Uygulama ile Aç

Huawei, “benzeri görülmemiş” devlet desteğiyle “çip” silahına dönüşüyor

Huawei'nin devlet yatırım fonunu kullanarak kendi kendine yeten bir çip ağı kurduğu iddia ediliyor. Görünüşe göre Çin, benzeri görülmemiş devlet desteğiyle firmayı “çip” silahına dönüştürdü.

ABD yaptırımlarının Huawei’yi neredeyse etkisiz hale getirmesinin üzerinden beş yıldan az bir süre geçtikten sonra Çinli teknoloji devi, önümüzdeki on yıllar boyunca dünya ekonomisini şekillendirmeye hazırlanan yarı iletkenler savaşında Çin’in en önemli silahı haline geldi. Bloomberg’in yeni raporuna göre Huawei'nin Çin'in çip endüstrisindeki rolü daha önce bildirilenlerin çok ötesinde bulunuyor. Tüm bilgileri detaylı bir şekilde yazının devamında okuyabilirsiniz.

Huawei mucizesi

Huawei’ye yönelik yaptırım ve ambargolardan hayatta kalabilecek şirket sayısı bir elin parmağını geçmez. Ancak Huawei, zor olanı başararak güçlü bir geri dönüş sinyali veriyor. Firma, çip üreticileri için en önemli müşteri ve ülkenin önde gelen çip tasarımcısı olmasının yanı sıra, çip tedarik zincirinin stratejik alanlarında daha küçük şirketlere giderek daha fazla mühendislik uzmanlığı ve finansal destek sağlıyor.

Öte yandan şirkete yönelik devlet desteği de daha önce eşi benzeri görülmemiş seviyelere ulaştı. Yayınlanan yeni bir raporda Huawei'nin kendi kendine yeterli bir çip ağı kurmasına yardımcı olmaya odaklanan ve Shenzhen şehir yönetimi yatırım fonu tarafından desteklenen bir girişim ağından bahsediliyor. Bu grupta optik uzmanları, çip ekipmanı geliştiricileri ve kimyasal üreticiler yer alıyor. Bu destek, Huawei’ye sağlanan 30 milyar dolarlık devlet desteğinden bağımsız.

Pekin merkezli danışmanlık şirketi Trivium China'nın ortaklarından Kendra Schaefer, Huawei’nin Çin için merkezde konumlandığını ve ABD’nin ihracat kontrollerinin devlet ile sanayiyi daha önce görülmemiş bir şekilde bir araya getirdiğini belirtiyor.

Huawei ise hükümetin kendisine yarı iletken teknolojileri geliştirmesi için destek verdiği iddialarını yalanladı. Huawei yaptığı açıklamada, "Bu tamamen spekülasyon ve internetteki bilgilere dayanan bir varsayımdır" dedi.

Ren Zhengfei

Huawei’nin yıkılmamasının arkasında aslında bir isim var: Ren Zhengfei. Şirketin kurucusu olan Ren, on yıldan uzun bir süre önce, işlerin büyümeye başladığı bir dönemde,  mühendislere, şirkete yönelik ölümcül bir tehdidi bertaraf etmenin tek yolunun yarı iletken araştırmalarına yatırım yapmaya devam etmek olduğunu söylüyordu.

Ren, 2019'da ABD'nin kara listeye alınmasından sonraki hayatta kalma mücadelesinde, devre kartlarını ve yazılımlarını Amerikan teknolojisi olmadan çalışabilecek şekilde yeniden tasarlama yarışında 10.000 kadar geliştiriciyi 24 saatlik vardiyalara taşıdı. En yoğun zamanlarda, bazı personel günlerce Shenzhen kampüsünden dışarı adım atmadı, hazır erişte yiyerek ve sandalyelerde uyuyarak yaşadı.

Bu topyekûn çaba şirketin ayakta kalmasını sağladı. Bu sıralarda Çin devleti de desteğini artırmaya başladı ve bugünkü “simbiyotik” ilişki ortaya çıktı.

Mata 60 Pro’nun önemi

Bu ilişkinin en net göstergesi herhalde ağustos ayında Mate 60 Pro akıllı telefonun piyasaya sürülmesi. Hatta öyle ki, telefonun piyasaya sürülmesi ABD Ticaret Bakanı Gina Raimondo'nun Çin ziyaretiyle aynı zamana denk getirildi. Bu tesadüf de olabilir ancak Huawei, Mate 60 Pro’yu piyasaya sürerken hiçbir basın kaynağına önceden haber vermedi, hatta bir etkinlik veya tanıtım da yapmadı.

Mata 60 Pro’nun önemi ülkedeki Semiconductor Manufacturing International Corp. (SMIC) firmasının 7 nanometre sürecinde ürettiği Kirin 9000s işlemcisi başta olmak üzere içerdiği yüksek orandaki gelişmiş Çin malı bileşenlerdi. Huawei ve Çin’in yarı iletken başarısı ABD içinde Çin'in teknolojik ilerlemesini yavaşlatma çabalarının yetersiz kalıp kalmadığı konusunda tartışmalara yol açtı.

ABD’deki endişe, Huawei'nin akıllı telefonlarına güç veren gelişmiş yarı iletkenlerin, yapay zeka kontrollü dronlar veya kod kırma ve gözetleme için süper bilgisayarlar gibi askeri uygulamalar için de kullanılabileceği yönünde.

Shenzhen merkezli yatırım fonu ve SiCarrier

Huawei'ye yardımcı olan devlet işletmeleri ağının merkezinde, Huawei'nin merkezinin bulunduğu Shenzhen belediye yönetimi tarafından işletilen bir yatırım fonu yer alıyor. Shenzhen Major Industry Investment Group Co., Huawei'nin çip üretimine destek sağlayan bir yatırım fonu olarak ortaya çıkıyor. 2019'da devlet sermayesi ile kurulan bu fon, özellikle Çin'in çip çabalarını hızlandırmak ve Huawei'yi desteklemek amacıyla görev yaptığı belirtiliyor.

Bu fon, Huawei’nin tedarik zincirindeki bir dizi şirkete yatırım yapmış durumda. Bu şirketler arasında öne çıkan SiCarrier Technology Ltd., Huawei ile simbiyotik bir ilişki içinde çalışarak çip üretimine önemli katkılarda bulunuyor. SiCarrier, özellikle Huawei'nin 2012 Labs (Bu ismi Ren Zhengfei seçti, 2012 adlı filmden esinlendi.) olarak bilinen dahili araştırma koluyla yakın bir ilişki içinde bulunuyor.

SiCarrier, Huawei'nin projeleri için seçkin mühendisleri istihdam ediyor ve patent transferleri yoluyla Huawei'den çeşitli teknolojileri devralıyor. Ancak Huawei, SiCarrier ile derin bir ortaklığının olmadığını ve çip teknolojileri konusundaki işbirliğini reddediyor.

Ancak Çin Ulusal Fikri Mülkiyet İdaresi'nin yayınladığı patent transfer bilgilerine göre, Huawei'nin SiCarrier'a çip teknolojileri ile birlikte elektronik makineler ve veri merkezi tasarımları için ses geçirmez teknolojiler de dahil olmak üzere çeşitli patentleri devrettiği görülüyor.

Çin Bilimler Akademisi'ne bağlı bir endüstri parkında ofisi bulunan SiCarrier, aynı zamanda Shenzhen'in doğu banliyölerindeki bir sanayi parkında altı katlı bir binada faaliyet gösteriyor. Burada, yarı iletken üretim ekipmanı için çeşitli bileşenler üretildiği belirtiliyor. SiCarrier'ın Huawei için sadece bir üretici olmadığı, aynı zamanda Huawei ile tedarik zincirinin diğer bileşenleri arasında bir bağlantı noktası olduğu ifade ediliyor. Örneğin, SiCarrier, optik makine üreticisi Zetop Technologies Co. şirketinin en büyük hissedarı konumunda. Zetop Technologies, mikroçip üretiminde kritik bir rol oynayan silikon levhaya bağlı transistör katmanları üretiyor.

SiCarrier'ın bu ilişkisi, özellikle litografi sürecinde kritik bir öneme sahip. Bu alandaki lider firma olan Hollandalı ASML Holding NV'nin aşırı ultraviyole litografi (EUV) donanımında tekel sahibi olması, Çin'in çip üretiminde zorluklar yaşamasına neden oluyor. Huawei'nin ASML'den alamadığı makinelerle ilgili sorunları çözmek için, şirketin kara listeye alınmasının ardından eski ASML çalışanlarını işe aldığı belirtiliyor. Bu çalışanlar, çip üretimi için gerekli ekipmanların geliştirilmesine yönelik çalışmalara katkıda bulunuyor.

SiCarrier'ın Huawei ile olan derin ilişkisi, Çin'in çip teknolojilerindeki ilerlemesini gösteriyor, özellikle Mate 60 akıllı telefonun piyasaya sürülmesi bu çabanın bir sonucu olarak görülüyor. Huawei teknik detayları hiçbir zaman açıklamadı ancak, Kirin 9000s’in SMIC'in gelişmiş 7 nanometre işlemcisinden güç aldığı tespit edildi. Bu da Çin'in mevcut en ileri teknolojinin yaklaşık beş yıl gerisinde olduğunu gösteriyor.

Analistler Çin'in çip yarışına milyarlar akıtmaya devam etmesini bekliyor, çünkü geride kalmanın sonuçları yapay zeka gibi hızla büyüyen alanlardaki hedefleri için yıkıcı olabilir.



Haberi DH'de Gör Yorumlar ve Diğer Detaylar
Whatsapp ile Paylaş

Beğenilen Yorumlar

Tümünü Gör
29 Yorumun Tamamını Gör