Arkası görünür ayna mantığından yola çıkılarak geliştiren “şeffaf ve parlak güneş ışını toplayıcı(TLSC)” cam, pencere gibi saydam yüzeylerin üzerine yerleştirilebiliyor. Araştırmacılara göre bu sayede ışığın geçirgenliğini engellemeden enerji depolamak mümkün hale geliyor.
Bahsi geçen teknolojide, kızılötesi ve ultraviyole ışınlar gibi insan gözünün seçemediği ışın dalga boylarını emme kabiliyeti olan organik moleküllerin kullanıldığı ifade edilmiş. Projede görev alan kimya mühendisliği bölümü öğretim üyelerinden Richard Lunt, “Söz konusu malzemeyi sadece ultraviyole ve yakın kızılötesi dalga boylarını yakalayacak ve daha sonra; kızılötesinde, farklı bir dalga boyunda parlayacak şekilde ayarlayabiliyoruz. Hapsedilen ışık, panelin dış hatlarına transfer edildikten sonra burada bulunan fotovoltaik güneş hücreleri marifetiyle elektriğe dönüştürülüyor.” ifadelerini kullanmış.
Lunt’a göre dikey olarak kapladığı alan çatılarda kullanılan panellere kıyasla daha fazla olan TLSC, camdan yapılma ön cepheye sahip binalarda etkin bir biçimde kullanılabilecek. Mimari tasarımda da görsel olarak olumsuz bir etki bırakmayacağı ifade edilen panellerin, eski binalarda da kullanılabileceği belirtiliyor.
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
Bana çok korkutucu geliyor bunlar.