Plantronics acil durum çalışanlarına, müşteri hizmeti merkezlerine, pilotlara ve hatta astronotlara, evet astronotlara yönelik profesyonel ses ekipmanları üreten, Kaliforniya merkezli, 50 yılı aşmış bir marka. Bu videoda ise BackBeat FIT 3100, sporculara hitap eden kablosuz kulaklığı inceleyeceğiz.
Şık, gayet kaliteli ve hoş tasarlanmış bir kutusu var. İçinden çantası, kulaklıkların kendisi, şarj için USB’den Micro USB’ye kablo ki bence çok kısa, başka bir kablo kullanacaksınız büyük ihtimalle ve bol bol dökümantasyon çıkıyor, 2 yıl garantili.
Taşıma çantasını açarak başlayalım, evet, fermuarıyla, hafif yumuşak, tutucu malzemesiyle daha çok bir çanta havası var. Bunlar odak olarak rakipleri değil ama Apple Airpods’daki gibi parlak plastik veyahut Sony WF1000X’deki gibi alüminyum kadar çizilmeye açık değil, yine de sivri objelerden uzak tutmak lazım.
İçerisinde kulaklıkların haznesi, yukarıda ufak bir göz var. Çantası, kulaklıklar için bir powerbank görevi görüyor, butonuna basıp şarj durumunu görebiliyorsunuz. Çantayı ve içerisindeki kulaklıkları Micro USB arayüzünden, mesela telefonunuzun adaptörünü kullanarak şarj ediyorsunuz, ufak bir eleştiri, Tip C olabilirdi.
Evet, kulaklıklar. Karşımızda 1 metreye kadar sıvıya ve toza dayanıklı, IP57 sertifikalı bir kulaklık var, yani ne kadar terlerseniz terleyin, sorun değil. Yağmura yakalandınız diyelim yağmurda da gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz, hatta ben, tavsiye etmiyorum ama duşta da kullandım, çok daha yoğun sıvıya maruz kaldı ama sorun yaşamadım.
Yumuşak, esnek ve kulak kepçesine gayet iyi tutunan bir askı yapısı var. Bu yapının amacı kulaklığın siz hareket ederken, koşarken, atlarken zıplarken sabit kalmasını, düşmemesini sağlamak. Ben spor yaparken terliyorum, normal yapıdaki kablosuz kulakiçi kulaklıklarım terleyince düşüyorlar kulağımdan, bunda da terliyorum tabii ama askı var sonuçta, düşmüyor, inat edip kafanızdan düşürmeye çalışınca da düşmüyor.
Parlak yüzeyi görsellerde mavi, kulaklıklar gelince gördüm ki ışığa göre daha çok mor renkteler, ayna gibi yansıtmıyor, gereksiz ilgi çekmiyorlar ama ışığın açısına göre mavi-mor değişiyor, bence güzel. Ufak bir PLT yazısı işlemişler, ille de Plantronics gözüksün, adımız yürüsün dememişler, taraftarı olduğum bir şey.
Bu yüzeyler dokunmatik yüzeyler ve aynı zamanda birer butonlar. Varsayılan olarak sol taraftakine dokununca sesi açıyor, dokunup basılı tutarsanız sesi kısıyor. Sağdakine basınca müzik durdur devam et görevi görüyor, çift basınca şarkı geçiyorsunuz, üç defa basınca bir önceki şarkıya gidiyor. Ayrıca sağdakine basılı tutarsanız Google Asistanı açıyor, mesela Hakan’ı ara diyorsunuz, arıyor, arama da cevaplayabiliyorsunuz. Üzerinde mikrofonlar var, telefon görüşmeleri için yeterli kalitedeler. İsterseniz bu yüzeylere kendiniz görevler atayabiliyorsunuz, mesela ben bir defa basayım, kronometre açılsın veya basayım Spotifty’daki belirlediğim şarkı listesi açılsın, ki ben spor için Pumping Iron listesini seçtim mesela.
Uygulaması Android ve iOS destekli, cihazı güncelleyebiliyorsunuz, sağ mı sol mu ana birim olsun seçebiliyorsunuz, mesela ben bazen tek kullanıyorum kulaklığı, o yüzden sağı seçtim. Spiker dilini belirleyebiliryorsunuz, açılırken kapanırken, bağlantı sağlandığında ve batarya durumunu sesli biçimde aktarıyor yalnız maalesef Türkçe spiker yok.
Kulağın içine oturan kısımlar döner yapıda, yumuşak silikondan. Olayı şu, kulağınızdayken çevirip kulak kanalınıza en uygun pozisyonu yakalıyorsunuz, ne kadar iyi pozisyon, o kadar iyi ses deneyimi. Bir kulakiçi gibi öyle derinlere gitmiyor, aynı zamanda sürücüleri sıvıya karşı koruyan önemli önlemlerden biri, gerçi içine gitse bile zarar görmüyor kulaklık.
Teknik detaylara gelelim. Telefonla Bluetooth 5.0 üzerinden iletişim kuruyor, kulakiçi kulaklıkların çoğu 4.2 standardında, bağlantı tarafı sağlam. Menziline 10 metre denmiş, 10 metre arasına 3 tane de duvar koydum ben, fabrika verisini tutturdu, yaklaşık 1 aydır kullanıyorum, ne tekledi ne de bağlantı kesildi, yine kablosuz kulaklıklar için iyi bir haber bu. Gecikmesi düşük, film izlerken mesela videoyla konuşma seslerinin sekronu kaymıyor, bu bu da önemli bir şey. Desteklediği standartlar itibarıyla mesela arabada arabadaki durdur, başlat, sonrakine geç, öncekine geç yapabiliyorsunuz, bir kumanda görevi görüyor.
İçerilerinde 13.5mm’lik büyük sürücüler var, 20hz-20KHz frekans aralığına ve 94dB hassasiyete sahipler. Testlerimi Samsung Galaxy S9+ ile, Spotify’da ve yüksek kaliteli FLAC parçalarla gerçekleştirdim. Maksimum sesi orta-iyi arası bir yerde, kulakları biraz eskitmiş biri olarak %75’in üzerinde kullandım dışarıda, distorsiyon, yırtılma veya herhangi bir aralığın baskın kalması gibi bir durum yok, dengeli bir ses profiline sahip. Vokaller temiz ve ön planda, iyi ayrışıyor. Bass sesler var ama sadece varlar, özellikle bir vurgu hissetmiyorsunuz, o yüzden Rap, Trap bu tür parçalar keyifli değil. Tizler berraklar, cılız kalmıyorlar, ses %25 civarında olsa bile detaylar, özellikle de tizler varlığını sürdürüyor, Rock parçalarda sesler yeterince temiz, mesela ben spor yaparken Spotify’de Pumping Iron çalma listesinden bir şeyler dinliyorum, distorsiyonlu elektro gitar net, davulda tok sesler pek yok ama zil, zil sesleri güzel geliyor. Sahnesi pek geniş değil, pek geniş bir alan hissi verdiğini söyleyemem ama yön hissiyatı az çok var. Sizi tutan yok tabii arkadaşlar, istediğiniz türde dinlersiniz ama vokal ağırlıklı parçalardan, rock parçalardan keyif alabileceğiniz bir kulaklık olmuş, genel olarak spor yaparken motive edecek müzik türlerine odaklanılmış adeta.
Plantronics 90mAh bataryalı kulaklıklar için 5 saate kadar dinleme süresinden bahsetmiş, ben 4 saat civarı elde ettim, iyi bir süre. 740mAh çantası da ekstra 10 saat katıyor, dahası hızlı şarj destekli. Çantasına 15 dakika takıyorsunuz, 1 saat dinleme süresi kazanıyorsunuz. Spor yaparken dinlenmeye geçtiniz diyelim, 15 dakika şarj edin, 1 saat daha kullanın, gayet güzel. 6 aya kadar da uyku modunda kalabildiğini ekleyelim, bağlantıyı kestikten sonra aman kapanmış mıydı, bitti mi bataryası derdi yok.
Kulaklık rahat mı peki? Asında kısa ve öz, rahat arkadaşlar ama ben yine de detaylandırayım. 1 ay kadar, genelde 2 saatlik periyotlarla kullandım, kulağımı veya temas ettiği yerleri ağrıtmadı, 22 gram ağırlığındalar, baskı uygulayacak tarzda değiller. Hareket halinde olduğunuz için etrafınızdan, sağdan soldan gelenden haberdar olmanız gerek, bu yüzden Plantronics tipleri Always Aware, yani etrafınızın farkında olmanızı sağlayacak şekilde tasarlamış, bu da izolasyonun çok zayıf olması demek, sesi sonuna kadar açarsanız dışarıdaki sesi kesebilirsiniz ama o noktaya kadar dışarıdan gelen her sesten, her türlü şeyden haberdar oluyorsunuz, dışarı sızan ses de fazla, toplu taşımaya da pek uygun olduğunu düşünmüyorum.
Plantronics BackBeat FIT 3100. Sporcular düşünülmüş, sporcular için tasarlanmış. Açıkçası evden işe, işten eve giden, toplu taşıma kullanan benim gibi kullanıcılar için kablosuz normal kulaklıklar var, bu kulaklık özel bir amaç için üretilmiş, o da spor, hakkını veriyor mu, spor için hakkını veriyor. Eleştirebileceğim tek şey çantasının büyüklüğü, kot pantolon cebine girecek bir boyutta değil ama niye, çünkü bu kulaklığı kot pantolon giyen biri değil, spor eşofmanı giyen biri cebine koyacak, yine bir sporcu kulaklığı olduğunu vurguluyor. Kasım 2018 tarihinde ülkemizdeki satışı başlayacak, ülkemiz fiyatı belirlenecek, yurtdışı fiyatı ise 200 dolar. Odağı belli, bir sporcu olarak terleyince, hızlı hareket edince düşmeyen, ses profili, izolasyonu buna göre şekillendirilen, dokunmatik panelleriyle kullanımı kolay, kullanım süresi iyi bir kulaklık arıyorsanız, bir sporcuysanız BackBeat FIT 3100 tercih listenizde bulunsun.