TP-Link'i pek çoğumuz modem gibi çeşitli ağ ürünleriyle tanıyoruz ancak şirket akıllı yaşam markası olmaya doğru gidiyor. Peki ama nasıl, detayları şirketin kurucusunda öğrendik ve sizler için yazdık.
Dünya genelinde ağ ürünleri pazar lideri olan TP-Link'in kurucusu Jeffrey Chao'ya merak edilenleri sorduk. İki kardeş tarafından kurulan TP-Link'in uluslararası operasyonlarını Jeffrey Chao yönetirken, şirketin anavatanı olan ve pazar büyüklüğü itibariyle kendi iç dinamikleri ayrı konsantrasyon gerektiren Çin pazarındaki faaliyetleri ise büyük kardeş Cliff Chao üstleniyor. TP-Link'i 20 yıl önce kuran ikili, bugünlerde yenilenen logo ve vizyonla TP-Link'i sadece ağ markası olarak büyütmeyi değil, teknoloji ürünlerinin her geçen gün daha fazla hissedildiği modern yaşamın parçası haline getirmeyi arzuluyorlar.
TP-Link'in kurucusu Jeffrey Chao'ya merak ettiklerimizi sorduk.
Büyük bir yuvarlak masa etrafında, Polonyalı birkaç meslektaşımla birlikte sohbet ettiğim ve aklımdaki soruları sorduğum Jeffrey Chao'da beni etkileyen detayların başında, şirket CEO'sunun ülke operasyonlarına isim isim hakim olmasıydı. Planlanmış bir toplantı olduğundan belki önceden çalışılmış da olabilir ancak bir CEO'nun, 100'den fazla ülkede faaliyet gösteren şirketinin ülke bazında yönetim ekibini isim isim bilmesi gerçekten önemli. Tabi bir de söz konusu yüksek potansiyelli Türkiye pazarı olunca muhtemelen bölge bazında ilgi ve gözlem biraz daha fazla artıyordur diye düşünüyorum.
TP-Link tarafında ürünlere olan inancın arkasında, kendi üretim tesislerine sahip olması ve donanımdan-yazılıma şirketin her seviyeyi bizzat kontrol etmesinin yattığını söyleyebilirim. Bugün ağ ürünleri pazarında, hem ürün geliştirme hem de üretim noktasında dışa bağımlı firma sayısının fazlılığı gündeme geliyor bu noktada. Üretime hakim olmanın kuşkusuz en büyük avantajlarından biri de, maliyet ölçeklemesinin yapılabiliyor olması. Yani kar marjının nispeten düşük olduğu ağ ürünlerinde cihaz başına birim maliyetinin ve genel olarak hacimli üretim kalemlerinin doğrudan tayin edilebilmesinin ağırlığını öğrenmiş oluyoruz, bu detay ile.
Yeni logo, şirketin akıllı yaşam hamlesinin bir parçası.
Jeffrey Chao'ya yönelttiğim sorulardan biri, daralan bilgisayar pazarında özellikle "gaming" konsepti diriliğini korurken, bu alana daha fazla yatırım yapıp yapmayacakları oldu. Şirketin hali hazırda yüksek performans tutkunlarına özel modem/router ürünlerini konumlandırdığı "Archer" isimli ürün gamı bulunuyor. Kaldı ki yıllık gelirinin ortalama %10'unu ar-ge yatırımlarına harcayan şirketin 802.11ad teknolojisine herkesten önce adapte olma gibi yetenekleri olduğunu da biliyoruz. Ancak gerek kitlesel mesaj gerekse de tasarım olarak "gaming" vurgusunun daha kalın yapılıp yapılamayacağını sorduğumda, Jeffrey Chao zaten şu anda elektronik spor dünyasını yakından takip ettiklerini ve oyun takımlarına destek olduklarını söyledi.
TP-Link'te yeni nesil routerlar aynı zamanda akıllı ev konseptinin bir parçası
Teknik olarak özellikle üst seviye routerlarda, büyük oranda benzeşen donanımlar kullanılır. Performansda belirleyici olan çipset yani kabaca internet işlemcisi olarak tanımlayabileceğimiz yonga tüm firmalar tarafından ağırlıklı olarak Broadcom veya daha düşük oranda Qualcomm ya da diğer firmalardan temin ediliyor. Son kullanıcı açısından fark yaratansa, markanın imajıyla birlikte genelde tasarım oluyor. "Power User" olarak tabir ettiğimiz her şeyin en iyisini isteyen ve bütçe sorunu yaşamayanlar için genelde yöntem, "en ufak" detaya kadar teknik özellik kabiliyetlerini PC ya da telefon anlatır gibi anlatmaktan geçiyor. Açıkçası kendilerine de TP-Link'in global ölçekte Archer serisine daha fazla yatırım yapmaları gerektiğini söyledim. Tasarım konusunda da keza daha agresif çizgilere sahip olan seçenekler artabilir dediğimde, gelen cevap itibariyle şirketin orta-uzun vadede bu konuya daha fazla eğileceğini hissetim, kaldı ki kar marjı da bu ürünlerde daha yüksek.
TP-Link power bank sınıfında hızlı büyüme gösteriyor.
Teknoloji dünyasındaki popüler akımlardan biri de IoT dediğimiz Nesnelerin İnterneti ve Akıllı Ev konseptleri. Bu alana ciddi yatırımları olan TP-Link, ürün gamındaki ağ ürünleriyle tüm teknolojilerin ortak ihtiyacı olan sağlıklı internet bağlantısını sağlarken, yeni nesil aksesuar ve çevrebirimleri doğrudan bu alanların içine girmeyi planlıyor. Hali hazırda akıllı prizelere akıllı ampüllere, akıllı anahtarlık ve bulut tabanlı güvenlik kameralarına sahip olan TP-Link, bu ürünlerde tasarım-işlevsellik-malzeme kalitesine büyük önem verdiğini söylüyor. Ayrıca Jeffrey Chao'nun açıklamalarına bakılırsa bu alanda TP-Link'i kademeli olarak çok daha etkin göreceğiz zira ürünleriyle bizzat akıllı yaşamın paydaşı olmak istiyorlar.
Akıllı yaşam demişken, Çinli dev teknoloji firmalarının son dönemde kendi kendine gidebilen otomobillere ilgisi de ortada. Connected Drive anlayışıyla otonom sürüş dışında internet üzerinde haberleşebilen, konuşabilen araçlara ilgisi malum. İnternet altyapısında sunduğu donanımlarla büyük oranda sorumluluk alan TP-Link'e akıllı otomobil işine girip girmeyeceklerini dahi sordum ve Jeffrey Chao'nun, iş yaptıkları alanların ana uzmanlık alanları olduğunu ve şimdilik yeni maceralara gerek olmadığını çünkü bu alanlarda da yapılabilecek pek çok şeyin olduğunu söyledi.
TP-Link, Neffos X1 serisi telefonların başarı elde edeceğini söylüyor.
Sorduğum diğer soru ise power bank'ler özelinde aksesuar işinin geleceğiydi. Gerek sertifikalı Apple kabloları gerekse de USB çoklayıcıların konumlandığı bu alanın büyük önem taşıdığı ve ayrı bir ilgi gerketirdiğini dile getiren Chao, bu yüzden akıllı aksesuar işi için ayrı bir ekibin oluşturulduğu ve sadece bu alandaki fırsatlar, yeni ürünler ve ar-ge konularına yoğunlaştıklarını söyleyerek, aksesuar tarafında daha fazla TP-Link olacağının sinyallerini vermiş oldu. Ve tabi ki akıllı telefonlar. Belki bilmeyenler olabilir, TP-Link bir süre önce Neffos markası altında telefon dünyasına giriş yaptı. Kurucuların İngilizce isimlerindeki çift ff harfinin alt markada karşımıza çıkması tatlı bir tesadüf olsa gerek diye düşünüyorum.
Neffos markası altında iki yeni model var; X1 ve X1 Max.
TP-Link'in girdiği alanlarda her zaman başarı hedeflediğini söyleyen Jeffrey Chao, telefon pazarına da "şöye bir görünüm çıkmak" için değil, uzun vadede TP-Link'in şu an iş yaptığı alanlardaki başarı ve marka algısını yansıtmak için girdiklerini ifade etti. Şirketin yeni telefonları olan X1 ve X1 Max için Chao; "X1 ailesi tasarım ve özellikler seviyesinde iyi birliktelik sunarken, kullanıcılara işlevsellik beklentileri oranında yüksek değer katacak" diyor. Amiral gemisi statüstünde TP-Link telefonlar gelecek mi dediğimde ise, "her şeyin bir vakti" var dercesine her yeni model grubunda daha fazlasını sunacaklarını ve bu doğrultuda 2017 için mutfakta çok sayıda yeni gelişmenin piştiğini söyledi.
Neffos X1 serisi telefonların ülkemize gelmesi de bekleniyor.
Sıcak kanlı ve mütevazi bir kişiliğe sahip olan Jeffrey Chao, şirketinden emin görünüyor. Günüüzde hala ürün geliştirme sürecini sıkı bir şekilde takip eden yönetici, TP-Link'in yeni ürün kollarındaki geleceğinden emin. Ağ ürünlerinde, modem-router gibi alanlarda fiyat/performans değeri yüksek ürünlerin dışında üst seviye seçeneklerin sayısı gelişim gösterecek gibi. Ayrıca akıllı ev, akıllı yaşam, aksesuarlar ve bazı diğer alanlarda da TP-Link'i yakında daha fazla göreceğimizin mesajını aldım diyebilirim. Tabi tüm bu girişimlerin en derece başarılı olacağını hep birlikte bekleyip göreceğiz.
1 Kişi Okuyor (0 Üye, 1 Misafir) 1 Masaüstü
GENEL İSTATİSTİKLER
12526 kez okundu.
10 kişi, toplam 10 yorum yazdı.
HABERİN ETİKETLERİ
telefon, tp-link ve