Rusya ile yapılan anlaşma özellikle ABD’nin tepkisini çekmiş ve ABD, Türkiye’nin F-35 savaş uçağı projesinden çıkarılabileceğinin sinyallerini vermişti.
Yedi Türk firmasının destek verdiği F-35 projesinde şirketler, uçağın gövdesinden motoruna kadar 19 ayrı noktasına parça üretimi yapıyordu. ABD ile gerilen ilişkiler neticesinde ise Nisan ayı itibariyle ABD’li üreticiler Türkiye’ye F-35 savaş uçağı parçalarının teslimatını durdurduğunu açıklamıştı. Gelinen bu noktada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 14'üncüsü düzenlenen IDEF'19 Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda yaptığı konuşmada, "Türkiye'nin dışlandığı F-35 projesi çökmeye mahkûmdur" ifadelerini kullandı ve Türkiye'nin kendi milli muharebe uçağını üretmeye yönelik çalışmalarına hız verdiğini açıkladı. F-35'ler konusunda da dayatmaya maruz kalındığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizi dışlamaya çalışanların hala bu işin sonunu nereye varacağını göremediklerini düşünüyoruz.” sözleriyle de ABD’ye uyarıda bulundu.
Peki Türkiye’nin kozları ne?
Yaşanan bu olumsuzluklar karşısında ise Türk şirketlerce üretilen parçaların, ABD’ye gönderilmemesi konusunda bir karar alınabileceği ifade ediliyor. Bahsi geçen bir yaptırım uygulandığı takdirde; yaklaşık 340 F-35’in teslimatının 24 ay kadar gecikebileceği ve ABD’li üretici Lockheed Martin’in bu sebeple canının fazlaca sıkılabileceği belirtiliyor. Gecikmenin ötesinde, sipariş iptalleri ve yasal yaptırımlarla karşı karşıya kalma ihtimali bulunan ABD’li şirket için Türkiye’nin vereceği karar son derece önemli.
Diğer yandan Türkiye’nin alacağı karar sonucunda parça üretmeyi durduracak Türk şirketler için sıkıntılı bir süreç başlayabileceğinin de altı çiziliyor. Uzmanlar, Türk şirketleri ekonomik anlamda zor durumda bırakacak ve bazılarının iflas etmesine bile yol açabilecek bahsi geçen adım için Türkiye’nin akıllıca hareket etmesi gerektiğini vurguluyor.
ABD’nin, Türk şirketlerce tedarik edilen parçalar olmadan da trilyon dolarlık projeyi devam ettirebiliriz açıklamalarını da akılcı bulmayan analistler, Türk şirketler bir kez devre dışı bırakıldığında; atılan bu adımdan çok zor geri dönülebileceğini ve Türk tarafının projeye tekrar dâhil edilmesi hususunun imkânsıza yakın hale geleceğini belirtiyor. Uzmanlara göre ortada bir “kaybet-kaybet” durumu var ve iki tarafın da sağduyulu davranması gerekiyor.
F-35 krizi kapsamında ise en son NATO Genel Sekreteri Stoltenberg Anadolu Ajansı'na konuşmuş ve Rusya'dan S-400 tedariki konusunda "Askeri teçhizat temini hususu, ülkelerin ulusal kararı niteliğindedir." açıklamasında bulunmuştu.
istediğiniz zaman (çevrim dışı bile) okuyabilirsiniz:
1 Kişi Okuyor (0 Üye, 1 Misafir) 1 Masaüstü
GENEL İSTATİSTİKLER
13839 kez okundu.
25 kişi, toplam 25 yorum yazdı.
HABERİN ETİKETLERİ
f35, Popüler Bilim