Amerikalı Regent firması elektrikli hidrofoil tekne ile sudan uzaklaşan sonra da kanatları ile havalanan 12 yolculu ve 2 mürettebatlı yeni bir ulaşım türü geliştiriyor. Bu teknoloji ile Antalya limanı ile Girne limanı arası seyir süresi 1 saate inecek.
Tekne, deniz otobüsü ve uçak karışımı araç olarak tanımlanabilir. Tamamen elektrikli motorlara sahip olan araç, tekne gibi limana yanaşıp yolcularını alıyor. Limandan harekete geçiyor ve denizde hızlanarak su altındaki hidrofoil su kanatları ile gövdesini sudan ayırıyor. Açık denizde daha da hızlanarak uçak kanatları sayesinde kendini sudan dışarı fırlatıyor. Su ile arasında kalan havanın yastıklama özelliğini kullanarak her türlü dalgadan uzakta, suyun 9-18 metre üstünde uçuşa devam ediyor. Bu sırada hidrofoil kanadını gövde içine çekiyor bu sayede rüzgar direnci düşüyor.
300 km/h hıza ulaşıyor
Uçarken saatte 300 km gibi yüksek hıza çıkıyor ve şimdiki batarya teknolojisi ile 280 km mesafe katediyor. Yolculuk bittiğinde deniz uçağı gibi suya gövde üstüne iniş yapıyor. Ardından tekrar hidrofoil kanatları üzerinde sudan gövdesini ayırıyor ve limana bu şekilde giriş yapıyor. Limana girdikten sonra tekrar gövde üstüne iniş yapıyor ve hidrofoil kanadını geri çekiyor. Bundan sonra tekne gibi limana demirliyor.
Şu ana kadar dünyadaki feribot ve havacılık şirketlerinden 437 sipariş alan şirket 7,9 milyar dolarlık satış bekliyor. Bu uçak sayılmayan ve denizcilik sertifikasyonuna sahip araç, alınması çok zor olan uçuş sertifikasına muhtaç değil. 2024 yılı içersinde üretilecek prototip ile insanlı uçuşlar başlayacak ve 2025 yılında müşterilere teslimatlar başlayacak.
Bu oldukça cüretkar bir plan zira şimdiye kadar sadece 1/4 boyutunda üretilen prototip ile sadece sistemin çalışabileceğini kanıtladı. Ellerinde ise sadece gerçek boyutta sadece mock-up yani maket bulunmakta.
Otopilot şekilde seyrediyor
Regent ise tüm bu yönetimi bilgisayara devrediyor. Bu otopilot insanlardan çok daha güvenli bir uçuş sunuyor. Pilotlar ise yine levyeye sahipler ama bunlar hidrolik olarak bir yere bağlı değil. Helikopterden 30 desibel daha az gürültü yapan Seaglider toplamda 1200 kg yük ile havalanabiliyor. İşletme masrafları ise çok düşük olan sistemin Oʻahu ile Maui adaları arasında 30$ gibi bir ücret ile hizmet verecek.
Bu fiyat adalar arası uçuş fiyatının yarısı gibi bir ücret. Üstelik yolcular aşırı zorlu havalimanı güvenliklerinden geçmek ve havalimanı ile şehir arasında ekstra yolculuk yapmalarına gerek yok.
Türkiye-Kıbrıs arası ulaşımda kullanılabilir
Türkiye’de böyle bir sistemin en uygulanabilir hattı Antalya ile Girne arası olabilir. İki önemli turistik noktayı birbirine bağlayacak hat 300 km olan mesafeyi denizciliğe tabii olan bu tip bir araç ile 1 saate düşürülebilir. Bilet fiyatı ise yaklaşık olarak kişi başı 60$ (1800 TL) gibi bir ücrete denk gelir. Bu sayede Kıbrıs’a birçok günübirlik turistik gezi düzenlenebilir.
Haberi DH'de Gör
{{body}}
{{/longBody}} {{^longBody}}{{body}}
{{/longBody}}