Aktarılan bilgilere göre BlueOS, Rust programlama dilinde yazıldı ve bağımsız olarak geliştirildi. Söz konusu programlama dilinin bellek kullanımıyla ilgili temel güvenlik açıklarını önlediği için seçildiğini belirtelim. Vivo, uygulama geliştirme için gerekli araçları sağlayacağını söylüyor.
BlueOS'un en önemli avantajı farklı donanım konfigürasyonlarına uyum sağlayabilmesi. İşletim sistemi düşük kapasiteli (200 MHz CPU + 32 MB RAM) cihazlardan, amiral gemilerine (4 GHz CPU + 24 GB RAM) kadar her türlü cihazda çalışabiliyor. Vivo ayrıca optimizasyona da kafa yormuş durumda.
Sinir ağı modellerini destekliyor
Çinli şirket neye göre olduğunu belirtmeden uygulama performansında yüzde 61'lik bir iyileşme vaat ediyor. Aynı zamanda BlueOS'un benzersiz akıcılıkta bir deneyim sunduğuna yönelik iddialı cümleler var. İşletim sistemi Linux çekirdeğini veya RTOS'u (Gerçek Zamanlı İşletim Sistemi) temel alıyor olabilir.
Sinir ağı modellerini destekleyen BlueOS seslerden, görüntülerden, metinlerden, videolardan, hareketlerden, işaret dilinden ve hatta beyin dalgalarından çeşitli girdileri tanıma yeteneğine sahip. İşletim sistemi aynı zamanda otomatik olarak kod yazmanıza, özel masaüstleri, duvar kağıtları, temalar vb. oluşturmanıza yardımcı olabilecek yeni bir uygulama geliştirme modelini destekliyor.
BlueOS tabanlı ilk cihaz Vivo Watch 3 akıllı saat olacak. Kullanıcılar sesli açıklamalar ve sinir ağı algoritmaları kullanılarak saat kadranları oluşturabilecekler. BlueOS'un geniş çaplı dağıtımı ileriki bir dönemde başlayacak.
(Güncellendi: )
Haberi DH'de Gör
{{body}}
{{/longBody}} {{^longBody}}{{body}}
{{/longBody}}