Uzayın derinliklerinde zamanı ölçmek üzere tasarlanan bu sistem, hem özel hem de genel görelilik teorilerinin hassasiyetle test edilmesi için geliştirildi. ACES’in temel amacı; zamanın hızla hareket eden nesneler ve farklı yerçekimi alanları altında nasıl değiştiğini daha önce hiç olmadığı kadar kesin bir biçimde gözlemlemek.
Einstein’ın özel görelilik teorisi, bir nesne ne kadar hızlı hareket ederse zamanın onun için o kadar yavaş geçtiğini söylerken; genel görelilik teorisi, yerçekimi ne kadar güçlü olursa zamanın da o kadar yavaş aktığını öne sürer. Dünya çevresinde saatte yaklaşık 28.000 km hızla dönen ISS, bu teoriler için adeta doğal bir laboratuvar. İşte ACES, bu farkları inanılmaz bir hassasiyetle yakalamaya çalışacak.
ACES, önümüzdeki 30 ay boyunca ISS’in dışında, Columbus modülüne monte edilmiş halde çalışacak. Bu süre zarfında 25’er günlük en az on gözlem penceresi açılacak ve toplanan ultra hassas zaman verileri iki farklı sistemle Dünya’daki atomik saatlerle karşılaştırılmak üzere iletilecek.
300 milyon yılda bir saniye
Bu iki saat o kadar hassas ki, 300 milyon yılda yalnızca bir saniye sapma gösteriyorlar. Bu hassasiyet seviyesi sayesinde, bilim insanları hem zaman genişlemesini olağanüstü bir doğrulukla test edebilecek hem de karanlık madde gibi evrenin bilinmeyen yapı taşlarına dair ipuçları arayabilecek. Elbette buradan elde edilecek veriler GNSS gibi teknolojiler için de önem taşıyor.
ACES’in mühendislik süreci de en az bilimsel amacı kadar titizlikle yürütülüyor. Sistemin manyetik alanlardan etkilenmemesi için özel önlemler alınırken ACES, hareket ettirmeden önce manyetik taramalardan geçiriliyor. Kullanılan her alet, vida, elektronik cihaz demanyetize ediliyor.
Haberi DH'de Gör
{{body}}
{{/longBody}} {{^longBody}}{{body}}
{{/longBody}}