Uygulama ile Aç

Türkiye dahil dünyadaki elektrik şebekelerinin büyük bir yenilemeye ihtiyacı var

Dünyadaki 80 milyon kilometrelik altyapı için küresel bir yenileme yapılmazsa, eskiyen elektrik şebekeleri daha fazla kesintiye neden olabilir ve küresel iklim hedeflerini sekteye uğratabilir.

Hükümetler, kamu hizmetleri ve özel sektör enerji sektöründen kaynaklanan kirliliği gidermek için yenilenebilir enerji kaynaklarına dönmüş durumda. Ancak ışıkları güvenilir bir şekilde açık tutmak isteniyorsa 2040 yılına kadar neredeyse tüm dünyadaki elektrik şebekelerinde yenileme çalışmaları yapılması gerekiyor.

Şebekelerin yenilenmesi gerekiyor

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) tarafından yayınlanan ve türünün ilk örneği olan bir rapora göre, bu 80 milyon kilometrelik altyapının büyük ölçüde yenilenmesi gerekiyor. Bu revizyon yapılmazsa, ülkeler iklim hedeflerini kaçırma ve halihazırda elektrik şebekelerini sarsan fırtınalar ve yangınlar gibi iklimle ilgili felaketleri daha da kötüleştirme riskiyle karşı karşıya kalacak. Günümüzün eskiyen şebekeleri sık sık elektrik kesintilerinin eşiğine geliyor; bu durum evler, binalar ve ulaşım tamamen elektrikli hale geldikçe daha da büyük bir sorun haline gelebilir.

Bu gerçekten ciddi bir sorun. Zira elektrikli bir geleceğe doğru hızla ilerlerken ve şebekelerin en zayıf halkalar olması düşündürücü. 2023 yılı elektrikli otomobillerin, elektrikli ısı pompalarının ve yenilenebilir enerjinin benimsenmesi açısından rekor bir yıl olma yolunda ilerliyor. Tüm bunlar, Dünya Sağlık Örgütü'nün iklim değişikliğine bağlı milyonlarca ölümü önleyebileceğini söylediği, Paris Anlaşması'nın küresel ısınmayı sanayi öncesi seviyelerin yaklaşık 1,5 santigrat derece üzerinde sınırlama hedefine yönelik ülkelerin ortak gayretlerinin bir parçası.

Ayrıca bkz.

Tarihteki en büyük enerji dönüşümü gerçekleşiyor

Ancak elektrik şebekeleri buna ayak uyduramıyor ve bu da 1,5 derece hedefini tehlikeye atıyor. Elbette küresel iklim hedeflerine ulaşmak için aşılması gereken başka büyük zorluklar da var. Ülkelerin iklim değişikliğine neden olan fosil yakıtları aşamalı olarak ortadan kaldırmaya yönelik daha iddialı planlar benimsemeleri ve bu planları temiz enerjiye geçiş için gerekli politikalar ve finansmanla desteklemeleri gerekiyor.

IEA raporu, elektrik şebekelerinin bu geçişin büyük bir parçası olduğunu vurguluyor, ancak şebekeler bu konuda yeterince ilgi görmüyor gibi görünüyor. Rapor, on yıldan uzun bir süredir küresel olarak durgun olan elektrik şebekelerine yapılan yatırımın on yılın sonuna kadar iki katına çıkarak yılda 600 milyar doların üzerine çıkması gerektiğini söylüyor.

Türkiye gibi ülkelerde risk daha büyük

IEA başkanı Fatih Birol bir basın açıklamasında, ülkelerin temiz enerji ilerlemesinin benzersiz bir seviyede olduğunu ifade ederken elektrik şebekeleri için gerekli adımların atılması gerektiğini aktarıyor. Rapor, özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için bir alarm niteliğinde. Gelişmekte olan ülkelerin şebeke yatırımlarının düşüş gösterdiği ifade edilirken şebekelerin diğer ekonomilere göre daha yaşlı olması da riski artırıyor. Örneğin, teknik nedenlerden kaynaklanan şebeke kesintisinde Türkiye, ABD, Çin ve Almanya’nın gerisinde (GSYH’ye oranla) kalıyor. Türkiye, doğa, insan ve teknik sorunlar nedeniyle 1.3 milyar dolar zarar ediyor.

Sürekli artan enerji ihtiyaçları ve neredeyse her geçen gün kurulan yeni güneş ve rüzgar santrallerinin şebekeye bağlanması büyük bir darboğaz oluşturuyor. Rapor, geçen yıl eklenen küresel güneş ve rüzgar kapasitesinin beş katı olan 1.500 gigawatt değerinde projenin halihazırda yeşil ışık beklediğini ortaya koyuyor.

Yeni yenilenebilir enerji projeleri için bir ila beş yıl ve yeni elektrikli araç şarj altyapısı için iki yıldan daha kısa bir süreye kıyasla, yeni şebeke altyapısının planlanması, izin verilmesi ve tamamlanması genellikle beş ila 15 yıl sürüyor. Darboğaz da buradan kaynaklanıyor.

Bu tür gecikmeler iklim için de sonuçlar doğuruyor. IEA raporuna göre, şebekelere yatırım yapılmaması yenilenebilir enerji kaynaklarının daha yavaş kullanılmasına yol açarsa, karbondioksit emisyonları 2030 ile 2050 yılları arasında 60 milyar metrik ton artış gösterecek. Bu, enerji sektörünün son dört yılda küresel olarak yarattığı gezegeni ısıtan kirlilik ile aynı boyutta. Ve bu, küresel ortalama sıcaklıkları 1,5 derece eşiğinin üzerine çıkarmaya fazlasıyla yeter.



Haberi DH'de Gör Yorumlar ve Diğer Detaylar
Whatsapp ile Paylaş

Beğenilen Yorumlar

Tümünü Gör
9 Yorumun Tamamını Gör