Yaklaşık bir yıl süren görüşmelerin ardından imzalanan anlaşma, yalnızca iki ülke arasındaki ilişkiler için değil, aynı zamanda Türkiye’nin ulusal güvenliği ve teknoloji altyapısının güçlendirilmesi adına da büyük bir önem taşıyor. Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB) desteği, ABD ve NATO’nun katkılarıyla şekillenen bu proje, yerli çip üretimi için oldukça önemli.
Tarihi teknoloji transferi
Projede öne çıkan ürünler arasında özellikle NATO ve ABD güvenlik standartlarına uygunluğu dikkat çekiyor. Üretilecek cihazlarda, Türkiye’nin ulusal güvenliğine katkı sağlayacak şekilde, NATO’ya akredite olmayan menşeili parçalara yer verilmeyecek.
Neler üretilecek?
Türkiye’nin ulusal güvenliğine yönelik büyük bir tehdit oluşturan yabancı menşeli ağ cihazlarının yerine, yerli üretim ağ cihazları üretilecek. 1 Gb’den 800 Gb kapasitesine kadar çeşitlendirilecek bu ürün ailesi, Türkiye’nin haberleşme altyapısının güvenliğini pekiştirecek.
Teknolojinin geleceği olarak kabul edilen yapay zeka alanında, Türkiye’nin ilk AI donanımları üretilecek. 3 nanometre teknolojisiyle üretilen GPU ve NPU’lar ile desteklenen yapay zeka sunucuları ve ağ cihazları, Ankara’daki tesislerde üretilecek.
Projenin kaldıracı olarak yaklaşık bir sene önce iki ülkenin ortak projesi şeklinde başlatılan ATAC H/K serisi uçuş/görev bilgisayarlarının AR-GE çalışmaları tamamlanmış olup, ilk üretimleri (V.1.0) Tayvan’da yapılmıştı. V.1.0 üretimine, Ankara’da devam edilecek. Devrimsel nitelikte geliştirilmekte olan V.2.0 sürümünün ise tasarım çalışmaları bitirilmiş olup prototip üretim çalışması Tayvan’da başlatıldı. FlyBVLOS Technology’nin çip tasarımını, 3-5 nanometre teknolojisini ve yapay zeka desteğini de içeren bu yeni sürüm, insansız araçlar için oyun değiştirecek şekilde teknolojiler barındırıyor. Üretilen ATAC H/K serisi uçuş/görev bilgisayarları aynı zamanda yeni gelişen elektrikli otomobil sanayisinin otonom sürüş yeteneklerinin geliştirilmesi noktasında yerli bir kaynak oluşturacak.
Üretilecek ürünler, MSB’nin desteği ile endüstriyel standartların yanında NATO standartlarına uygun olması nedeniyle, Türk savunma sanayiinin de bahse konu cihazlar konusunda yaşadığı güvenlik ve tedarik sorunlarını ortadan kaldıracak. Bu proje, sadece Türkiye’nin ulusal güvenliğine değil, aynı zamanda NATO ittifakının, müttefik ve çevre ülkelerdeki haberleşme sistemleri kaynaklı güvenlik endişelerini de ortadan kaldırma noktasında önemli bir araç olacak.
Haberi DH'de Gör
{{body}}
{{/longBody}} {{^longBody}}{{body}}
{{/longBody}}