviyesinde ve yeterince canlılar. Tepki süresi anlamında biraz zayıf, hareketli sahnelerde çok rahatsız etmese de hayaletlenme hissedilebiliyor.
Maksimum ışığı gayet iyi, güneş ışığı altında dahi ışık şiddetini sonuna kadar açmadan gayet görünebilir kalabiliyor. Bakış açıları da başarılı, renklerde hissedilir bir sapma gözlemlemedim.
Ekrana MediaTek MT6755, yani Helio P10 güç veriyor. Neredeyse 2.5 yaşındaki 28nm üretim mimarisiyle geliştirilen yonga enerji tasarrufu odaklı 8 Cortex A53 çekirdeğine sahip. Dördü 2, diğer dördü 1.2GHz’de çalışıyor. Tam yük altında dördü 1.75, üçü 1GHz hızında çalışıyor, yani 8 çekirdekten 7’si görev yapıyor, normal bir tablo.
Grafik tarafında Mali T860’ın 2 çekirdekli, 728MHz hızında çalışan kurulumu var. Cat 4 modemiyle 150Mbit indirme ve 50Mbit yükleme hızına da sahip.
CPU ve GPU ikilisinin Real Racing 3’teki başarımı iyi, gayet oynanabilir kare/saniye oranları ve kare atlaması yaşamadan oynayabildim oyunu, keyif kaçıracak herhangi bir şeyle karşılaşmadım. Modern Combat 5’te de aynı şekilde, oynanabilir ve istediğim gibi nişan alabilecek kadar seri çalıştı oyun. Neffos X1 Max’ın termal başarımını gayet iyi buldum zira telefon uzun oyun maratonlarında bile ılımanın biraz ötesinde bir ısı üretti o kadar, yekpare alüminyum gövdeden sonuna kadar faydalanılmış.
3GB RAM ve 32GB dahili depolamaya sahip telefona 128GB’a kadar Micro SD kart takabiliyorsunuz. Dahili depolama 120MB/saniye civarı okuma ve 45MB/saniye civarı yazma hızıyla segmentinde sırıtmıyor ama biraz daha iyi olabilirdi.
Neffos X1 ve X1 Max’in ikisinde de aynı kamera modülüne yer verilmiş. Arka tarafta Sony imzalı 13MP çözünürlüğünde IMX258 sensörü bulunuyor, F/2.0 diyafram açıklığına sahip ve çift ton LED flaşla desteklenmiş, 1080P 30 kare/saniye video kaydı yapabiliyor. Ön tarafta 5MP F/2.4 diyaframlı, kendiniz dahil 3 kişiyi çekebileceğiniz kadar geniş açılı özçekim kamerası yine 1080P 30 kare/saniye video çekebiliyor.
Normal bir hızda açılan kamera arayüzünde filtreler, otomatik, profesyonel, ağır çekim ve panorama modu gibi temel şeyler var. HDR’ye basınca bir menü açılmasa, açık kapalı şeklinde direkt geçiş yapabilsek güzel olurdu. Odaklaması hızı iyi, ışıklı ortamlarda inat etmeden odaklanabiliyor, ışık azaldığında da doğal olarak yavaşlıyor ama inat etmiyor.
İyi ışıkla net fotoğraflar alabiliyorsunuz, özellikle yakın çekimlerde paylaşılası şeyler ortaya çıkabiliyor. Karanlıkla mücadelesi ise pek iyi değil, fotoğraflar karanlığa boğulmuyor ama hissedilir noise oluşuyor. Manzara çekimlerinde ışık dengesini tutturamıyor, sahne günlük güneşlik olsa da birkaç tık karanlık sonuçlar alıyorsunuz, HDR biraz daha özen gerektirse de bir kurtarıcı.
Profesyonel çekim modu tam fonksiyonel değil ve sorunlu, ISO ayarına göre enstantane ayarı da değişiyor, yani aslında bağımsız ayarlanamıyorlar, ISO ve enstantane ayarının EV, yani Exposure Value ayarı olarak bir başlıkta düşünebilirsiniz. Yaptığınız ISO ve enstantane ayarını da anlık olarak göremiyorsunuz, çekilen fotoğrafa uygulanıyor, açıkçası yetenekleri profesyonel mod tanımından uzak ama zaman harcarsanız daha az noise ile otomatik moddan daha iyi fotoğraflar çekebilirsiniz.
Videoda da ortam ışığından bir iki tık karanlık görünüyor çekimler, odaklama zaman alıyor, keskinliği için 720-1080P arasında bir yerlerde, yeterli diyebilirim. Dinamik aralığı fiyat segmenti gereği pek başarılı değil ama renk dengesinde bir sorun yok, kaydettiği ses de rüzgarla sınamadığınız takdirde aynı şekilde.
Özçekim kamerasının dinamik aralığı hayli zayıf, şiddetli ışıkla imtihan edildiğinde fiyat segmentinde kağıdı boş veriyor. Suyuna gidip dengeli ışıkla çekilen fotoğraflar da netli anlamında zayıf kalıyorlar, HDR modu da renkleri pastel renklere götürüyor. Işığın azaldığı sahnelerde karanlığa boğulmuyor, yüksek ISO ile aydınlık fotoğraflar çekebiliyorsunuz ama tabii 5MP’in hakkını verebilecek keskinlikten uzaklar. Çektiği videolar 1080’den çok 480P netliğindeler, dinamik aralık segmenti için zayıf, ışık ve renk dengesi ise iyi, karanlık ortamlarda yine bol ISO ile karanlığa boğulmuyor videolar.
Kamera paketini özetlersek arka kamera segmentinde sırıtan bir performans göstermiyor ama ön kamera fiyat segmentinin altında kalmış kesinlikle. Arka kamera ışığına göre sosyal medyada paylaşılası, gayet hoş şeyler çekebilirken özçekim kamerası için aynı şeyi söyleyemiyorum.
Kutusundan Android 6.0 ile çıkınca üzülmüştüm açıkası ama 1 hafta geçmeden Android 7.0 ile güncellendi telefon. Uygulama menüsü olmayan arayüz, renkli simgeleri, telefonun rengiyle uyumlu bildirim çubuğu, dahili duvarkağıtları ve tema seçenekleriyle hoş tasarım ve sadelik arasındaki ince çizgiyi tutturmuş, seri mi seri, çoklu uygulamada akıcı mı evet, takılıyor mu, hayır, pek rastlamadım. Özelleştirme anlamında renk profilini sıcak renklere alan göz koruma modu ve üç parmakla ekran görüntüsü az ama faydalı eklentiler, kapasitif butonları da ayarlamak mümkün.
Mono hoparlörü telefonun altında. Maksimum sesi masaya koyup çalışırken bir şeyler dinlemek, dizi-film izlerken keyif almak için orta-iyi arası bir seviyede. Ses profili midlerden yana, tiz veya tok sesler birbirini perdelemiyor. Dinamik aralığı geniş değil ama tizlerde yeterince keskin, tok seslere de değiniliyor müziğine göre, bir telefon için yanlısı olduğum bir dengede.
3.5mm jacktan alınan maksimum güç, detay ve dinamik aralık başarımı tek sürücülü orta seviye kulaklıklara kadar eğlence odaklı dinleyiciler için keyifli. Xiaomi Hybrid Pro HD gibi üç sürücülü, üst seviyeye yakın kulaklıkları da güç anlamında fena beslemiyor ama dinamik aralık olarak pek süremiyor; segmenti için gayet doğal bir sahne bu.
7.85mm kalınlıkta 3000mAh batarya. Kalınlık ve bataryayı oranlarsak olması gerektiği gibi ve iyi arasında yorumlayabiliriz, fiyat segmentinde benzer kalınlıkta olup daha düşük batarya kapasiteli rakipleri de var. Otomatik ekran ışığı ve günün büyük çoğunluğunda hücresel veri kullanmak üzere sosyal medya ve mail takibi, internette sörf, Whatsapp, 1 saat kadar çevrimiçi ve çevrimdışı Spotify, yarım saat kadar telefon görüşmesi, 30-40 fotoğraf ve 5 dakika civarı video çekimiyle 5.5 saat üstü ekran süresi elde ettim.
Özetle bir günü tamamlamaktan çok daha ötesi ve ikinci güne de sağlam bir merdiven dayamak oluyor bu.
5V 3 amper şarj adaptörü yarım saatte bataryanın %50’sini dolduruyor, ki ben de acil bir durum oldu 14 dakikada %24’ünü doldurabildim, tam şarjı ise 1 saat 35 dakika kadar sürüyor, segmenti değil, segmenti üstü rakipleri arasında da gayet iyi, gayet ayrıştıran bir süre.
5V 3 amper şarj adaptörü yarım saatte bataryanın %50’sini dolduruyor, ki ben de acil bir durum oldu 14 dakikada %24’ünü doldurabildim, tam şarjı ise 1 saat 35 dakika kadar sürüyor, segmenti değil, segmenti üstü rakipleri arasında da gayet iyi, gayet ayrıştıran bir süre.
802.11n standardındaki Wi-Fi modülü 2.4 ve 5GHz bandındaki yayınlara bağlanabiliyor, çekim alanı normal, inat etmeden bağlanıyor, bağlandığında da stabil. Bluetooth 4.1 ile gelen telefonun GPS’e bağlanma süresi 4-5 saniye kadar, hızlı yani.
Neffos X1 Max. Yekpare alüminyum kasası, kavisleri ve ince işçiliğiyle elde tutması kesinlikle hoş bir telefon, sessize alma butonu Android dünyası için yeni değil ama az gördüğümüz türden, alışınca kullanılası bir eklenti.
Bu videonun çekildiği tarih itibarıyla fiyatı 1100-1150 lira arasında. TP-Link Neffos X1 Max’ın fiyatı Türkiye garantili, fiyatı segmenti rakiplerinin arasında özçekim kamerası kesinlikle zayıf kalmış, arka kamerası iyi ama benzerleri var lakin güneş altında gayet görünür kalabilen ekranı, özellikle segmenti için güçlü Helio P10 yongası ve 5V 3 amper hızlı şarj destekli 3000mAh, ikinci güne merdiven dayayan bataryasıyla tavsiye edebileceğim bir telefon olmuş, TP-Link ve Neffos alt markası iyi bir yolda.
