Başarılı olması durumunda kalıcı diş eksikliği olan hastalara uygulanabilecek
Damar içi tedavi ile gelincik ve fare modellerinde hiçbir önemli yan etki olmaksızın başarılı bir şekilde yeni dişler üretildi. Bunun üzerine insan dişleri üzerindeki etkinliğinin test edilmeye başlanmasına karar verildi.
11 aylık ilk aşamanın ardından araştırmacılar, ilacı, insanların yüzde 1'ini etkilediği tahmin edilen doğuştan diş eksikliği nedeniyle en az dört dişi eksik olan 2-7 yaş arası hastalar üzerinde deneyecek.
Araştırmacılar daha sonra denemeyi kısmi dişsizliği olan veya çevresel faktörler nedeniyle 1 ila 5 kalıcı dişi eksik olan kişileri kapsayacak şekilde genişletmeyi planlıyor. Bunun görülme sıklığı ise ülkeden ülkeye değişiyor.
İlaç, diş büyümesini baskılayan rahim duyarlılığıyla ilişkili USAG-1 proteinini devre dışı bırakıyor. USAG-1'in diğer proteinlerle etkileşiminin engellenmesi ise yeni kemik oluşumuna yardımcı olan Kemik Morfogenetik Proteini'ni (BMP -Bone Morphogenetic Protein) tetikliyor. Bu protein sayesinde yumuşak dokularda kemikleşme yaşanıyor ve sonrasında dişin büyümesi gerçekleşiyor.
İnsanlarla neredeyse aynı USAG-1 özelliklerini paylaşan türler olan fare ve gelinciklerin ağızlarında yeni dişlerin ortaya çıkmasıyla sonuçlandı. Araştırmacılar, USAG-1 proteininin insanlar ve fareler dahil olmak üzere farklı türler arasında %97'lik yüksek bir amino asit homolojisine sahip olduğunu düşünüyor.
Moleküler biyolog ve diş hekimi Takahashi, diş kaybı veya yokluğundan muzdarip olanlara yardım etmek için bir şeyler yapmak istediklerini ve bugüne kadar kalıcı bir tedavi olmamasına rağmen insanların diş büyümesine ilişkin beklentilerinin yüksek olduğunu belirtti.
Takahashi, 2005 yılından bu yana diş rejenerasyonu üzerinde çalıştıklarını ve bu tedavinin sadece doğuştan diş hastalıkları için değil her yaşta diş kaybetmiş herkes için bir umut olduğunu belirtti.
Haberi DH'de Gör
{{body}}
{{/longBody}} {{^longBody}}{{body}}
{{/longBody}}