Özellikle Kuzey Avrupa’da şehirleri ahşaptan etme fikri giderek daha büyük bir trend haline geliyor. Gerçekten de şehirleri ahşaptan inşa etmek iklimi düzeltmenin anahtarı olabilir.
Geniş anlamda inşaat sektörü yıllık küresel CO2 emisyonlarının yaklaşık yüzde 42'sinden sorumlu. Bu toplam emisyonun yüzde 27’si doğrudan inşaat faaliyetlerinden gelirken kalan kısmı ise çimento, demir, çelik ve alüminyum gibi materyallerinden ve altyapı faaliyetlerinden geliyor.
Bu, küresel CO2 emisyonlarını azaltıp büyük bir fayda görebileceğimiz bir alan, aynı zamanda kesinlikle bir önlemin alınması gerektiği bir konu. Zira, 2060 yılına kadar küresel bina stokuna yaklaşık 241 milyar m2 yeni taban alanı eklemesi bekleniyor; bu, 40 yıl boyunca her ay dünyaya bir New York şehrinin tamamını eklemeye eş. Ayrıca, 2050 yılında var olacak altyapının dörtte üçü henüz inşa edilmemiş durumda. Dolayısıyla bu endüstriyi karbonsuzlaştırmak veya karbon salınımını azaltmak iklim ve dünya için kritik öneme sahip.
{{body}}
{{/longBody}} {{^longBody}}{{body}}
{{/longBody}}