Uygulama ile Aç

2009 Bitcoin vs. 2025 Bitcoin: Geleceğin para biriminden günümüzün yatırım aracına

İlk çıktığı yıllarda pek çok kişi tarafından geleceğin para birimi olarak adlandırılan Bitcoin, nasıl oldu da aradan geçen 15 yılda bu amacından uzaklaşıp bir tür dijital altına dönüştü?

Satoshi Nakamoto mahlasını kullanan gizemli yaratıcısı Bitcoin'i 2009 yılında dünyaya sunduğunda, henüz bir kripto para dünyasından söz etmek mümkün değildi. Artık koca bir endüstriye dönüşmüş olan kripto para dünyası, Bitcoin'in yarattığı heyecan üzerinden, biraz da onu harcayarak kurulacaktı. Bugün Bitcoin etrafında dönen tartışmayı domine eden bu dünya henüz var olmadığı için, bu yeni teknoloji de çok daha farklı bir bağlamda konuşuluyordu. Günümüzde artık neredeyse tamamen bir yatırım aracı olarak görülen Bitcoin, ilk çıktığı dönemde bundan çok daha fazlasıydı. Kimliği gibi amacını da bilmediğimiz Satoshi Nakamoto, kimisine göre aktivist bir ruhla, kimisine göreyse tamamen kötü emellerle dünyaya kıymetli bir hediye sunmuştu. Çünkü kendisinden önce gelen dijital paraların aksine Bitcoin, merkezi kontrolden tamamen muaf olabilecek ilk para birimiydi. Bu yönüyle hükûmetlerin kontrolünden uzakta yeni bir finans dünyası vadediyor, bir gün doların hegemonyasını yıkabilecek "geleceğin para birimi" olarak görülüyordu.

2010'ların Başında Bitcoin'e Dair Tartışmalar Çok Farklı Bir Eksende İlerliyordu

Netscape'in kurucusu olan Amerikalı girişimci Marc Andreessen, 2013'te kaleme aldığı yazıda şöyle diyordu: "Birdenbire ortaya çıkmış gibi görünen ama aslında adını duymadığınız araştırmacıların yirmi yıllık yoğun çalışmalarının sonucu olan gizemli yeni bir teknoloji belirdi. Siyasi idealistler bu teknolojiye kurtuluş ve devrim hayalleri yüklüyor, müesses nizamın seçkinleri ise onu hakir görüp küçümsüyor. Öte yandan teknoloji meraklıları ise ona büyülenmiş gözlerle bakıyorlar. Çünkü onda muazzam bir potansiyel görüyorlar. (...) Özgürlükçü bir peri masalı ya da basit bir Silikon Vadisi aldatmacası olmaktan çok uzak olan Bitcoin, internet çağında finansal sistemin nasıl çalışabileceğini ve nasıl çalışması gerektiğini yeniden hayal etmek için muazzam bir fırsat..."

Yine aynı yıl Nobel ödüllü ekonomist Paul Krugman, The New York Times için bir yazı kaleme alıp Bitcoin'in neden bir para birimi olarak iyi bir alternatif olmadığını anlatıyordu. Bu tartışmanın hangi tarafında yer aldığınızdan bağımsız olarak, 2013 yılında Bitcoin üzerine dönen konuşmaların odak noktası buydu. Çünkü Satoshi Nakamoto'nun bu heyecan verici icadı geleceğin para birimi olmaya adaydı. Peki ne oldu da aradan geçen 12 yılda Bitcoin bu potansiyelinden neredeyse tamamen uzaklaşıp yatırım amacıyla kullanılan bir tür dijital altına dönüştü?

"Paranın hem bir değişim aracı, hem de makul ölçüde istikrarlı bir değer deposu olması gerekir."

Kime sorduğunuza bağlı olarak bu sorunun birden fazla cevabı var. Bu cevaplardan ilki Paul Krugman'ın 2013 tarihli yazısında gizli. Krugman Bitcoin'in bir para birimi olarak geçerliliğini sorguladığı yazısında şöyle diyor: "Şimdiye kadar Bitcoin tartışmalarının neredeyse tamamı pozitif ekonomi eksenliydi: Acaba bu gerçekten işe yarayabilir mi? Bu konuda hâlâ ikna olmadığımı söylemek zorundayım. Başarılı olabilmesi için paranın hem bir değişim aracı, hem de makul ölçüde istikrarlı bir değer deposu olması gerekir. Bitcoin'in neden istikrarlı bir değer deposu olarak görülmesi gerektiği ise tamamen belirsiz."

The Bitcoin Standard'ın yazarı Saifedean Ammous gibi ekonomistler bu konuda Paul Krugman'a itiraz etse de Krugman Bitcoin'in bir değer deposu olarak ikna edici olmadığını savunan tek ekonomist değildi. Bu yüzden aradan geçen 12 yılda tartışmanın bu tarafındakilerin üstün geldiği, Bitcoin'in bir para birimi olarak insanları ikna edemediği için bu potansiyelini hiçbir zaman gerçeğe dönüştüremediği söylenebilir.

İddia: Petro-Doların Hegemonyasını Tehdit Ettiği İçin Bitcoin'in Önü Kesildi

İkinci bir ihtimal ise Bitcoin'in bu merkezi olmayan para sistemi vaadinin belli başlı devletler tarafından sakıncalı bulunup kasıtlı ve sistematik olarak bastırılmış olması. Özellikle petro-doların dünyadaki hegemonyasını korrmak isteyen ABD'nin Bitcoin'i büyük bir tehdit olarak gördüğü ve önünü kesmek için elinden geleni yaptığı yıllardır konuşuluyor. Hatta bunun üzerine dikkat çekici birkaç kitap da yazıldı. Bunlardan biri Roger Ver'in geçtiğimiz yıl yayımlanan yeni kitabı Hijacking Bitcoin'di.

Bu kripto paraya yatırım yapan ilk isimlerden biri olan ve bitcoin.com'un CEO'su olarak tanınan Roger Ver, CIA'in daha pek çok kişi Bitcoin'in adını bile duymamışken önde gelen Bitcoin yatırımcılarıyla iletişime geçip bu yeni teknolojinin nasıl işlediğini öğrenmeye çalıştığını belirtiyor. Ver'e göre çıktığı andan itibaren bu yeni teknolojiyi radarına alan istihbarat ajansları, 2011 yılında Bitcoin'in dünya basınında geniş yer bulmaya başlamasıyla birlikte müdahâle sürecini başlattı. Ver, o yıllarda Bitcoin'e dair paylaşımların merkezinde olan forumlarda işlerin hızla değişmeye başladığını söylüyor. Bir anda ortaya çıkan bot hesaplar yüzünden bilgi akışının güvenilmez hâle geldiğini belirten Ver, yine aynı dönemde bu forumlarda yöneticilerin hızla değişmesine dikkat çekiyor ve yöneticiler değiştikten sonra Bitcoin'in para birimi olarak kullanılabileceğini savunan tüm görüşlerin sansürlendiğini iddia ediyor. Ver'e göre o dönemde Bitcoin'e dair bilgi akışının kontrolünü eline geçiren istihbarat ajansları, o günden beri bu teknolojinin gidişatına yön veriyor.

Ayrıca bkz.

Meta'da yazılımcıların yerini AI alıyor

Bitcoin Cash ve Benzerlerinin Önünü Tıkayan Ağ Etkisi

Bitcoin'in yaygın olarak kullanılacak dijital bir para birimi olma misyonundan uzaklaşıp tamamen dijital bir yatırım aracına dönüşmesine engel olmak isteyen Roger Ver gibi yatırımcılar, 2017 yılındaki BIP güncellemsine bir tepki olarak Bitcoin Cash'i yarattılar. Daha sonra bu altcoin'de bir çatal daha oluştu ve Bitcoin Cash ve Bitcoin Satoshi Vision olmak üzere iki farklı bitcoin alternatifi ortaya çıktı. Ne var ki bugün her ikisinin de değer Bitcoin'in çok gerisinde kalmış durumda. Finans analisti Lyn Alden, bunu Bitcoin'in ağ etkisine (network effect) bağlıyor. Alden bu konuyu şöyle bir örnekle açıklıyor.

"Teknik olarak Wikipedia'yı kopyalayabilir ve Lynpedia diye bir site açarak bu verilerin tamamını oraya koyabilirim (Wikipedia'daki tüm veriler bir USB belleğine sığar). Ama bunu yapsam bile Wikipedia için ciddi bir rakip olur muyum? Tabii ki hayır. Tüm metinleri kopyalasam da sayısız web sitesinde Wikipedia'ya işaret eden yüz milyonlarca linki, Wikipedia'nın sahip olduğu üst düzey arama sıralamalarını, devasa sunucu kapasitesini ya da Wikipedia'yı sürekli güncelleyen insan topluluğunu kopyalayamam. Ciddiye alınmayacak bir rakip olurum. Aynı şekilde, isteyen herkes Bitcoin'in blok zincirini kopyalayıp kendi çatalını oluşturabilir. Asıl soru madencileri, node operatörlerini ve kullanıcıların büyük bölümünü bu çatalı 'gerçek' bitcoin olarak görmeye ikna edip edemeyecekleri. Şu anda bunu yapabilecek bir rakip yok."

Bitcoin artık onların ulaşamayacağı bir ağ etkisine sahip olduğu için, Bitcoin Cash ve Bitcoin Satoshi Vision gibi aynı teknolojiyi kullanan altcoin'ler bile onu tehdit edecek değeri yaratamıyor. Yani Bitcoin sadece geleceğin para birimi olma misyonundan uzaklaşmakla kalmadı, aynı zamanda bu amaçla yaratılan benzer girişimlerin önünde de bir engel hâline geldi. Hâl böyleyken Bitcoin'in, şu an üstlendiği dijital yatırım aracı rolünün ötesine geçmesi pek de olası görünmüyor.



Haberi DH'de Gör Yorumlar ve Diğer Detaylar
Whatsapp ile Paylaş

Beğenilen Yorumlar

Tümünü Gör
7 Yorumun Tamamını Gör