Forbes’a göre toplam servetleri yaklaşık 900 milyar doları bulan bu üç isim, tören alanında en ön sıralarda yer aldı. Bu durum, bazı kesimler tarafından Trump’ın Washington’a geri dönüşünün zirve noktası olarak görülürken, diğerleri için ise yeni yönetimin önceliklerinin zengin ve bağlantılı bireyleri kayıracağına dair bir uyarı niteliği taşıyor.
ABD’de büyüyen oligarşi tehlikesi
Görevi devreden eski Başkan Joseph Biden, veda konuşmasında ABD’de giderek büyüyen oligarşi tehlikesine dikkat çekerek, bu durumun demokrasiyi tehdit ettiğini ifade etti. Demokrat Senatör Elizabeth Warren ise, teknoloji devlerinin yemin töreninde Trump’ın kabine üyelerinden bile daha önde oturtulmasını eleştirdi. Senatör Bernie Sanders, “Oligarşi hakkında konuşmaya başladığımda pek çok kişi ne demek istediğimi anlamamıştı. Amerika'nın en zengin 3 insanı Trump'ın yemin töreninde arkasında oturduğunda, herkes milyarder sınıfının artık hükümetimizi kontrol ettiğini anladı” dedi.
Meta CEO’su Mark Zuckerberg de Trump ile ilişkilerini güçlendiren isimler arasında yer aldı. Zuckerberg, tören öncesindeki özel bir baloda diğer Cumhuriyetçi bağışçılarla bir araya geldi ve tören sırasında Yüksek Mahkeme Yargıcı Brett Kavanaugh’un yanında oturdu. Zuckerberg’in yakınında Bezos ve Apple CEO'su Tim Cook da vardı.
Aralarında dünyanın en zengin beşinci ismi olan LVMH CEO'su Bernard Arnault, yemek sırasında Trump'la sohbet eden Alphabet CEO'su Sundar Pichai ve Hindistan'ın en zengin adamı Mukesh Ambani'nin de bulunduğu Forbes listesinin çok sayıda üyesi de törendeydi.
Trump’ın göreve başladığı ilk günden itibaren iş dünyası ile politikalar arasındaki bağlar gözle görülür hale geldi. Bu durum, Trump yönetiminin önümüzdeki dönemde özellikle milyarderler ve büyük şirketler lehine adımlar atabileceği yönündeki tartışmaları artırıyor.
Haberi DH'de Gör
{{body}}
{{/longBody}} {{^longBody}}{{body}}
{{/longBody}}