Uygulama ile Aç

İklimi düzeltmek için “ahşap şehirler” inşa etmek

Özellikle Kuzey Avrupa’da şehirleri ahşaptan etme fikri giderek daha büyük bir trend haline geliyor. Gerçekten de şehirleri ahşaptan inşa etmek iklimi düzeltmenin anahtarı olabilir.

İnşaat endüstrisinde ahşap ve keresteyi ağrılık olarak kullanmak fikri özellikle son yıllarda İskandinav ülkelerinde bir trend haline gelmiş durumda. İsveç, Danimarka, Norveç ve Finlandiya gibi ülkeler ahşap kullanılarak inşa edilmiş devasa binalara sahip. Ancak ahşaptan binalar yapmak ayrı, ahşaptan şehirler kurmak apayrı bir olay. Neyse ki İsveç'te 2027 yılında tüm bir şehir ahşaptan oluşacak.

İnşaat, CO2 emisyonlarının yüzde 40’ından sorumlu

Geniş anlamda inşaat sektörü yıllık küresel CO2 emisyonlarının yaklaşık yüzde 42'sinden sorumlu. Bu toplam emisyonun yüzde 27’si doğrudan inşaat faaliyetlerinden gelirken kalan kısmı ise çimento, demir, çelik ve alüminyum gibi materyallerinden ve altyapı faaliyetlerinden geliyor.

Ayrıca bkz.

Isıdan elektriğe dönüşümde %44 verimliliğe ulaşıldı

Bu, küresel CO2 emisyonlarını azaltıp büyük bir fayda görebileceğimiz bir alan, aynı zamanda kesinlikle bir önlemin alınması gerektiği bir konu. Zira, 2060 yılına kadar küresel bina stokuna yaklaşık 241 milyar m2 yeni taban alanı eklemesi bekleniyor; bu, 40 yıl boyunca her ay dünyaya bir New York şehrinin tamamını eklemeye eş. Ayrıca, 2050 yılında var olacak altyapının dörtte üçü henüz inşa edilmemiş durumda. Dolayısıyla bu endüstriyi karbonsuzlaştırmak veya karbon salınımını azaltmak iklim ve dünya için kritik öneme sahip.

İsveç, ahşap şehir kuruyor

Bu ön bilgilerin arından şimdi İsveç, Stockholm’ün Sickla bölgesinde 2025 yılında inşasına başlanacak olan dünyanın en büyük ahşap şehrine geçelim. Kentsel gelişim şirketi Atrium Ljungberg, Stockholm'de dünyanın en büyük ahşap şehrini inşa etmeyi planlıyor. Hedeflere göre inşaat 2025 yılında başlayacak ve ilk binalar 2027 yılına kadar kurulmuş olacak.
7.000 ofis alanına ve 2.000 eve sahip olacak ve 250.000 metrekareyi kaplayacak olan Stockholm Wood City, tasarımsal olarak da geleneksel şehirleşmeye meydan okuyor. Yangına dayanıklı masif ahşaptan inşa edilecek olan binalar, sadece beton gibi diğer malzemelere kıyasla daha az emisyon yaymıyor, aynı zamanda karbonu da doğası gereği tutuyor.
Tüm proje 2030’ların ortalarına doğru tamamlanacak ve toplamda 1,4 milyar dolara mal olacak. Şirketin patronu Annica Anäs, şirketin ahşap kullanarak karbon ayak izini beton ve çelikle yapılan binalara kıyasla yüzde 40'a kadar azaltmayı umduğunu söylüyor. Ahşap, İsveç'te bol miktarda bulunan yenilenebilir ormanlardan üretilebilen sürdürülebilir bir malzeme olarak da dikkat çekiyor. Ancak yine de binalarda beton ve çelik kullanılacağını belirtelim. Nihayetinde temel ve yapı güçlendirmesi için bunlar gerekli. Ancak geleneksel endüstriye göre miktar büyük ölçüde az. Hatta ahşap yapılar çok daha hafif olduğundan temelleri daha küçük bile olabilir.


Haberi DH'de Gör Yorumlar ve Diğer Detaylar
Whatsapp ile Paylaş

Beğenilen Yorumlar

Tümünü Gör
16 Yorumun Tamamını Gör