Piyasada gördüğümüz çoğu SSD’nin Nand Flash üretimini yapan Toshiba, alt markası diyebileceğimiz OCZ ile ülkemizde özellikle fiyat/performans oranı yüksek Trion 100 ve 150 serisiyle öne çıkıyor, elimizdeki RD400 ise performansa yoğunlaşılan bir seri.
Siyah-mavi temalı kutunun içerisinden PCI Express adaptörü üzerinde ürünün kendisi, uyumlu bir ızgara ve alışılageldik dökümantasyonlar çıkıyor, ürün 5 yıl garantili, OCZ’nin Türkiye’nin de dahil olduğu ileri düzey garantili programı sayesinde arızalı ürün için tüm kargo ücretleri karşılanıyor ve yeni ürün yollanıyor. Kutunun üzerinde SSD’nin potansiyel hızına dair bir bilgi geçilmemiş.
Aslında M.2 2280 form faktöründeki SSD gördüğünüz üzere PCI-E X4 bir adaptörle beraber geliyor, anakartınızda M.2 slotu yoksa veya M2 slotu PCI-Ex 4X destekli değilse eğer bu adaptörle bağlayabiliyorsunuz, hız farkı oluşmuyor. Ek olarak adaptörde soğutmaya yardımcı bir termal ped var.
Şimdi detaylara inelim, Toshiba OCZ RD400 serisi 128, 256, 512 ve 1TB şeklinde dört versiyona sahip, 128GB hariç diğerlerini ülkemizden temin etmek mümkün, boyutu ve formatı itibarıyla dizüstülerde de kullanabiliyorsunuz.
Toshiba üretimi 15nm MLC NAND’larla geliyor, kontrolcü tarafında Toshiba TC58NCP 8 kanal bir kontrolcüye yer verilmiş. Üzerinde 512MB DDR3-1600MHz DRAM bulunuyor. 1TB sürümü hariç NAND’lar ve kontrolcü sadece dışarı bakan yüze konumlandırılmış. Windows’un standart Nvme sürücüleriyle değil özelleştirilmiş bir sürücüyle çalışıyor.
NAND’lar küçüldükçe kağıt üzerindeki ömürleri azalabiliyor. RD400’ün 15nm MLC NAND’ları için 296TB’lık bir yazma ömrü biçilmiş, tabii bu minimum bir değer, üstüne çıkmak hatta bu ömrü katlamak mümkün, takıldığı anakart, ortam ısısı ve kullanım senaryoları ömrü üzerinde etkili. Örneğin; her gün 50GB veri yazsanız kağıt üstünde 15 seneden fazla kullanım ömrü ortaya çıkıyor.
Çalışma esnasında 6W, bekleme modunda 6mW güç tüketiyor, masaüstü bir sistemde pek mesele değil ama dizüstünde kullanım süresini etkileyebilir.
İlk olarak performans testleriyle başlayalım, RD400’ün 512GB versiyonu için 2600MB/saniyeye kadar okuma ve 1,600MB/saniyeye kadar yazma hızı belirtilmiş, elimizdeki %98’i dolu, bol program kurulu SSD’nin Crystalmark testleri kağıt üstündeki verileri doğrular nitelikte sonuçlar veriyor.
4KB için okumada 190 bin, yazmada ise 120 bine kadar IOPS değerine sahip olduğu belirtilmiş, Anvil’s Storage testte ise okumada 150 bin üstü, yazmada ise 120 binden fazla IOPS değeri elde ettim, okumada kağıt üstündeki değerin altında kaldı ama yazmada üstüne çıktı RD400.
Gördüğünüz ayarlarda IOmeter 4K %100 okuma testi sonuçları da gayet iyi.
OCZ SSD Utility yazılımında 128KB testinde 2.3GB/saniye civarı okuma ve 1.5GB/saniye yazma hızı elde ettim, sırasız 4KB testinde ise 550MB/saniye civarı okuma ve 400MB/saniye civarı yazma hızı şeklinde skor aldım. Bu yazılım üzerinden sürücü güncelliğini, SSD’nin ısısını ve sağlık durumu gibi istatistikleri gözlemleyebiliyorsunuz.
HDTune testinde minimum 450MB/saniye civarı, maksimum 1350MB/saniye civarı aktarım hızı elde ettim.
Dolu dolu bir sistemde Windows’un açılış süresi hayli kısalıyor elbette, normal bir SSD’den daha hızlı açılıyor sistem. Premiere’in açılış süresi ve içeri dosya aktarma süreleri de haliyle kısalıyor, en önemli farkı da 4K bir videonun ön izlemesini yaparken 550MB/saniye okuma hızına sahip SSD biraz aksıyor ama RD400’de hiçbir pürüz oluşmuyor.
Diğer bir örnek de mesela oyunlarda, CS:GO’da siz yükleme ekranını geçip diğer oyuncuların gelmesini bekliyorsunuz. Oyun kurulum süreleri, çok parçacıklı bir oyun dosyasını yine aynı sürücüye kopyalama süresi, yine normal bir SSD’den hızlı tabii. Okuma ve yazma hızıyla alakalı spefisik bir iş yükünüz varsa eğer SSD ve NVMe standardındaki SSD arasındaki fark bariz bir şekilde ortaya çıkıyor.
RD400 boştayken 50, sentetik testlerle yük altındayken 70 dereceye kadar çıkabiliyor, video düzenlerken, oyun oynarken gözlemlediğim maksimum sıcaklık ise 63 derece oldu. Isıya bağlı olarak okuma ve yazma hızı düşebiliyor, mesela test skoru alırken okuma hızında 300-400MB/saniye düşüş oluştu ancak günlük kullanımda performans farkı hissetmiyorsunuz, sistem hıçkırmıyor. Günlük kullanımla yüke soktuğumda dediğim gibi 63 dereceye ulaştı, ne günlük kullanım da ne de skorlarda gözle görülür bir performans düşüşü yaşamadım. Kasamın havadar bir kasa olduğunu da belirteyim, kapalı alan dizüstülerde pek serin çalışmayabilir.
HDD’den SSD’ye geçiş yaptığınızda hayli ileri sıçramış oluyorsunuz diyebilirim ama SSD’den NVMe standardındaki bir SSD’ye geçtiğinizde günlük kullanım senaryolarında hissedilir farklar yaşamıyorsunuz.
Mesele skorları karşılaştırmaya gelince elbette RD400 bir Sata SSD’den çok daha hızlı, IOPS hızları da normal bir SSD’nin iki katından fazla ama özellikle Adobe Premiere gibi bir üretkenlik yazılımında işlediğiniz içeriklere göre fark barizleşiyor. OCZ RD 400 512GB NVMe standardındaki SSD’nin Türkiye piyasasındaki en büyük rakibi Samsung 950 Pro serisi, arada kayda değer bir fark olmasa da RD400 performans anlamında bir adım geride ancak 950 Pro’dan daha ucuz. Ülkemizdeki sınırlı sayıdaki NVMe standardı SSD’ler arasında en güçlü seçeneklerden biri RD400.
Böylelikle bir incelememizin daha sonuna gelmiş olduk, bir sonraki videoda görüşmek üzere hoşçakalın.