Herkese merhaba arkadaşlar, ben Erdi Özüağ. Geçtiğimiz yıl en çok konuştuğumuz başlıklardan biri de Tübitak öncülüğünde geliştirilen yerli otomobil olmuştu. Onun çalışmaları devam ededursun sürpriz yavru vatandan geldi ve ülkenin ilk yerli otomobili olan Günsel Model 1 tanıtıldı. Bu videoda, yakından görme şansı yakaladığım otomobilin merak edilen tüm özelliklerini sizlerle paylaşıcam. Hadi gelin hep birlikte otomobilin derinliklerine inelim.
Önce isimlendirmeyle başlayalım. Markamız Günsel, aracımız ise Model 1. Şirketin ismi, sahibi olan Günsel ailesinden geliyor. Ailenin lideri olan Suat Günsel, dünyanın sayılı zenginleri arasında yer alan multi milyarder bir iş adamı. Ülkenin en büyük üniversitesi olan Yakın Doğu ve nispeten yeni sayılan Girne Üniversitesi ile birlikte hastane, banka ve çeşitli üretim tesislerinin sahibi. Forbes dergisinin 2016 verilerine göre 1.1 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin 1577. iş adadmı. Otomobil projesi de Suat Günsel'in otomobil merakından geliyor zira çok değerli modellerden oluşan ülkenin tek otomobil müzesi de Suat Günsel tarafından hayata geçirildi.
Günsel Model 1 şu an prototip aşamasında ve geliştirme çalışmaları devam ediyor. Kabin ve kokpit tasarımı henüz bitmeyen aracın seri üretime girmesi için zorlu bazı koşullardan geçmesi gerekecek. Ancak güzel olansa, aracı geliştiren ekibinin güçlü bir yol haritasına sahip olması. Gösterimi yapılan araç çift kapalı sportif karosere sahip olsa da, aynı mimari üzerinde dört kapılı versiyon da planlanıyor. Üretim bandı tarafındaki yatırımlara paralel olarak aile kullanımına uygun versiyon da Günsel'in ürüm gamındaki yerini almış olacak. Tasarımın şu an gördüğümüz son haline, 8 yıllık proje kapsamında 90 farklı tasarım içerisinde karar verildi. Dünya devi farklı otomobil markalarının güncel tasarım dillerine benzetilebilecek araç, özellikle Volkswagen Grubu'nun küresel tasarım özelliklerine yakın görünüyor.
Sportif araç çizgileri taşıyan ve agresif görünen Model 1, ön kısmındaki sivri çizgilerin etkisiyle durduğu yerde hareket ediyormuş hissi verirken, genel tasarım içerisinde büyük gövde tasarımının, gövdeye yakın büyük tekerleklerle birleştirilmesi da ayrıca dikkat çekici. Elektrikli olmasının avantajını da kullanan otomobilde arka bölüm, şasenin geneline oranla kısa tutularak hırçın tasarım biraz daha belirgin hale getirilmiş. 4000'den fazla parçadan oluşan ve gövdesinden uluslararası standartlardan hafif alüminyum alaşım ve kompozit materyallerin kullanıldığı otomobilde, tasarım özelindeki eleştriler daha ziyade aracın burun kısmındaki ızgara etrafında toplanıyor. Elektrikli bir araç olduğundan o derece büyük bir ızgaranın ana kullanım amacı muhtemelen aracı daha güçlü göstermek olsa gerek diye düşünüyorum. Her ne olursa olsun ızgara tasarımı biraz daha estetik yapılabilirmiş. Bu arada aracın ön tamponundaki büyük kavis de dikkatden kaçmıyor. Bir tonun biraz altında bir ağırlığa sahip olacağını düşündüğüm otomobilde, 75 Kilowatt'lık piller, modern elektrikli otomobillerde sık sık gördüğümüz gibi gövdenin altına yerleştirilecek ve ağırlık dengesi için iyi bir fırsat sunacak.
Pil ve elektrik motor ilk etapta dışarıdan alınacak ancak projenin büyümesine bağlı olarak bu alanlarda da çeşitli girişimlere tanık olabiliriz. Elektrikli otomobilin gücü geleneksel otomobil değerleriyle 102 beygir olarak açıklandı. Ancak elektrikli olmasının en büyük avantajı olan akselerasyon ve tüm gücün kolayca kullanılabilmesi, içten yanmalı aynı beygir gücündeki motorlu araçlara karşı Model 1'e daha sportif bir sürüş ve daha iyi 0-100 hızlanması sağlayacak. Günsel'in verilerine göre aracın 0-100 hızlanması da 8 saniye civarında olacak. Maksimum sürat ise saatte 150Km ile sınırlandırılacak. Günsel Model 1 aynı zamanda rejeneratif fren sistemine de sahip. Yani aracın frenlemesi esnasında mekanik hareketlerinden dolayı geçici süreliğine oluşturduğu ters güç (Rejeneratif Enerji) araç tarafından kullanılabiliyor. Tam şarj ile 350Km menzile sahip olan ve gerçekleşmesi halinde oldukça iyi bir değerle gelecek olan otomobilin pil verimliliği ise 500.000km'den sonra bile %90 üzerinde olacak.
Şarj konusu da önemli. Şehir elektriğinde 7 saatte tam dolabilen piller, şarj istasyonlarında iki saat veya hızlı şarj istasyonlarında 30 dakikada dolabilecek. İlk etapta Günsel ailesinin sahip olduğu üniversite kampüsleri, banka subeleri ve benzin istasyonlarına kurulmasını planlanan istasyonlarla KKTC içerisinde son derece rahat bir kullanım mümkün olacaktır diye düşünüyorum. Ancak her halukarda Tesla'daki benzer şekilde en yakın şarj istasyonları ve yoğunluk durumlarının aracın içindeki bilgi-eğlence sisteminde gösterilmesi gerekir diye düşünüyorum. Güncel enerji fiyatları üzerinden değerler değişkenlik gösterebilir belki ama Günsel'in hesaplamalarına göre Model 1, 20 lira altında bir enerji maliyeti ile 350Km, 5 lira altında bir maliyetle de 100km yol yapabilecek. Tabi burada merak ettiğim konu, insanların evlerinde şarj etmelerine bağlı elektrik maliyeti kadar, hızlı şarj istasyonlarının kullanımında nasıl bir ücret talep edileceği. Bilindiği üzere Tesla önce şarj istasyonlarını bedava kullanıma açmış, son dönemde ise artan yoğunluğa da bağlı olarak istasyonlarını ücretli hale getirmişti.
Aracın sahip olacağı infotainment sistemi hakkında henüz net bir bilgi olmasa da modern gereksinimlere yanıt veren bir donanımla geleceğini düşünüyorum. Kısaca ADAS olarak tabir ettiğimiz Advanced Driver Asistance Systems yani gelişmiş sürücü yardım sistemleri ise ilk etapta büyük oranda olmayacak. Anladığım kadarıyla Günsel, ilk olarak vakit kaybetmeden seri üretime geçmeyi ve aracı yollara çıkarmayı planlıyor. Ciddi ar-ge ve efor gerektiren ileri seviye teknolojiler ise muhtemelen kademeli olarak uygulanacak. Ekibin ilk etapta özellikle elektronik kontrol üniteleri ve pil yönetim sistemi üzerine kafa yorduğunu söyleyebilirim. Günsel Model 1'in bu konudaki en büyük avantajlarından biri de, daha önce İstanbul Üniversitesi kapsamında Yerel T1 adıyla geliştirilen ve 5000km yol kateden elektrikli otomobilin danışmanlarından Doç. Dr.Erkan Atmaca'nın da proje içerisinde yer alması. Sonucunda deneyim olmadan ilerlemek pek mümkün olmuyor.
Yavru Vatanımızın otomobili olduğu için üretimde Kıbrıs da yapılacak dolayısıyla bunun için bir de fabrika kurulacak hatta elime ulaşan bilgi 2016 bitmeden temel atma törenin gerçekleştirileceği yönündeydi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin siyasi pozisyonu gereği aracın olası ihracatı ülkemiz üzerinden de yapılabilir. Ya da devam eden görüşmeler çerçevesinde kuzey ve güney birleşmesi durumunda hızlı bir şekilde Avrupa'ya da açılabilir ancak bunlardan önce aracın üretilmesi gerekiyor ve hedef olarak koyulan 2018 tarihi ciddi şekilde zorlayabilecek yakın bir hedef. Umarız Günsel ekibi herhangi bir sıkıntı yaşamadan hedeflenen tarihte üretime girmeyi başarabilir. Fiyatlarsa tahmin edebileceğiniz üzere henüz belli değil ve gelen talep, ona bağlı üretim miktarıyla şekillenecek bir detay.