Geleceğe dair bir işaret
Tesla’nın yeni batarya teknolojisi, düşük maliyetli malzeme tasarımını ve gelişmiş işlem kontrolünü bir araya getiriyor. Bu yenilikçi yapı, bataryanın daha az nikel oksit içererek yüksek performans sağlamasına olanak tanıyor. Bağımsız patent araştırmacısı SETI Park tarafından detayları paylaşılan bilgilere göre yeni batarya yapısında sadece yüzde 0,1 ila yüzde 3 oranında nikel oksit kullanılmakta. Bu oran, pahalı malzemelerin kullanımını azaltırken performans optimizasyonu sağlıyor.
Patentte, yeni batarya yapısında öne çıkan bileşenler arasında yüzde 90-99 oranında demir fosfat (LFP/LMFP) ve nikel oksit (NMC/NCA) bazlı malzemeler bulunuyor. Özel bir yüzey işleme sistemi, ısı işleme modülü ve malzeme karıştırma sistemi de bu bileşenleri bir araya getirerek bataryanın performansını artırıyor.
Şefin tarifi gibi hassas işleme
Tesla’nın bu batarya tasarımı, ustalıkla hazırlanan bir yemek tarifini andırıyor. Nasıl ki bir şef, pahalı bir trüfü yemek için az miktarda kullanarak maliyeti düşük tutarken lezzeti artırıyorsa, Tesla da yüksek maliyetli nikel bazlı malzemeleri minimum seviyede kullanarak batarya performansını en üst düzeye çıkarıyor.
Tesla'nın batarya uzmanı Jeffrey Dahn ve ekibi yıllardır 1 milyon mil veya yaklaşık 1.6 milyon kilometre dayanacak batarya hücreleri geliştirmek için çalışıyor. Bu çok ciddi bir değer. Zira her yıl ortalama 20 bin kilometre yol yapıldığında bataryanın kullanım ömrünü tamamlaması yaklaşık 80 yıl sürecektir. Bu, aracın kullanım ömründen bile uzun. Belki de bu patent, bu hedefe doğru atılmış büyük bir adım olabilir.
Öte yandan elbette patentte çok spesifik detaylara doğal olarak yer verilmiyor. Bununla birlikte tasarımı gösterilen bataryanın ne zaman üretime gireceği veya üretime girip girmeyeceği de bu noktada belirsiz. Ancak yine de, hedef doğrultusunda ilerlemelerin kaydedildiği de ortada.
Haberi DH'de Gör