Benzinli mi, dizel mi, hibrit mi, elektrikli mi? Hangi otomobil daha ekonomik?

Benzinli ve dizel araçlarda yüksek masraflar

Hürriyet’ten Taylan Özgür Dil’in haberine göre benzinli araçlarda yakıt tüketimi maliyetleri başı çekiyor. Türkiye’nin en çok satan modellerinden Fiat Egea, 100 km’de ortalama 7 litre yakıt tüketerek kilometre başına 3 TL harcıyor. Bu durumda, yılda 20 bin kilometre yol yapan bir Egea kullanıcısı için yıllık yakıt masrafı 60 bin TL’yi aşıyor.

Hibrit ve elektrikli avantajlı

Tam hibrit araçlar, özellikle şehir içi kullanımlarda ekonomik çözümler sunuyor. Toyota Corolla Hybrid, 100 km’de ortalama 5 litre yakıt tüketerek kilometre başına 2.14 TL harcıyor. Bu hesapla, yılda 20 bin km yol yapan bir Corolla Hybrid sahibinin yıllık yakıt masrafı yaklaşık 42 bin 890 TL olarak karşımıza çıkıyor.

Türkiye’nin en çok satan elektrikli modeli Togg T10X, evden şarjla kilometre başına sadece 54 kuruş harcıyor. Bu da yıllık 20 bin km kullanımda yaklaşık 10 bin 540 TL’lik bir maliyet anlamına geliyor. Ancak, yalnızca özel şarj istasyonları kullanıldığında bu rakam kilometre başına 1.63 TL’ye çıkıyor ve yıllık enerji gideri 32 bin 600 TL’yi buluyor. Bu arada 2025’te yürürlüğe girecek olan yıllık 5 bin kWh’lik konut şarj limiti, araçlarını evden şarj eden elektrikli otomobil sahiplerinin maliyetlerini iki katına çıkarabilir.

Bakım masrafları ne diyor?

Elektrikli araçlar bakım masraflarında da büyük avantaj sağlıyor. Benzinli ve dizel araçların üç bakımda toplam 55 bin TL’lik masraf çıkardığı yerde, elektrikli bir aracın ilk bakım maliyeti yaklaşık 10 bin TL seviyesinde kalıyor.

Burada elektrikli araçlarda bataryanın tamamen bittiğinde oluşacak maliyetler de kafalara takılıyor. Çoğu elektrikli araç üreticisi hem batarya hem de elektrik motorları için 8 ila 10 yıllık bir garanti veriyor. Ancak bu, 10 yıl sonra aracın kullanılamaz hale geleceğini anlamına gelmiyor. Bu, genellikle bataryanın kapasitesinin yüzde 75 seviyelerine düşeceği anlamına geliyor. Yani, 400 km menzil sunan araçta artık menzilin 300 km’ye düşeceği anlamı çıkartılabilir. Velev ki batarya 10-15 yıl içinde kapasitesinin büyük bir kısmını kaybetmiş olsun. Burada da paranın gelecekteki değeri ve maliyetlerin 10-15 yıl içinde düşeceği seviyeyi hesaba katmak gerekiyor. Dolayısıyla bu, büyük bir endişe kaynağı olarak görülmemeli.