Uygulama ile Aç

İnsanlığın en uzak imzası Voyager 1, ebedi karanlığa gömülmekle karşı karşıya

NASA, kasım ayından bu yana Voyager 1 ile kesilen iletişimi düzeltmeye çalışıyor. Ancak görünüşe göre NASA mühendisleri bu işlemin bir “mucize” olacağını söylüyor.

Öncelikle belirtelim; İnsanlığın en uzak imzası Voyager 1 şimdilik hayatta ve 24,3 milyar kilometre uzaklıkta yoluna devam ediyor. Ancak bir süredir yaşanan bilgisayar arızası nedeniyle Voyager 1 ile sağlıklı bir iletişim kurulamıyor. Donanımın da çok eski olması Voyager 1 ekibini oldukça zorluyor.

Bu arıza ilk olarak 14 Kasım’da fark edildi ve NASA, 12 Aralık tarihinde bunu kamuoyuna duyurdu. Yaşanan sorun, Voyager 1'in uzay aracının bilim araçlarından gelen ölçümler veya sondanın nasıl çalıştığına dair temel mühendislik bilgileri gibi telemetri verilerini Dünya’ya gönderme yeteneğini etkiledi. Dolayısıyla, aracın itiş gücü, güç veya kontrol sistemleriyle ilgili temel parametreler hakkında hiçbir bilgi yok. Bu bilinmezlik ışığında Voyager 1, Güneş’ten saniyede 17 kilometre veya 61,155 km/s hızla uzaklaşmaya devam ediyor.

NASA'nın Jet İtki Laboratuvarı'nda Voyager proje yöneticisi olan Suzanne Dodd ise yaptığı açıklamada "Eğer onu geri getirebilirsek bu büyük bir mucize olur. Kesinlikle vazgeçmiş değiliz." diyor. JPL ekibinin deneyeceği birkaç şey daha var ancak Dodd’a göre bu olay, yönetici olduğundan beri karşılaştığı en ciddi sorun.

Voyager 1 ve ikiz uzay aracı Voyager 2, 1977 yılında fırlatıldı ve tarihteki diğer tüm uzay araçlarından daha uzun süredir faaliyette bulunuyorlar. NASA son birkaç on yıldır Voyager'ın araçlarını kozmik ışınları, manyetik alanı ve yıldızlararası uzaydaki plazma ortamını incelemeye adamış durumda. Dolayısıyla araçlar artık fotoğraf çekmiyorlar.

Her iki sonda da Güneş'ten yayılan parçacık akışının yıldızlararası ortama geçtiği heliopozun ötesine geçmiş durumda. Bu noktayı aşan ve yıldızlararası uzayı keşfeden başka operasyonel uzay aracı yok. NASA'nın 2015 yılında Plüton'un yanından geçen New Horizons sondası 2040'larda yıldızlararası uzaya ulaşmak için yoluna devam ediyor.

50 yıl öncenin son teknolojisi

Voyager 1'deki son sorun, uzay aracında bir komuta ve kontrol merkezi bilgisayarıyla birlikte çalışan üç bilgisayardan biri olan uçuş veri sistemi (FDS) ile yörünge kontrolü ve işaretlemeyi denetleyen başka bir cihazdan kaynaklanıyor.

Ayrıca bkz.

NASA, arızalı Ingenuity helikopterini fotoğrafladı

FDS, uzay aracının sensör ağından bilim ve mühendislik verilerinin toplanmasından ve daha sonra bu bilgilerin ikili kod biçiminde (birler ve sıfırlar dizisi) tek bir veri paketinde birleştirilmesinden sorumlu. Telemetri Modülasyon Birimi adı verilen ayrı bir bileşen, bu veri paketini Voyager'ın 3,7 metrelik çanak anteni aracılığıyla Dünya'ya geri gönderiyor.

NASA'nın Voyager uzay aracındaki FDS bilgisayarının 1970'lerden kalma taranmış bir fotoğrafı.

NASA'ya göre, Kasım ayında Voyager 1 tarafından iletilen veri paketleri sanki takılı kalmış gibi tekrar eden birler ve sıfırlardan oluşan bir desen şeklinde iletiliyor. JPL’deki ekip, sorunun FDS'den kaynaklandığından "yüzde 99,9 emin" durumda.

Yer ekibi şu ana kadar sorunun en olası açıklamasının FDS'deki bir miktar bozuk bellek olduğuna inanıyor (50 yıl geçse de modern dünyada bozuk bellek sorununun çözülmemiş olması da ilginç bir gerçek). Ancak, bilgisayarın kilitlenmesi nedeniyle, mühendisler Voyager 1'den gelen ve onları sorunun kökenine götürebilecek ayrıntılı verilerden yoksunlar.

Voyager'ın FDS sistemi elli yıl önce geliştirildiğinde bilgi işlem alanında bir devrimdi. Bir uzay aracında geçici bellek kullanan ilk bilgisayardı. JPL’de Voyager proje yöneticisi Dodd'a göre her Voyager uzay aracı iki FDS bilgisayarıyla fırlatıldı, ancak Voyager 1'in yedek FDS'si 1981'de arızalandı.

Voyager 1'in Dünya'daki mühendislerinin Kasım ayından bu yana aldıkları tek sinyal, ekibe uzay aracının hala hayatta olduğunu söyleyen bir sinyal. Başka önemli bir sorun olduğuna dair bir işaret yok. Taşıyıcı sinyalin modülasyonundaki değişiklikler Voyager 1'in Dünya'dan gelen komutları aldığını gösteriyor.

Birkaç hafta daha gerekiyor / Eski kitaplar karıştırılacak

Önümüzdeki birkaç hafta içinde Voyager'ın ekibi Voyager 1'e komutlar göndererek FDS bilgisayarında bozulduğundan şüphelenilen belleğin nerede olduğunu tespit etmeye çalışacak. Fikirlerden biri, Voyager 1'in 1979 ve 1980 yıllarında Jüpiter ve Satürn'ün yanından geçerken FDS'nin kullandığı çalışma parametreleri gibi farklı modlarda çalışması için bilgisayarda değişiklikler yapmak. Mühendislere göre farklı veri modlarına geçmek belleğin hangi bölümünde sorun olduğunu ortaya çıkarabilir.

İşin ilginç yanı bu değişiklik hiç de kolay değil. Birincisi, mühendislerin Voyager 1'e komut verebileceği veri modları 40 yıldır ya da daha uzun süredir kullanılmıyor. On yıllardır kimse Voyager'ın uçuş veri bilgisayarıyla bunu yapmayı düşünmedi bile.

İkincisi, Voyager'da çalışan pek çok kişi artık hayatta değil. JPL’in elinde iyi bir dokümantasyon seti var, ancak bunların çoğu kağıt üzerinde, bu yüzden dokümanlara ulaşmak için yoğun bir “kazı” yapmak gerekiyor.

Üçüncüsü, geri dönüşün olmaması. Mühendisler, bir şeyler yapacakları zaman yedekleme yapmayı severler. Ancak Voyager'larda artık yedekleme gibi bir lükse sahip değiller. Eğer bir parça arızalanırsa görev tamamen noktalanabilir. Öte yandan her iki uzay aracı da plütonyum güç kaynakları çürüdükçe her yıl biraz daha az elektrik üreten nükleer bataryalarla çalışıyor. 2020'lerin sonuna doğru, azalan güç NASA'yı her bir uzay aracındaki aletleri kapatmaya zorlamaya başlayacak.

Dördüncüsü ve belki de en önemlisi, test yapma lüksü de yok. Günümüzde NASA, uzay araçlarının bir kopyasını ve simülatörünü tesislerinde barındırıyor. Bir şeyler yapılmadan önce ilk olarak bu sistemlerde testler yapılıyor. Voyager ise bu konuda şansız çünkü onlar için böyle bir şey söz konusu değil: herhangi bir simülatör yok, herhangi bir donanım simülatörü yok, herhangi bir yazılım simülatörü yok, FDS ile ilgili bir simülatör yok, yedek Voyager aracı yok

Şimdilik JPL’deki yer ekibi en doğru kararı vermek için çalışıyor. İş, Voyager 1’e komut göndermeye geldiğinde ise çözümlerinin çalışıp çalışmadığını öğrenmeleri 45 saatten fazla sürecek.

Dediğimiz gibi, Voyager 1 halihazırda Dünya’dan 24,3 milyar kilometre yani ışık hızı ölçeğinde 22 saat 34 dakika uzakta. Dolayısıyla gönderilen komut, ışık hızında ilerliyor olsa da gitmesi ve yanıtın gelmesi 45 saatten fazla sürecek.



Haberi DH'de Gör Yorumlar ve Diğer Detaylar
Whatsapp ile Paylaş

Beğenilen Yorumlar

Tümünü Gör
8 Yorumun Tamamını Gör