Mutabakat zaptı, iki ülke arasında madencilik ve doğal kaynaklar alanında işbirliğinin kolaylaştırılması, Türkiye, Çin ve üçüncü ülkelerde kritik mineraller alanında işbirliği fırsatlarının belirlenmesi ve madencilik teknolojileri ile dijitalleşme alanlarında işbirliğinin teşvik edilmesini öngörüyor.
5 ayda ikinci imza
Çin’in Tianjin kentinde düzenlenen Uluslararası Madencilik Konferansı'nda konuşan Bayraktar, kritik minerallerin hem ulusal güvenlik hem de ekonomik büyüme açısından önemine vurgu yaptı. Paris Anlaşması'nın hedeflerine ulaşmak için 2040 yılına kadar bu minerallere olan talebin dört kat artacağını belirten Bayraktar, “Kritik minerallerin hem ulusal güvenlik hem de ekonomik büyüme için gerekli olduğuna işaret ederek Uluslararası Enerji Ajansı'na göre, Paris Anlaşması'nın hedeflerine ulaşmak için 2040 yılına kadar temiz enerji teknolojileri için gerekli kritik minerallere olan talep 4 kat artacak.” dedi.
Bayraktar, milli maden şirketi Eti Maden'in bu konuda bazı Çinli şirketlerle görüşmeleri olduğunu, iki ülkenin bu konuda ortak hareket edebileceğini düşündüklerini, ancak bu konuda artık bir karar aşamasına gelindiğini ve dolayısıyla hızlı adımlar atılması gerektiğini vurguladı.
Anlaşmaya ilişkin sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulunan Bayraktar, “Küresel madencilik sektörünün kritik bir dönemden geçtiği günümüzde Çin ve Türkiye arasında madencilik alanında geliştirilecek ortak projeler büyük bir potansiyele sahip. İmzaladığımız anlaşma ile madenciliğin her alanında iş birliğimizi ilerletmeyi, özellikle kritik mineraller konusunda Türkiye’de birlikte çalışmayı hedefliyoruz. Anlaşmanın iki ülke için de hayırlı olmasını ve en kısa sürede somut projelere dönüşmesini temenni ediyorum.” değerlendirmesini yaptı.
Ya Batı ya Çin
Türkiye, geçtiğimiz ay ABD ve AB liderliğinde kurulan Mineral Güvenliği Ortaklık (MSP-Minerals Security Partnership) Forumuna katımıştı. Türkiye'nin kritik hammaddeler ve nadir toprak elementlerinin üretimi konusunda ABD, Avrupa Birliği ve diğer ülkelerle işbirliği yapmak üzere MSP’ye katıldığı bildirilmişti.
Türkiye'nin maden ve değerli toprak elementleri konusundaki bu gitgelli tutumu esasında bunların Türkiye'de işlenip ve üretilmesinin istenmesinden kaynaklanıyor. Detaylar belli olmasa da Çin, daha önce diğer ülkelerdeki madenleri çıkarıp kendi ülkesine ihraç etmeyi hedeflemişti; dolayısıyla Türkiye, bu sorunu çözmek istiyor. Çin’in dünya nadir toprak elementi ticaretinde yüzde 70’ten fazla paya sahip olduğunu da belirtmek gerek.
Haberi DH'de Gör
{{body}}
{{/longBody}} {{^longBody}}{{body}}
{{/longBody}}