AB ülkeleri 2035'ten itibaren fosil yakıtlı araç yasağını destekledi

Almanya'nın yasağı kabul etmeyeceklerini açıklaması ve beş Avrupa ülkesinin erteleme talebi derken tüm bunlar geride kaldı ve Avrupa Birliği ülkeleri 2035'ten itibaren satılacak tüm yeni araçların sıfır emisyonlu olmasını onayladı.

16 saat süren müzakereler sonucunda otomobil ve hafif ticari araçlardan kaynaklanan CO2 emisyonlarının 2035'te %100 oranında azaltılmasına karar verildi. Bu karar, hibrit ve şarj edilebilir hibrit dahil olmak üzere benzinli ve dizel motor kullanan araçların satışlarının söz konusu yıldan itibaren imkansız olacağı anlamına geliyor.

Müzakereler sonucunda 2035'ten önce ara geçiş olarak CO2 emisyonlarının azaltılmasına yönelik hedefler de yükseltildi. Buna göre, otomotiv üreticilerinin 2030 yılından itibaren otomobillerden kaynaklanan CO2 emisyonlarını %55 ve hafif ticari araçlardan kaynaklı CO2 emisyonlarını da %50 oranında azaltması gerekiyor.

Öte yandan, çıkan kararda CO2 emisyonlarının %100 azaltılmasının yanında içten yanmalı motorlara (ICE) yönelik herhangi bir yasaktan söz edilmemiş. Yani alternatif yakıt kullanan motorlar için açık kapı bırakılmış diyebiliriz. Bu noktada, bazı üreticilerin üzerinde çalıştığı hidrojen yakıtlı ICE ve sentetik yakıtlar kurtarıcı olabilir.

İlk etapta sentetik yakıtların 2035'teki içten yanmalı motor yasağının dışında tutulmayacağı söyleniyordu ancak bu konuda Almanya'nın sunduğu taviz önerisi etkili olmuş gibi görünüyor. Almanya'nın sunduğu taviz önerisinde 2035 hedefine sadık kalındı ancak 2026'da şarj edilebilir hibrit araçların ya da sentetik yakıtların hedefle uyumlu olup olmadığının değerlendirilmesi istendi.

AB Komisyonu Avrupa Yeşil Anlaşması'ndan Sorumlu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans ise Almanya'nın önerisi konusunda açık fikirli olacaklarını ancak şu anda hibritlerin yeterli emisyon kesintisi sunmadığına ve alternatif yakıtların da çok pahalı olduğuna dikkat çekti.

Tüm bunlara ek olarak, tamamen elektrikli ve düşük emisyonlu araçlara (hibrit vb.) uygulanan teşviklere 2030'dan itibaren son verilecek. Söz konusu kararların teknolojik gelişmeler ışığında yeniden değerlendirilmesi için 2026 yılında tekrar görüşmeler yapılacak.