Samsung Galaxy S6 Edge+ inceleme videosu "Daha büyük ekran, daha güçlü donanım"

Herkese merhaba arkadaşlar, ben Erdi Özüağ, Donanım Haber'e hoş geldiniz. Bu videomuzda Samsung'un yeni akıllı telefon modeli Galaxy S6 Edge+ (Plus)’ı mercek altına alıyoruz. 5.7-inç büyüklüğünde ve 2K çözünürlüğünde Super AMOLED ekran ile gelen telefon, Exynos 7420 işlemcisinden gücünü alıyor. Aynı Note 5 modeli gibi 4GB LPDDR4 bellekle donatılan S6 Edge Plus, 32GB ve 64GB depolama seçenekleriyle çıkıyor karşımıza.

 

Solda Galaxy Note 5, sağda ise Galaxy S6 Edge Plus. 

16MP çözünürlüğündeki ana kameraya, 5MP çözünürlüğündeki ön kameranın eşlik ettiği telefon, entegre parmakizi okuyucusu ve gelişmiş sensörler ile sınıfındaki en uzun özellik listesine sahip. Android 5.1.1 işletim sistemi üzerinde TouhWIZ arayüzü ile sunulan telefon, ihtiyaç duyduğu gücü ise 3000mAh kapasiteli pilden sağlıyor. Galaxy S6 Edge Plus tasarım olarak Galaxy S6 Edge’in büyük ekranlı versiyonu, daha fazlası değil. Zaten güzel olan bir tasarımla oynamak istemeyen Samsung, sadece boyutu büyüterek çift taraftan kavisli ekran teknolojisini phablet sınıfına da getirmiş oldu.

Açıkçası büyük ekranla kendisini daha fazla belli eden tasarım diliyle, Galaxy S6 Edge+ (Plus)’ın gerçekten etkileyici göründüğünü itiraf etmem gerekiyor. Şaseyi saran çerçevenin metal olduğu telefonun arkası da Gorilla Glass 4 teknolojisiyle desteklenen camdan oluşuyor. İnce profilli kenarlara sahip olan telefon, boyutu itibariyle tek elle kullanıma çok yatkın bir cihaz olmadığı gibi hacmi itibariyle aynı zamanda düz bir zeminde örneğin masa üzerindeyken cihazı ele almak pek kolay değil, bir miktar uğraşmak gerekebiliyor. 

  

Samsung'un amiral gemi 4telefonu da arkadan aynı görünüyor.  

Tasarım dilinin aynı kalmasına bağlı olarak fiziksel buton yerleşiminde de değişiklik görülmüyor. Ses kontrol butonlarının solda, güç butonunun ise sağ kısımda olduğu Galaxy S6 Edge Plus, yekpare bir kasaya sahip olduğundan pili çıkartılamıyor ve malesef microSD kart slotu olmadığından hafıza kartı da takılamıyor. 6.9mm ile son derece ince bir kasaya sahip olan hatta küçük kardeşinden nokta 1 mm ince olan telefon, 5.7-inçlik dev ekranına rağmen, 153 gramlık ağırlığı ile kullanıcısında endişe yaratacak kadar da ağır değil.

 

Öncül modeli olan Galaxy S6 Edge gibi farklı renk seçeneklerine sahip olan Galaxy S6 Edge Plus, beraber lanse edildiği Note 5 modeli gibi, öncülünde olan Kızılötesi sensöre sahip değil malesef. Çok geniş kitlelerce yaygın olarak kullanılan bir özellik olmasa da, ihtiyaç sahibi bir kullanıcı için bu fonksiyonunun olmaması ister istemez cihazın skor hanesine eksi puan olarak yansıyor. Kullandığımız cihaz her ne kadar farklı bir renk olsa da, Galaxy S6 Edge Plus’ın özellikle altın rengiyle göz çok hoş geldiğini söyleyebilirim.

 

Metal ve camın ahengi ile güçlü bir görünüm sergileyen S6 Edge Plus, kavisli ekrandan ötürü köşelerde incelen çerçeveleriyle bazı kullanıcıları rahatsız edebilir. S6 Edge ile bu sıkıntıyı deneyimleyen kullanıcılar, daha büyük ekranından dolayı S6 Edge Plus’da bunu daha fazla hissedecektir. Genel resme baktığımız zaman ise belki onun kadar fonksiyonel değil ve kaleme yok ama, Galaxy S6 Edge Plus, Note 5’e göre daha hafif ve mobilitesi daha yüksek bir cihaz olmasıyla, bu kriterlerde kullanıcısına daha fazlasını sağlıyor.

 

Galaxy S6 Edge+ ve Edge yanyana. Büyük olan 0.1mm daha ince kasaya sahip. 

Galaxy S6 Edge Plus aynı Note 5 gibi sınıfındaki en iyi ekrana sahip. 5.7-inç büyüklüğündeki ekranın çözünürlüğü ise 1440 x 2560 piksel. Ekran büyürken, çözünürlük değişmediği için piksel yoğunluğunda bir miktar gerileme görülse de görüntünün keskinliği anlamında hala çok başarılı bir cihaz duruyor karşımızda. Otomatik moddaki en yüksek parlaklık seviyesiyle açık hava koşullarında muazzam bir deneyim vaad eden S6 Edge plus, yeniden renk üretimi, renklerin sıcaklığı ve sunduğu görüş açılarıyla da keyifli bir kullanım ve güçlü bir deneyim vaad ediyor.

Parlaklık seviyesi teknik rakamlara göre 600 kandela düzeyinde olan Galaxy S6 Edge Plus, hem internet sayfalarında yani statik görüntülerde, hem de video ve oyun gibi hareketli sahneleler dolu içeriklerde göz zevkine hitap eden görüntü kalitesiyle kocaman bir alkışı hak ediyor. Küçük olan modelle aynı kavis oranına sahip olan S6 Edge Plus, bu açıdan geçen yılın modeli Note 4 Edge ’in gerisinde. Çözünürlüğü itibariyle bazı kullanım senaryoları dışında pek fazla verim kazandıramayan kavis kısmının verimliliğini arttırmak isteyen Samsung bazı yeni özellikler eklemiş.

 

Bunlardan ilki Galaxy S6 Edge ile gelen kavis kısmındaki kişiler listesine artık favori uygulamalar da eklenmiş durumda. İlgili menü ikonunu kavis kısmından içeri doğru çektiğinizde ilk olarak favori kişileriniz gelirken, onu sola kaydırdığınızda edge ekranından çıkmadan favori uygulamalarınıza da erişebiliyorsunuz. Diğer güncleleme ise edge ekran menüsünün hangi köşede duracağının artık kullanıcı tarafından belirlenebiliyor olması. Ekran büyüdüğü için böyle bir güncelleme yerinde bir karar olmuş. Hoş bu özellik Note Edge modelinde de vardı ama S6 Edge+ ile yeni jenerasyon telefonlarda da karşımıza çıkıyor. Öyle zannediyorum ki ileride çıkacak güncelleme ile yazılımsal yenilikler S6 Edge’e de gelebilir. Galaxy S6 Edge+, aynı Note 5 gibi ilk defa Galaxy S6 ve Galaxy S6 Edge’de kullanılan Exynos 7420 işlemcisinden gücünü alıyor.

 

Performans odaklı Cortex-A57 çekirdeklerinin 2.1GHz’de, enerji tasarrufunu ön planda tutan diğer Cortex-A53 çekirdeklerinin ise 1.5GHz’de çalıştığı işlemci, 14nm FinFET üretim teknolojisi sayesinde, yüksek frekans seviyesinde rakiplerinden daha uzun süre vakit geçirebiliyor ve sayede, Android tabanlı akıllı telefon dünyasının en hızlı işlemcisi haline geliyor. Mobil işlemci pazarının geneline baktığımızda ise Exynos 7420 çok çekirdek kriterinde daha fazla çekirdeği sayesinde liderlik iddiasını sürdürebilirken, tek çekirdek başarımında ise daha yüksek frekansına rağmen Apple A8 ve Nvidia Denver platformlarının gerisinde kalıyor. Bu da bize, özelleştirilmiş çekirdek tasarımlarıyle kazanabilecek en az %10 ila %20 arasında ekstra performans alanı olduğunu gösteriyor. Grafik tarafına baktığımızda ise 772MHz’de çalışan ARM Mali-T760MP8 GPU’sunu kullanan işlemci ile Galaxy S6 Edge Plus, hem genel performans hem de oyun testlerinde kendinden oldukça emin bir şekilde, son derece akıcı ve keyif veren sonuçlara imza atıyor.

Ekran büyük olduğu için Galaxy S6 Edge Plus’da oyun gerçekten büyük keyif veriyor. Grafik odaklı testlerde zirveye aday olamasa da, unutulmaması gereken, daha yüksek sonuçlara imza atan telefonların daha düşük ekran çözünürlüğü ile geliyor olması. Genel deneyime olumlu etki eden bir başka faktör ise RAM kapasitesinin 4GB’a yükseltmiş olması. Galaxy S6 ile birlikte TOUCHWIZ arayüzünü “az ama öz” yaklaşımıyla hafifleten Samsung, aynı zamanda RAM kapasitesini arttırarak yazılım ve donanım uyumunu pekiştirmek istemiş. Arayüz hızlı çalışıyor, uygulamalar hemen başlıyor ve telefon hıçkırmıyor ama zaten fiyatını dikkate aldığımızda bunları artı bir özellik değil olması gereken varsayılan performans tablosu gibi değerlendirmek gerekiyor.

Diğer taraftan bildiğimiz bir gerçek TouchWIZ arayüzünün ilk etapta yarattığı etki ile zaman içerisindeki etkisinin farklılık gösterebilmesi. Cihazı sosyal medya hesapları ile entegre edip, uygulamaları kurmaya başladıkça arayüzün bazı noktalarda olması gereken yükleme sürelerinin altında kalabiliyor. Yeni telefonlar, Samsung’un arayüzü en hızlı çalışan telefonları, bu su götürmez bir gerçek ancak Android dünyasının en hızlı arayüzü mü diye cümleyi bitirmek istediğimde, orada bir durup düşünmem gerekiyor ve karşıma malesef hayır cevabı çıkıyor zira bugün HTC Sense ve Sony’nin arayüzleri daha zayıf donanım ile daha iyi bir deneyim sunabiliyorlar.

Süper hızlı işlemci, süper hızlı depolama birimi ve 4GB RAM’i dikkate aldığımızda, Samsung’un yapması gereken TouchWIZ’i biraz daha sıkı bir rejim programı ile hafifletmek olmalı. Tekrarlamak isterim, telefon kesinlikle çok hızlı çalışıyor ama TouchWIZ hala ağır bir arayüz. Kamera kısmına geçmeden önce telefonun sentetik test performansına da bir göz atalım. Aslına bakılırsa Galaxy S6 Edge Plus, Note 5 ve Galaxy S6 serisinin diğer üyeleri paydaş olan işlemcisi ile benzer sonuçlara imza atıyor. Kasanın büyük olması ısı konusunda işlemciye biraz daha rahat alan sunuyor sunmasına ve bu da kesinikle bir avantaj ama bahsettiğimiz işlemci en nihayetinde bir Snapdragon 810 değil dolayısıyla büyük kasa avantajı belki uzun süreli oyun deneyimi esnasında farkını belli edebilir. 

 

Galaxy S6 Edge Plus için kamera üzerinde uzun uzun konuşmaya gerek olmadığını düşünüyorum zira Note 5 ve serinin diğer üyeleri ile aynı sensör mimarisine sahip. Arayüz tarafında ise Note 5 ile ortak olan telefon, gerek fotoğraf gerekse de video kalitesiyle “adamlar yapmış abi” dedirtmeyi başarıyor.  Donanımdan ziyade yazılımsal özellikleri geliştirilen telefon ile, Note 5’de olduğu gibi doğrudan Youtube üzerinde canlı yayın yapabiliyorsunuz, üstelik bu hem ön hem de arka kamera için geçerli olan bir fonksiyon. 50 seviyesinden başlayan ISO hassasiyeti, RAW formatında kayıt, optik ve dijital görüntü sabitleme, arka kamera için 4K, ön kamera içinse 2K video kaydı, kamera altyapısının öne çıkan diğer bazı özellikleri. İleri seviyede manuel ayar imkanı tanıyan arayüzde, yeni eklenen Video Kolaj özelliği ile 4 farklı özçekim videosu hazırlayıp bunları aynı sahnede oynatabiliyorsunuz. Kameranın kalitesi kadar hınız da ölçümlemeye çalıştım, tespitlerime göre 300ms civarında açılış hızı ve 450 mili saniye civarında netleme süresi var ki bu değerler son derece iyi. 

 

Telefonun arayüzüne geçelim isterseniz. Daha önce bahsettiğimiz kavisli ekrana yönelik edge fonksiyonları dışında alışılagelmiş TouchWIZ arayüzleri ile karşılaşıyoruz. Tema desteği ile kişiselleştirilebilen arayüzün telefon menüsü, mesajlar uygulamasında yeni bir özellik veya değişiklik göze çarpmıyor. İnternet tarayıcısının bilgisayar deneyimi sunduğu telefon, hızlı işlemci ve 4GB RAM’in etkisini özellikle internet deneyiminde kullancısına kolayca yansıtmayı başarıyor. Ekran büyük, çözünürlük te yüksek olunca değmeyin keyfinize.

 

Albüm, müzik ve video uygulamaları da hem hızlı çalışıyor hem de ek fonksiyonlar ile kullancısına eğlenceli anlar geçirebilecekleri veya daha kolay kullanabilecekleri bir zemin oluşturuyorlar. Ultra High Quality ses desteği sunan telefonda, müzik çalar için ayarlar menüsünden yüksek kaliteli ses ölçeklendirme seçeneği ile ses kalitesini Ultra High Quality seviyesine çıkarmak mümkün. Açıkçası arka planda otomatik ekolayzır düzenlemesi var gibime geldi. Ya da en azından yüksek kaliteli bir kulaklık kullanılmadığı sürece ortaya çıkan farkı hissetmek pek kolay değil diyebilirim. Bunun dışında gelişmiş bağlantı özellikleri sunan telefonda örneğin Bluetooth 4.2 gibi alanındaki en güncel teknoljoiye yer veriliyor. Gelecek bir akıllı telefon kullanılmak istenirse örneğin, bu standardı destekleyen bir model ile daha düşük enerji tüketimi üzerinde telefon-saat bağlantısı kurmak mümkün olabilecek. 

 

Gelelim pil performansına. Bu konudaki detaylı analizimi ilerleyen videolarda paylaşacağım ancak bende oluşan ilk izlenim, büyüyen ekrana rağmen kullanılan panelin verimliliği ve pil kapasitesinin %15 artması sayesinde Galaxy S6 Edge Plus, küçük kardeşi olan Edge’den fazlasını verecek gibi. Aynı zamanda en popüler kablosuz şarj standartlarını destekleyen telefonu, kablolu ya da kablosuz olarak hızlı bir şekilde şarj edebilmek de mümkün. Toparlıycak olursam eğer, Samsung Galaxy S6 Edge+ (Plus), Güney Kore merkezli üreticinin şimdiye kadar üretmiş olduğu en güzel telefon. Tabi ki güzellik subjektif bir kavram ama şahsen öyle olduğunu düşünüyorum. Ancak bu tek başına, Galaxy Note 5 ile Galaxy S6 Edge+ arasındaki fiyat farkını açıklamaya yetmiyor, hele ki işlevsellik olarak Note 5 daha üstün bir cihazken. Eğer bütçe sıkıntısı olmayan bir teknoloji meraklısı olarak özel bir telefon arıyorsanız, işte o noktada tercihinizi Galaxy S6 Edge+'dan yana kullanabilirsiniz, aksi takdirde Galaxy Note 5 daha doğru bir seçenek olacaktır diye düşünüyorum. 

Ben Erdi Özüağ, bir sonraki videoda görüşene kadar hoşçakalın kendinize çok iyi bakın.