Elektrikli dorse ile tırlar hibritleşiyor

Elektrikli tırlar ile ilgili sıkıntılar bir türlü aşılamıyor ve elektrikli kamyonlar yaygınlaşamıyor. Belki de elektrikli kısmı dorseye almak çözüm olabilir.

Tır haricindeki araçlarda elektrikli motora dönüşüm hızla gerçekleşirken taşımacılık sektörünün özel çekinceleri nedeniyle tırların uzun süre daha elektrikli hale geçemeyeceği belli oldu.

Zira tamamen elektrikli bir tırın uluslararası seyahati sırasında ciddi bir şarj planlaması gerektirmesi ve dizele kadar menzil sunamaması büyük sorunlar oluşturuyor. Buna çözüm ise Range Energy'den geliyor: Elektrik motorlu dorse.

Tır üzerindeki dizel motor normal bir şekilde çalışmasına devam ederken dorsenin tekerleri de elektrikli motordan güç alarak itiş sağlıyor. Tır ile dorse arasındaki bağlantılı arayüz sayesinde hızlanma ve yavaşlama isteklerini algılayarak çalışıyor.

Sürücünün frene bastığını fark ettiğinde rejeneratif frenleme yapıyor ve enerjinin bir kısmını bataryada tekrar kullanmak için depoluyor. Bu sistemin özellikleri ise şöyle ;

Üçüncü parti bir şirket tarafından yapılan gerçek dünya testinde sistemin %36,3 yakıt azaltımı sağladığı onaylandı. 26,5 tonluk araç; 96 km/saat hızla, 42 km’lik bir parkurda dur, kalk ve sabit sürat sürüşe tabii tutuldu.

Sistem güzel bir hibrit sistem oluşturuyor. Şarj edilen batarya ve elektrik motoru yakıt tüketimini azaltırken, tırın çalışmasına ve işletme şeklini bozmuyor. İstenildiğinde tamamen dizele geçilebiliyor ve sürüş açısından da bir şey değişmiyor. Bu sayede dünya üzerindeki hali hazırda çalışan tırları da değiştirmek zorunda kalmayacağız. Plana göre batarya şarj edilebilecek avantaj sağlayacak bir rota olduğunda bu dorse takılabilir. Eğer ki rota veya başka şartlar uygun değilse standart bir dorse ile tır yola çıkabilir. 

Rakip teknolojiler arasında tamamen bataryalı sistemler de mevcut. Mesela Tesla Semi’de 900 kWh batarya ve hızlı şarj için 1 MW istemekte, üstelik neredeyse 5 tonu bulan ağırlığı nedeniyle tırın taşıma kapasitesini ciddi oranda azalıyor. Menzil ise 800 km ile sınırlı,  halbuki dizel bir kamyon 2200 km menzile çıkabiliyor.

Hidrojenli bir sistemde ise ağırlık ve taşıma kapasitesi hatta menzil sorunları çözülebiliyor. Ancak istasyon yetersizliği nedeniyle gidebileceğiniz yerler çok kısıtlanıyor. Ayrıca tüm bu sistemlerin dizel gibi bakımı, işletimine görece kolay bulup alışan firmalar için çok büyük çekince kaynağı.

(Güncellendi: 25.12.2023, 12:40)