Anlık Bildirim
Sıradaki Video

Razer DeathAdder Elite inceleme "450IPS tarama hızıyla rakipsiz"

Bu videda Razer'ın E-Spor oyuncularıyla geliştirdiği ve onlara yönelik oyuncu faresi DeathAdder Elite'in tasarımını ele alıyor, sensör bazında rakipleriyle karşılaştırıyor ve oyunlarla sınıyoruz.
Razer Deathadder Elite baştan tasarlanmış bir ürün değil, Deathadder’ın donanımsal anlamda güncellenmiş versiyonu, lakin öyle bir güncellenmiş ki sadece Razer içerisinde değil oyuncu faresi sektöründe başı çekebilecek hale gelmiş.

Siyah-yeşil, Razer’ın yeni nesil diyebileceğimiz ürünlerinde kullandığı sade bir kutu var karşımızda, Elite deyince daha şaşalı bir şey bekledim ama amacına hizmet ediyor en nihayetinde. İçerisinden farenin kendisi, alışılageldik dökümantasyonlar ve Razer logosu yapıştırmaları çıkıyor, ürün iki yıl garantili.

Razer Deathadder Elite’in tasarımını Deathadder’ı görenler, kullananlar biliyorlar aslında. 12.7cm uzunluğunda, 7.3cm eninde ve 4.3cm yükseklikteki fare kablosu hariç 96 gram ağırlığında. Bataryalı abisi Mamba 125g, Logitech G502 Proteus Spectrum 121, Corsair M65 Pro RGB ağırlıklarıyla 135, ağırlıkları olmadan 115 gram, Steelseries Rival 700 yine 135 gram ağırlığında, yaani Deathadder Elite rakipleri arasında kuş tüyü gibi hafif, bu durumun artısına eksisine değineceğiz.

Silikonumsu, hayli esnek, sıkı kumaş kaplı kablosuyla USB arabiriminden bağlanıyor, Deathadder Chroma’daki altın kaplamanın ölçülemeyecek kadar minimal getirisi ve masrafından kaçınılmış, güzel hareket. Sert kablolu farelerde kabloyu da ittirdiğiniz hissi Deathadder Elite’de yok, masaüstü ve dizüstü kullanımı için gayet ideal ve uzun süreli Razer Mamba deneyimimimden mütevellit kablonun öyle kolay kolay tüylenmediğini söyleyebilirim.

Sadece mat siyah rengi seçeneğiyle gelen, pek parmakizi tutmayan farenin sırtında aydınlatmalı bir Razer logosu, üstünde isterseniz DPI ayarı yapabileceğiniz, isterseniz farklı görevler atayabileceğiniz, geri dönütleri iyi iki buton, onların da üstünde yine aydınlatmalı bir scroll var, kademeli olarak hareket ediyor, tırtıklı yapısı ani hareketler için gayet tutucu.
Aydınlatmaları Synapse arayüzü üzerinden istediğiniz renge ayarlayabiliyor, efekt atayabiliyorsunuz veya Overwatch gibi oyunlara özel temalarla süsleyebiliyorsunuz. Synapse üzerinden diğer Razer ekipmanlarla eşlenik çalışabildiği için Deathadder Elite, RGB oyuncu setinizin bir parçası oluyor.

Solunda varsayılan olarak ileri geri yapabileceğiniz, aynı zamanda istediğiniz gibi farklı görevler atayabileceğiniz, hafif dokulu iki buton var, benim elimde başparmağımla birebir örtüştüler. Basması yeterince kolay, içeri çok gömülmelerine gerek kalmadan basılıyorlar. Altlarında petekli yüzeye sahip kauçuk bir malzeme var, fareyi hareket ettirdiğim başparmağım ve serçe parmağımın kontrolü anlamında gayet başarılı. Farenin sağında ise ideal boyuttaki kauçuk malzemeden başka bir detay yok.

Sağ sol kliğin altında Deathadder Elite’in rakiplerine karşı önemli kozlarından biri Omron marka anahtarlar var, Logitech G502 ve Corsair M65 Pro RGB’nin 20 milyon ve Steelseries Rival 700’ün 30 milyon tık ömrüne kıyasla Deathadder Elite 50 milyon tık ömrüne sahip, rakiplerine kıyasla ortalama iki katı diyebiliriz. Ömrüm boyunca 10 milyon tık bile yapmış mıyımdır bilmiyorum ama Omron anahtarların teknik anlamdaki başarımı ortada.

İkinci önemli koz sensör tarafında, alttaki ve üstteki genişçe pad’lerinin ortasında Razer’ın 5. nesil olarak belirlediği PixArt PWM3389-T3QU model numaralı bir optik sensör var. Gerçek 16.000DPI, ki benzeri değerlere interpolasyonla çıkanlarla karıştırmamak lazım ve dile kolay 450IPS, yani inç başına tarama hızına sahip, DPI’ı bir kenara koyuyorum zira bir oyuncu için belirleyici bir faktör değil ama 450IPS, işte profesyonel oyuncuların baktığı değer bu. %99.4 çözünürlük doğruluğu ile de yine alanında lider. Rakibi Logitech G502’nin PWM3366 sensörü 300, Steelseries Rival 700’ün PWM3360 sensörü yine 300, Corsair M65 Pro 250 ve Razer Mamba 210ips değerine sahip, geleneksel sensör kurulumuyla çalışan fareler arasındaki en yüksek tarama değerine sahip Deathadder Elite, bu değerin oyunlardaki yansıması daha doğru ve keskin nişan alabilme yetisi oluyor.

Sıra gerçek dünya testlerinde, avuçiçi, pençe ve parmakucu tarzına göre değerlendirirsek Deathadder Elite tıkların kavisli, parmağı en hızlı tepki verebileceğiniz noktaya yönlendiren yapısıyla pençe, yanlarındaki kauçuk malzemelerle parmakucu, ideal yükseklikteki sırtıyla da farenin tümünü sardığınız avuçiçi kullanımına. Yapısı itibarıyla eli biraz sola döndürdüğünden yüzük parmağı az da olsa dışarıda kalıyor, rahatsız edici değil, zaten modüler fareler dışında farklı tarzlara bu kadar uyum gösterebilen çok fare yok.

Sıra geldi gerçek dünya testlerine, pad olarak yine Razer’ın Gigantus Black Edition versiyonunu kullandım, yüzeyi kontrol ve hız arası bir yerde. 400-500 DPI, yani el hareketiyle orantılı hızlar için ziyadesiyle büyük. Beta döneminden bu yana oynadığım Overwatch’taki deneyimime gelelim, fare gerçekten hafif, 400-500DPI’da anlık tepki verebilmek için ideal.
Ateş ederek takip ederken daha çok hedef üzerinde kalabildiğimi hissettim, pürüzsüz hareket ediyor, atlama yapmıyor, imleci sadece kafa hizasında tutabilmek de aynı şekilde kolay geldi. Widowmaker’da 400’da oynarken DPI butonlarıyla Soldier’da 500-600DPI’a geçiyorum. Fareyi kaldırıp tekrar konumlandırırken imleç havada yer değiştirmiyor, farklı yüzey ve mause padlerle de arası iyi.

CS-GO’daki deneyimi de benzer şekilde gayet iyi, silahı belirli bir seviyede tutabilme, 400DPI’da el hareketlerinizin oyundaki yansımasının keskinliği, gerçekten iyi, tıklar ideal sertlikteler ve basma noktaları da aynı şekilde öyle. Profesyonel E-Sporcularla hem deneyim hem de bilimsel olarak çalışmanın nihai meyvesi diyebileceğim seviyede Deathadder Elite.
Deathadder Elite’i yaklaşık 3 aydır kullanan biri olarak şunları söyleyebilirim, fare gerçekten hafif, büyük bir mause padde 400DPI’da oynayan CS:GO oyuncuları için birebir ama benim gibi amatör oyuncular ve yüksek DPI kullananlar içinse hafif kalıyor.
Sensor tarafında 450IPS tarama hızı ve %99.4 çözünürlük doğruluğuyla donanımsal açıdan alabileceğiniz en iyi çözüm, tasarım anlamında pençe ve parmakucu tarzı için ideal, ufak bir makyajla avuçiçi için biraz daha rahat hale getirilebilirdi ama bu benim düşüncem, elden ele değişir. Bu videonun yayınlandığı tarih itibarıyla Deathadder Elite ortamala 350TL civarı bir fiyata sahip, tasarımını avuçiçi için daha uygun bulduğum Rival 700 350-400TL aralığında, Logitech G502 320TL civarında, fiyat/performansı iyi Corsair M65 RGB PRO ise 300 küsür. Deathadder Elite ise E-Sporculara, yani tepeye odaklı donanımsal altyapı anlamında en iyisi olarak rakiplerinden ayrılıyor.
Tasarım göreceli bir şey ancak ergonomisi, farklı tarzlara uygun, rahat yapısıyla belki ben Mamba’mı bırakmam, siz de 200-250IPS tarama hızına sahip, hali hazırda istediğinizi bulduğunuz farenizi bırakmazsınız ama rekabetçi oyunlara yönelik, yeteneklerinizi sınırlamayacak, tepeyi hedefleyen değil direkt tepedeki yeni bir fare almak isteyenlere Deathadder Elite’i gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim.
 
 
Yeni Haber
şimdi
Geri Bildirim