Elbette bu SSD’yi normal bir sistemde de, günlük bilgisayarınızda da kullanabilirsiniz, bir engel yok ama üretim amacı başka, dolayısıyla bazı nitelikleri kurumsal ihtiyaçları karşılayacak şekilde belirlenmiş. DC500R daha çok okuma odaklı iş yükleri için, DC500M de karma iş yükleri için dizayn edilmiş bir SSD.
Sade bir kutusu var, içinden SSD’nin kendisi çıkıyor, ekstra bir şey yok.
2.5 inç form faktöründe 7mm kalınlığındaki SSD’nin haznesi metalden, soğutma anlamında yongayla temas noktası olmadığından plastik ya da metal pek fark etmez aslında ama metal sonuçta, malzeme olarak bakarsak evet, daha iyi bir malzeme. Şu ana kadar test ettiğim en ağır, içi dolu bunun dedirten SSD’lerden biri, açıp bakacağız zaten.
SATA 3, 6Gbit/saniye destekli arayüz ile bağlanıyor, bir bilgisayar olur, sunucu olur, NAS olur, istediğiniz bir cihaza bağlayabilirsiniz.
Üzerinde modeli ve bazı detayların bulunduğu bir etiket var, görsel anlamda söylenebilecek pek bir şey yok aslında.
DC500R’nin 480GB, 960GB, 1.92TB ve 3.84TB şeklinde depolama seçenekleri bulunuyor, elimizdeki 3.84TB olanı. Sırasıyla 438, 876, 1752 ve 3504TBW, yani terabayt yazım ömrüne sahipler. 3.84TB olanı benzer NAND’lere sahip tüketici sınıfı üst segment bir SATA SSD’ye göre mesela %40 daha fazla terabayt yazım ömrüne sahip, kurumsal taraftaki avantajlarından biri bu.
Asıl ayırıcı özelliği, kurumsalda SSD’ye olan güven katsayısını arttıran şey PLP, yani elektrik dalgalanması ve kesintisine karşı koruma sistemi. Polarize, yüksek frekanslı tantalum kapasitörlerden oluşan bir sistem. Çalışma mantığı basit, elektrik kesildikten sonra süregelen yazma işlemi bitene kadar yeterli gücü sağlıyor bu kapasitörler, verilerin bozulmasının önüne geçilmiş oluyor ve SSD’yi kontrollü olarak kapatıyor. Veri haritalama tablosunun da güç kesintinden hemen önceki haline getirilmesini sağlıyor. Uçtan uca bir koruma sistemi söz konusu.
Bir veri merkezinde verilerin bozulması, kullanılmaz hale gelmesi, bunun ihtimali bile büyük maddi kayıp demek. Öyle her SSD bu özelliğe sahip değil, tüketici sınıfı SSD’lerde bu özellik aslında yazılımsal olarak var ama donanımsal olması var, yazılımsal olması var, bu donanımsal destek kurumsal olmasını sağlayan en önemli niteliklerinden biri.
Bir diğeri de şu, JEDEC’in UBER gereksinimlerine göre kurumsal sınıf bir SSD’nin 10 kuadrilyona 1 oranında 1 kurtarılamaz bit hatası yaşaması öngülürken bu tüketici sınıfı SSD’lerde 1 kuadrilyon bit için 1 bit şeklinde, aradaki oranlamayı yapmama gerek yok sanırım.
2 milyon saat MTBF, yani hata verme aralığı değerine sahip, tüketici sınıfındaki SSD’lerde bu değer genelde 1.5 milyon civarında.
Bir SSD’nin en önemli, en merak edilen kısmına geldik, kullandığı yonga türü. İçerisinde 3D TLC NAND’ler bulunuyor.
555MB/saniye okuma ve 520MB/saniye yazma hızı söz konusu. Okumada 98 bin, yazmada 28 bin IOPS. Evet, yazmadaki IOPS değeri düşük zira 500R’de odak okuma üzerine kurulu, optimizasyonlar buna göre, etkilerini testlerde göreceğiz.
Crystaldiskmark. Okuma yazma hızı kağıt üstü verilerin de bir tık üstünde, güzel lakin 4K okuma testinde en azından Crystaldiskmark’ta tüketici sınıfı SSD’lerin bir miktar gerisinde.
Anvil’s Storage Utilities. Burada kağıt üstü IOPS değeri hemen hemen yakalanmış, bir sorun görünmüyor, aslında yine tüketici sınıfı bir SSD ile benzer değerlere sahip. Ara ve toplam skoru da karşılaştırma yapmak için kullanabilirsiniz.
Atto Disk Benchmark’ta. 512 bayt, 1KB, 2KB, 4KB skorları önemli, tüketici sınıfı SSD’lerle benzer sonuçlar alıyor.
AS SSD benchmark. Burada da alınan değerler, özellikle gecikme süreleri tüketici sınıfıyla eş değer diyebileceğim düzeyde.
Bunlar sentetik testlerdi, şimdi gerçek dünya testi yapalım, dosya kopyalayalım. Yaklaşık 400GB’lik, videolardan oluşan bir dosya grubunu 450MB/saniye civarı bir hızla aktarabildim DC500R’ye. Önbellekle hızlı, sonra yavaş gibi bir durum yok, aktarım boyunca olabildiğince düz bir hız grafiği çizdi.
Tüm bu testler sonucunda ne kadar ısındı peki, 48 dereceyi geçmedi, 48 derece bir SSD için ılık diyebileceğimiz bir düzey, performansa hiçbir zeval vermez yani.
Tüketici sınıfı SSD’lere kıyasla 7x24 kullanılmaları ön görüldüğünden, böyle dizayn edildiklerinden dolayı ısı anlamında, stabilite anlamında bir problem oluşturmadı kullandığım süre boyunca. S.M.A.R.T izleme ve raporlamayla aşınma miktarı, kullanım ömrü daha detaylı raporlanabildiği için arıza öncesinde de SSD’nin durumunu değerlendirme şansı sunulmuş oluyor, tüketici sıfında bu raporlama daha sınırlı.
Kingston DC500R. Yüksek hızlı veri tabanları, yüksek hızlı medya akışı, sanallaştırma, AI, makine öğrenmesi, bulut hesaplama ve depolama, SQL sunucularında raporlama, bunlar için kullanılabilir, kurumsal bir çözüm. Terabaytlarca, büyük bir depolama çözümünüz vardır, ona önbellek de yapabilirsiniz, bunlar gibi profesyonel ihtiyaçlar için tercih edilebilir bir SSD. Ama nedir, işin içinde yazma da varsa DC500M’ye bakmak lazım, terabayt yazım ömrü DC500R’ye göre neredeyse üç katı ama fiyatı aslında üç katı değil.
1.92TB DC500R 3200TL, DC500M 3900TL civarında, tabii siz bu videoyu izlerken güncel fiyatlara mutlaka kendiniz bakın. DC500R 1752 terabayt yazım ömrü, DC500M 4555 terabayt yazım ömrüne sahip, aradaki fiyat farkı ise %20 civarı ama ömür farkı %88, DC500M aynı zamanda karma kullanımda daha başarılı, dolayısıyla aradaki farka fazlasıyla değer. Kurumsal çözüm olarak donanımsal PLP özelliğiyle ikisi de verilerinizi emanet edebileceğiniz SSD’ler lakin DC500M daha mantıklı görünüyor.