35 yıllık bir uzay macerası
NASA Astrofizik Bölümü Vekil Direktörü Shawn Domagal-Goldman, yayımlanan basın açıklamasında, “Hubble 35 yıl önce fırlatıldığında evrene yeni bir pencere açtı” diyerek teleskobun uzay araştırmalarındaki eşsiz konumuna dikkat çekti. Hubble’ın hâlâ görevde olması da ayrı bir başarı. Öte yandan NASA, 2040'lı yılların başlarında robotik servis desteğiyle öne çıkacak Habitable Worlds Observatory’yi (Yaşanabilir Dünyalar Gözlemevi) fırlatacak.
Bugüne kadar yaklaşık 1.7 milyon gözlem gerçekleştiren Hubble, 55.000’e yakın gök cismine odaklandı ve 22.000’den fazla bilimsel yayına kaynaklık etti. Evrenin hızlanan genişlemesi, karanlık enerji, kara delikler ve ötegezegenler gibi çığır açıcı keşiflerde Hubble’ın imzası bulunuyor.
Doğum gününde 4 yeni görüntü
Hubble’ın 35. yılına özel olarak yayımlanan dört yeni görsel, teleskobun hâlâ ne denli etkileyici görüntüler yakalayabildiğini ortaya koyuyor. İlk görsel ise komşumuz Mars’a ait.
Mars
Rozet Bulutsusu
NGC 2899
NGC 5335
Her ne kadar Hubble hâlâ görevde olsa da, zaman zaman çeşitli teknik aksaklıklar yaşanıyor. NASA, bu yüzden odak noktasını 2021’de fırlatılan James Webb Uzay Teleskobu’na (JWST) kaydırmış durumda. JWST, Hubble’dan yedi kat daha fazla ışık toplayabiliyor ve evreni esas olarak kızılötesi dalga boyunda gözlemliyor. Ancak, Hubble’ın geniş spektrumda gözlem yapma yeteneği hâlâ benzersiz.
Gelecekte fırlatılması planlanan Habitable Worlds Observatory, görünür ve morötesi ışıkta çalışarak Hubble’dan çok daha keskin görüntüler elde edebilecek. En büyük hedeflerinden biri ise, uzak yıldızların yörüngesindeki yaşanabilir gezegenleri keşfetmek olacak. JWST, çok yetenekli olsa da esasında bir gezegende yaşamın var olup olmadığını tespit etmek için çok da elverişli değil.
Hubble’ın son yıllardaki bilimsel başarıları
35 yaşına gelmesine rağmen Hubble Uzay Teleskobu, bilimsel üretkenliğinden hiçbir şey kaybetmedi. Avrupa’dan gelen güçlü araştırma önerileri sayesinde teleskobun gözlem süresinin yüzde 15'ten fazlası ESA ortaklı programlara ayrıldı. Bu katkılar sayesinde:
- Omega Centauri’de orta kütleli kara delik izleri bulundu.
- Ev sahibi galaksiden uzak, son derece parlak bir patlama tespit edildi.
- Beyaz cüce yıldızlarda hidrojen yanması gözlemlendi.
- Evrenin erken dönemlerinde Popülasyon III yıldızlarının bulunmadığı doğrulandı.
2022'de keşfedilen Earendel, şimdiye kadar görülen en uzak tek yıldız olarak kayıtlara geçti — 12.9 milyar yıl geriye bakılarak gözlemlendi. Hubble’ın Güneş Sistemi’ne yönelik OPAL programı da on yılı geride bıraktı. Bu kapsamda: Jüpiter’in uydularında su buharı izleri, Satürn’ün halkalarındaki ilginç yapılar, Jüpiter’in Büyük Kırmızı Lekesi’nin boyutu, Uranüs ve Neptün’ün renkleri gibi bulgular elde edildi.
Ayrıca Hubble, DART görevinin hedefi olan Dimorphos asteroidinin çarpışma öncesi ve sonrası görüntülerini kaydetti, fırlayan taşları saptadı ve hatta enkazın hareketini gösteren bir video oluşturdu. Gönüllü bilim insanları ise Hubble arşivinden binlerce asteroid izi keşfetti.
Haberi DH'de Gör
{{body}}
{{/longBody}} {{^longBody}}{{body}}
{{/longBody}}