Razer Leviathan 5.1 incelemesi "Küçük gövdesinde Dev ses"

Soundbar dedik, 5.1 dedik belki ama Razer Leviathan’ın kutusundan genel olarak iki parça çıkıyor, çok sürücülü soundbar ve bir subwoofer. Razer’ın diğer ürünlerine kıyasla sade tutulan kutusundan detaylı kullanım ve kurulum rehberleri, Razer logosu yapıştırması, siyah bir kutu içerisinde, kaliteli subwoofer ayakları, minimal boyut ve ağırlıkta bir adaptör, gerekli bağlantı kablolarını görüyoruz.

Razer Leviathan 5.1 ilk etapta, firmanın odağı doğrultusunda oyunculara odaklı bir ürün, çok sürücülü soundbar’ı masaüstü oyuncular için monitörün veya salondaki TV’nizin altına yerleştireceğiniz öngörülmüş.

50cm eninde, 7.62cm boyunda ve 7.1cm derinliğindeki çok sürücülü soundbar sert plastik malzemeden, tok bir hissiyatı var. 2 adet 2.5 inç 63.5mm ana sürücüler ve 2 adet 0.74 inç 19mm tweeter kurulumu için 180hz-20KHz’lık bir frekans aralığı belirtilmiş, parlak ve küçük gözenekli bir ızgaranın koruması altındalar, ortasında parlak gümüş Razer logosu konumlandırılmış.

İki hoparlörle stereo ve 5.1 kanal içerikleri sanal çevresel sese dönüştürmeyi baz alan Dolby Virtual Speaker, Dolby Digital ve Dolby Pro Logic II gibi standartlarla güçlendirilmiş hoparlörler olduklarını belirtelim, daha ucuz ya da daha pahalı rakiplerinin çoğunun bu standartlara sahip olmadıklarını ekleyeyim.

İkinci parça subwoofer. Küp şeklinde, mat diri malzemeli, üstünde parlak bir Razer logosu konumlandırılan Subwoofer’ın içerisinde 130mm bass reflex sürücü bulunuyor, 30W gücünde, hava kanalı altında konumlandırılmış. Parlak kenarlı topuklarla yerden birkaç parmak yukarıda kalıyor, sarsıntıyla yerinde gezmiyor. Hoş tasarımı itibarıyla açıkçası masaüstüne konulası bir görünüme sahip, 24cm uzunluğunda ve genişliğinde, 22.5cm boyundaki subwoofer’ı açıkçası masanın altına hapsetmemek lazım.

Üstünde yeşil LED aydınlatmalarla kontrol butonları bulunuyor, kaynak seçimi, Bluetooth bağlantısı, Dolby Surround, sesi kapama, oyun, müzik ve sinema şeklinde üç ön tanımlı ekolayzır ve ses ayarı butonları şeklinde. Dolby Surround butonuna basılı tutup ses ayarı butonlarıyla bass ayarı yapabiliyor veya sesi kapama tuşuna belirli bir süre basıp ayarlarını sıfırlayabiliyorsunuz. Parlak, kertilmiş kısım adeta parmak izi mıknatısı olsa da hoş bir detay olmuş, alttaki kertiği de masaüstü kurulumu için pratik bir şekilde klavye ve fare kablolarını yönlendirebileceğiniz bir kanal olarak kullanabiliyorsunuz.

Kutudaki topukları hatırlarsınız, soundbar’ın ayakları değiştirilebilir yapıda, elmas kesim kenarlı topuklarla soundbar’ı yükseltebiliyorsunuz, arkasındaki asma yuvalarından duvara monte edebildiğinizi de ekleyeyim.

Bağlantı ve giriş çıkışlara gelelim, isterseniz standart çözümlere kıyasla daha yüksek kalite sunan ApTX sıkıştırma destekli Bluetooth 4.0 üzerinden, isterseniz optik çıkışla veya 3.5mm jack ile Razer Leviathan’a bağlanabiliyorsunuz. Mesela akıllı telefonunuzu bağlarken cihazın sağ tarafındaki NFC ile yaklaşık 2 saniyede bağlantı kurabiliyorsunuz, şahsen hoş bir detay.

Televizyona bağlamak isterseniz eğer burada seçim optik bağlantıdan yana olmalı. Alçak bir televizyonda Leviathan’ı ortaya konumlandırdığınızda TV kumandasının verimi etkilenebiliyor, ikinci olarak TV kumandasından Leviathan’ın sesini kontrol edemiyorsunuz. Direkt salon TV’sine değil de TV’nize bağlı bir salon bilgisayarınız veya konsolunuz varsa ona bağlamak daha mantıklı, daha çok salonunda, salonundaki TV’sinde oyun oynayanlar düşünülmüş aslında.

Ses deneyimine geçelim yavaş yavaş, Razer Leviathan’ı test etmek için PS4 Pro kullandık, konsolun arayüzünden optik çıkışı seçip desteklediği formatları belirledikten sonra oyuna hazırsınız.

İlk testimi Drive Club ile gerçekleştirdim, ne yalan söyleyeyim, ilk etapta Leviathan ile TV hoparlörlerinkinden subwoofer sayesinde çok daha doygun ve tweeter’larla daha net bir ses aldım ama çok etkilenmedim, böylesi bir kaliteyi bekliyordum zaten ama arabalara dokundurmaya ve toprak yola düşmeye başlayınca Leviathan’ın çevresel sesinin gücünün ortaya çıktığını gördüm, gayet keskin bir şekilde yön tayini yapabiliyorsunuz, sesler hayli iyi ayrılıyor. Arabanın altına çarpan çakıl taşlarının sesi, lastik sesleri, yağmur sesi, hepsini ayrı ayrı, farklı yönlerden duyunca kendinizi oyunun atmosferine çok kolay bir şekilde kaptırabiliyorsunuz, çok sürücülü olsa da tek bir kutudan bu yükseklikte ses ve sahne performansı beklemezdim doğrusu.

Killzone ve Uncharted 4 gibi oyunları unutmadım elbette, konuşma sesleri ve ortam gürültüsünün ayrışımı gayet hoşuma gitti, özellikle de bir TV hoparlöründen geçince muazzam bir fark var. Yakından, uzaktan gelen seslerin mesafe ayrımı, oyunda kafanızı çevirince sesin baktığınız yöne göre değişimi, e tabii bu normal bir şey ama sesin hareketini net bir şekilde algılayabilmeniz, hissettirebilmesi, işte bu farklı bir şey.

Testlerim esnasında şunu fark ettim, bu hoparlörün direkt size, sizin de ona bakmanız gerekiyor; yani hoparlörü karşınıza almanız gerek bu atmosfer etkisi için, sağında veya solunda kaldığınızda aynı etkileyicilik oluşmadı, ayrıca kutusundan çıkan topuklarla biraz yükseltip yüzünüze doğru bakması etkisini arttırıyor.

Müzik performansından bahsedelim. Oyunlarda olduğu gibi net bir sese sahip, destekli içeriklerde çevresel ses deneyimini yaşayabiliyorsunuz ama en etkileyici hali oyunlarda, bunu vurgulayalım. Subwoofer açıkçası Leviathan’ın fiyatı segmenti ev sinema sistemi veya müzik sistemleri kadar güçlü değil tabii, 30W’lık, az yer işgal eden, minimal bir subwoofer’dan bahsediyoruz amma velakin tok sesler vermediği anlamına gelmiyor bu, bass ağırlıklı parçalarda tok ve derin sesler alabiliyorsunuz, keyifli. Ses ayarı %80 geçtikten sonra hem stand hem subwoofer’ın sesi inceliyor ama sesler çatlamıyor, %80’e gelene kadar komşunuz kapınızı tıklatır zaten.

Razer Leviathan 5.1 ses sistemi oyunculara hitap ediyor, hatta daha çok konsol ve salon PC’si sahiplerine. Yaşattığı deneyim ve ses kalitesini standart televizyon hoparlörleriyle kıyaslayınca arada uçurumlar var, yön tayini keskin çevresel ses, sahne performansı, oyuncuları doyurabilecek, atmosfer oluşturabilecek cinsten tok sesli subwoofer beni ciddi manada etkiledi, Leviathan’ın en büyük numarası da sadece iki küçük parçadan oluşması, fiziksel 5.1 sistemlerdeki gibi kapladıkları yerle, kablolarla, konumlamayla uğraştırmıyor, salonlar evin genel kullanım alanlarından biri olduğu için bunlar büyük artılar, Bluetooth’la bağlandığınızda ses kontrolü yapabiliyorsunuz ama TV’ye veya konsola bağladığınızda, kumandadan veya konsol üzerinden kontrol edememek bir eksi, belki bir ufak kumandası olabilirmiş.

Razer Leviathan, bu videonun yayınlandığı tarih itibarıyla 950-1100TL civarında bir fiyata sahip, ülkemizde yurtdışına kıyasla birkaç üst fiyat segmentinde kalıyor. İlk etapta bu paraya fiziksel 5.1 sinema sistemi veya çok daha ucuza bir soundbar set alınabilir diye düşünmeden edemiyorsunuz, amma velakin salonunuza kablosuyla uğraştırmayacak, her kanal için konumlama gerektirmeyecek, çok da yer kaplamayacak ama gövdesinden beklemeyeceğiniz kadar başarılı, rakiplerinden özellikle farklı olarak Dolby Virtual Speaker ve diğer Dolby standartlarıyla desteklenmiş hayli iyi çevresel ses ve atmosfer deneyimi sunan bir soundbar koyabileceğinizi düşündüğünüzde kendi içerisinde hiç fena değil.

Böylelikle bir inceleme videomuzun daha sonuna gelmiş olduk, bir sonraki videoda görüşmek üzere hoşçakalın.

 

Paylaş Tweetle